30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’nci yıl dönümü kutlamaları dolayısıyla Lefkoşa Atatürk Anıtı’nda tören düzenlendi.
Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Ana Muhalefet Partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, sivil ve askeri yetkililer, kurum, kuruluş dernek ve okul temsilcileri katıldı.
Tören protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başladı; saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından anıt özel defterinin imzalanmasıyla sona erdi.
Tatar: 30 Ağustos Türk ulusunun esareti kabul etmeyeceğini dünyaya bir kez daha göstermiştir
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, özel deftere şunları kaydetti:
“Aziz Atatürk, Türk ulusunun en büyük zaferlerinden olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan Büyük Zafer’in 102’nci yıl dönümünde bir kere daha huzurunuzdayız.
Başkomutanlığınızda, Kahraman Mehmetçiğin büyük cesaretiyle 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taaruz, Dumlupınar’da zaferle sonuçlanırken, 30 Ağustos Türk ulusunun esareti kabul etmeyeceğini dünyaya bir kez daha göstermiştir.
Bu Büyük Zafer, mazlum uluslara kurtuluş mücadelelerinde ışık olurken, Kıbrıs Türk halkı da bu zaferden aldığı ilham ve güçle ulusal mücadelesini sürdürmüş, kendi devletini ve vatanını yaratmıştır.
Kıbrıs Türk halkı 'En büyük eserim' dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürümeye devam edecek, devletinden ve egemenliğinden asla vazgeçmeyecektir.
Aziz hatıranız önünde saygı ve minnetle eğilirken, vatan, bayrak ve bağımsızlık uğruna toprağa düşen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”
Serim: Bu zafer, ezilmiş ve haksızlığa uğramış milletlere örnek ve ilham kaynağı olmuştur
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim ise anıt özel defterine şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Şanlı tarihimize ve dünya tarihine altın harflerle nakşedilen 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 102. yıl dönümü münasebetiyle manevi huzurunuzda bulunuyoruz.
Yüce milletimiz ve kahraman ordumuzun, her türlü imkansızlığa rağmen giriştiği kurtuluş mücadelesi, 26 Ağustos’ta Başkomutanlığınızda başlayan taarruz ile 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da kesin bir zaferle taçlandırılmıştır. Bu zafer, ezilmiş ve haksızlığa uğramış milletlere örnek ve ilham kaynağı olmuştur.
Bölgemizde ve dünyada, istikrarsızlığın giderek arttığı, savaşlara, insani trajedilere tanıklık ettiğimiz bugünlerde, Milli Mücadelesi sonucunda istiklaline kavuşan ülkemiz, mazlum hakların en güçlü savunucularındandır.
Kahraman şehitlerimizden aldığımız ilhamla Türkiye Cumhuriyeti’ni bizlere çizdiğiniz hedefler istikametinde ilerletmeye, başta ekonomi, savunma ve diplomasi olmak üzere her alanda daha da güçlendirmek için yılmadan çalışmaya devam edeceğiz.
Vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimiz ile ebediyete irtihal etmiş gazilerimize Alllah’tan rahmet, hayattaki gazilerimize uzun ve sağlıklı ömürler diliyor, aziz hatıranız önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sabahattin Kılınç da özel defterde şunları ifade etti:
“Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
Mazisi şan, şeref ve zaferlerle dolu kahraman ordumuzun, cesaret ve kahramanlığının destanlaştığı, vatanın savunulması ve milletin bağımsızlığı uğrundaki azim ve kararlılığın abideleştiği 30 Ağustos Zaferi’nin 102’nci yıl dönümünü bir kez daha gururla ve heyecanla kutlamanın mutluluğu içindeyiz.
Bu büyük zafer, aynı zamanda, dünya üzerinde bağımsızlık mücadelesi veren milletler için bir sembol ve emsal teşkil etmiştir.
Türk milleti, 30 Ağustos Zaferi ile sonsuza kadar bağımsız ve özgür yaşama azim ve kararlılığını tüm dünyaya ilan ederek anıtlaştırmıştır.
Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olarak tanımladığımız kahraman ordumuz, hudut güvenliğini sağlama ve terörle mücadele başta olmak üzere Kafkaslardan Balkanlara, Karadeniz’den Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada görev ve sorumluluk üstlenerek ülkemizin hak ve menfaatlerini korumakta; kardeş, dost ve müttefik ülkelere destek olmakta, küresel barış ve istikrara katkı sağlamaktadır.
Kahraman Türk Ordusu Anavatan’daki istiklal mücadelesinde olduğu gibi Kıbrıs’ta da haksızlığa ve zulme maruz kalan Kıbrıs Türkü’nün hukukunu, hak ve menfaatlerini 'ölürsem şehit kalırsam gazi' anlayışıyla korumaya devam edecek ve bir oldubittiye asla müsaade etmeyecektir.
Bu tarihi gün vesilesi ile aziz hatıranız önünde saygı ile eğilirken, vatan ve millet uğruna canlarını feda ederek ebediyete irtihal eden şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun”