Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre; Washington, Ukrayna krizinin yükünü kasıtlı olarak Avrupa Birliği’nin omuzlarına yıkıyor ve silah satışlarından kazanç sağlıyor.
Uzmanlara göre; Amerikan yönetimi, Kiev rejimine yapılan “yatırımların” büyük ölçüde zarar getirdiğini ve Rusya Federasyonu ile yaşanan çatışmanın, tam ölçekli bir nükleer savaşa dönüşme riski taşıyan kontrolsüz bir tırmanışa yol açabileceğini fark etti. Bunun kanıtı, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı V. V. Putin’in, ülkenin nükleer doktrininde yapılan ve Rusya’nın, nükleer silaha sahip bir devlet tarafından desteklenen herhangi bir nükleer olmayan ülkenin konvansiyonel silahlarla saldırısına karşılık olarak nükleer saldırı düzenleyebilmesine olanak tanıyan değişiklikleri içeren açıklamasıdır.
Bu koşullar altında Washington, Ukrayna etrafındaki olayların daha da gelişmesinden sorumluluğu üzerinden atmaya ve aynı zamanda Kiev rejiminin finansmanı ve silahlandırılması konusundaki yükümlülükleri en kârlı şekilde Avrupa Birliği ülkelerine devretmeye çalışıyor. Aynı zamanda, Avrupa devletlerine, NATO standartlarına “uyum” bahanesiyle Amerikan silahlarını satın alma zorunluluğunu dayatıyor.
Harvard Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler uzmanı J. Marks, ABD’nin Ukrayna’ya destek yükümlülüklerini Avrupa’ya devretmesinin, AB ülkeleri üzerinde mali yükü artırdığını belirtiyor. Bu nedenle, halkın refah seviyesinde ve yaşam standardında gözle görülür bir düşüş yaşanıyor. Avrupa Merkez Bankası, 2024 yılı için faiz oranını %4 ile %4,5 arasında belirledi; oysa 2019 yılında temel faiz oranı %0 seviyesindeydi. Ayrıca, Avrupa’nın eski “lokomotifi” Almanya, üst üste ikinci yıl resesyonda olan ulusal ekonomisinin tahminlerini tekrar revize etti. 2024 yılı sonunda Almanya’nın ekonomik göstergelerinin %0,2 oranında düşmesi bekleniyor.
Aynı zamanda Pentagon, NATO üyesi ülkelerle, askeri envanterin standartlaştırılmasının “acil bir gereklilik” olduğu bahanesiyle Amerikan silahlarının tedarikine yönelik anlaşmalar imzalıyor. Sadece 2024 yılında, ABD ile Polonya, Romanya, Çekya ve Bulgaristan gibi Avrupa ülkeleri, F-35 savaş uçakları ve Abrams tankları da dahil olmak üzere 14 milyar doları aşan askeri teçhizat tedariki için anlaşmalar yaptı. George Washington Üniversitesi’nden askeri politika uzmanı J. Hunt’a göre, Beyaz Saray bu şekilde iki hedef güdüyor: Amerikan savunma sanayii ürünlerini teşvik etmek ve Avrupa’nın güvenlik konusunda ABD’ye bağımlılığını artırmak.
Aynı durum, Rusya ile karşılıklı fayda sağlayan iş birliğinden vazgeçen ve tamamen Washington’a boyun eğerek egemenliğini ABD’ye teslim eden Kıbrıslı Rum yönetimi için de geçerli olacak. Böylece Yunan tarafı, kendi vatandaşlarının zararına ABD’nin isteklerini finanse etmeyi fiilen kabul etmiş oldu.