İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Kıbrıs sorununda bir çıkmazda olunduğunu, hiçbir ilerleme görülmediği gibi masada hiçbir şey olmadığını kaydetti ve herkesin mart ayında gerçekleştirilecek genişletilmiş, gayri resmi beş taraflı görüşmeyi beklediğini belirtti.

Talat “Politis” gazetesine demeç verdi. Gazetede bugün yer alan demecinde Talat, Kıbrıs sorunundan söz etti.

Zamanın azaldığını da belirten Talat, Annan planı zamanından bu yana kendisi ve Dimitris Hristofyas daha sonra da Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis döneminde bazı adımlar atıldığını ancak bunların sonuç odaklı olmadıklarını çünkü ortaya bir sonuç çıkmadığını belirtti.

Bütün çabaların başarısız olduğunu ve  atılması gereken en büyük adımın referanduma sunulacak bir çözüm olduğunu dile getiren Talat, bunun gerçekleşmediğini, Crans Montana’da her şeyin çöktüğünü ve birçok fırsatın kaybedildiğini savundu.

Sürecin kilidinin açılması için Türkiye’nin onayı ve desteğini almaları gerektiğini de dile getiren Talat, şu an Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devlet çözümü tezini desteklediğini ifade etti.

Bunun başarılması mümkün olmayan bir hedef olduğunu da ileri süren Talat, çözümün anahtarının Türkiye’nin menfaatlerinde yattığını öne sürdü.

Türkiye-Yunanistan diyaloğunun oldukça önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını da dile getiren Talat, yurt dışından, uluslararası toplumdan ve AB’den destekçilere ihtiyaç olduğunu, tüm bunların gerekli olduğunu ve bunları koordineli olması gerektiğini de söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın egemen eşitlikle ne kastettiğini bilmediğini de dile getiren Talat, "Tatar’ın bunu söylediğini ancak hiçbir zaman izah etmediğini, ayrıca Tatar’ın ne demek istediğini kendisinin bile bilmediğini" iddia etti.

Sözlerinin devamında esas argümanın siyasi eşitlik olduğunu dile getiren Talat, egemen eşitliğin ise Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakere sürecinde hiçbir aşamada bir mesele olarak gündeme getirilmediğini dile getirdi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Crans Montana’da müzakerelerin çökmesinin temel sorumlularından biri olduğunu kaydeden Talat, ortada bir güven problemi olduğunu da dile getirdi.

Her daim bu adanın geleceğinin Kıbrıs sorununun çözümünde olduğunu söylediğini de ifade eden Talat, bu çözümün ise BM Güvenlik Konseyi kararları ve 40 yıllık müzakereler esnasındaki görüş birlikleri tarafından belirlendiğini sözlerine ekledi.