Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Hatice Jenkins, ülkemizdeki devlet bakımevlerinin tamamının dolu olduğuna dikkat çekerek, “Tek bir kişi bile koyabilecek yer kalmamıştır” dedi.

Konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Jenkins, “Hızla yaşlanan toplum nüfusumuz ve yaşadığımız ekonomik kriz de göz önüne alındığında, 2024'te yoksul kimsesiz yaşlılarımızı daha da kötü günlerin beklediği kesindir” ifadelerine yer verdi. 

Jenkins’in paylaşımı şu şekilde:

“Ülkemizde devlet bakımevleri tamamı ile doludur. Tek bir kişi bile koyabilecek yer kalmamıştır, ta ki bir yaşlı vefat etsin ve başka bir yaşlıya yer açılsın. Hızla yaşlanan toplum nüfusumuz ve yaşadığımız ekonomik kriz de göz önüne alındığında, 2024'te yoksul kimsesiz yaşlılarımızı daha da kötü günlerin beklediği kesindir. 

Çoğumuz bilmiyor ama tedavisi bittiği halde hastanelerde bekleyen birçok yaşlı kimsesiz insanımız vardır. Çünkü gidecek yerleri yoktur. 

Hal böyleyken, yoksul yaşlılarımız için hükümet ne önlemler aldı ve almaktadır. Yetkililerimiz bu konuda ne yaptı veya yapmayı planlıyorlar?

Endişe içinde bekliyoruz. Çünkü yıllardır ihmal edilmiş bu alanın tekrar ihmal edileceği hissi var içimizde. Bu endişelerimizi azaltmak için hükümete şunları sormak istiyoruz.  2024 taslak bütçesini hazırladığınız bu günlerde:

1. Devlete ait olan Kalkanlı Yaşam Evi kime aittir Sağlık Bakanlığı'na mı yoksa Çalışma Bakanlığı'na mı? Bu bakımevinin tamir ve rehabilitasyonu, personel ve diğer giderleri için 2024 bütçesine gerekli kaynağı koydunuz mu? 

2. Yine bir devlet bakımevi olan ve inşası bir sponsor yardımı ile devam eden Lapta Bakımevi'nin inşası, donanımı, personel ve diğer giderleri için gerekli kaynağı 2024 bütçesine koydunuz mu?

3.  Sınırüstü Bakımevi'nin tamiri bir buçuk yıldır tamamlanmadı, kime ait olduğu hala belli değil, kimin idaresinde olacağı belli değil. Eskiden olduğu gibi Sınırüstü ile ilgili hiçbir şey şeffaf değil. Niye? 

Toplumda bakımevlerine bu kadar çok ihtiyaç varken var olanların tükenmesine göz yummak nasıl bir şey?

Cevap bekliyoruz”.

Editör: Erol Kanlıada