Solun eski ağır toplarından bir köşe yazarımız AKEL’in ne mal olduğunu hedefinin de ENOSİS olduğunu makalesinde açık bir şekilde anlattı. Hristodulidis gibi sık sık çözüm ister gibi gözüktüğünü ancak o da çözüm istemediğini, diğer partiler gibi ENOSİS istediğini ancak yönteminin farklı olduğunu, esasta ayni hedefe doğru ilerlediklerini ve Kıbrıs’ın bir ‘Helen Cumhuriyeti’ olarak kalması için çaba harcadığını belirtti. Velhasıl kısaca AKEL’in ne olduğunu ortaya koydu, teşekkürler.

         AKEL’in büyük bir Türk düşmanı olduğu, Türkiye Garantisine hepsinden fazla karşı olduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye’ye karşı da en fanatik açıklamaları da yapan, Hristodulidis’i de Türkiye’ye daha fazla baskı yapılması için dış güçler nezdinde daha çok çaba harcaması için teşvik ettiği de bir gerçek. Çözüm ve barış çabalarının göstermelik olduğu zaten Referandumda açıkça ortaya çıkmıştır.

         Hal böyle iken ve Referandumda gerçek yüzü ortaya çıktığı halde bizdeki AKEL hayranı, AKEL’in efsunladığı çevreler her ne halse AKEL’siz yapamazlar, Referandumda attığı kazığın şokunu çabuk atlattılar, üstünden daha da bağımlı oldular. AKEL ne derse o, onsuz bir şey yapmazlar, omuz omuza Kıbrıs sorununa omu omuza birlikte çözüm çabalarını yürütme kararı da aldılar. Durum bakalım bu sefer atacağı kazık nasıl olacak, galiba hepsini uçurumdan aşağıya yuvarlayacak. Öyle sinsi bir parti, öyle tehlikeli ki ELAM’dan kat kat fazla. ELAM aşikar dövüşür, AKEL sinsidir önce gölgeyi basar, sonra içeri nüfus eder. Bir numaralı da Milliyetçidir haaa. Hani bizim malum çevreler,  Milliyetçilik sözünü  duyunca ateş alırlar sinir küpü olurlar ya, bunlara niçin olmazlar?

         İkinci Barış Harekatı sonrasında Türkler kadar kendilerini de katliamdan kurtaran ikinci Barış Harekatını kınayan AKEL bakınız ne dedi. Efendim Mağusa 50 yıldır özgürlük bekliyormuş, kendilerine ihanete uğramış gibi bakıyormuş, Taksim olasılığının Kıbrıs, Kıbrıslılar ve gelecek için kabus muş. Kıbrıs’ta barış ve güvenliği garanti edecek tek şeyin kurtuluş ve yeniden birleşme olduğudur. Garanti Anlaşmalarının ve müdahale hakkının ortadan kaldırılmasıdır’ diye açıklama yaptı.

          Fazla yorum yapmaya gerek yok, varmak istedikleri hedef ENOSİS’e en kolay varılacak şekilde şartları şurtları ortaya koydular. ENOSİS’e engel ne varsa ortadan kaldırmaktır amaçları. Dikkat ediniz  hepsi ayni ağızdan konuşuyor, Maraş demezler Mağusa derler. Mağusa’yı da kendilerinin sayarlar, dünyaya öyle algı yaparlar. ENOSİS’in yaratıcısı ve 1950’de hararetli savunucusu, kilisede plebisit yapılmasında AKEL başı çekmiş partidir. ENOSİS Kıbrıs ve Kıbrıslılar için kabus olmaz ama Taksim kabus olurmuş. Kurtuluş ve yeniden birleşme, barış ve güvenliğin yegane garantisiymiş. Birleşmeyi de gördük yaşadık, 3 yılda yerle bir ettiler hala üstünden çıkarlar, barış isteyen normal insanlar ve normal devletmişler gibi. Ve bunları, güya barış-çözüm yanlısı zanneden, bizim sol kesimin dostu, kol kola girdiği, ağlama duvarı, sığınma limanı diye gördükleridir. Halbuki ne mal oldukları 2004’te tas gibi ortaya çıkmıştı. Anlayana.

         Rumların sözcüsü Letimbiotis efendi zehir kustu ve şöyle dedi. ‘ Kıbrıslı Türkler de Türkiye’nin işgalinin kurbanlarıdır. Kıbrıs’ın Rumlarını ve Türklerini kurtarmak için işgalciyi Kıbrıs’tan kovmak isteriz ‘.  Bu zavallı hadsiz, bu hükme nasıl vardı, neye dayanarak Türklerin kurtuluşunu kurbana benzetti ve saçmaladı? Sizce?