Dünya

Oxfam, zengin ve fakir arasındaki uçurum genişledikçe ilk trilyonerin 10 yıl içinde ortaya çıkacağını öngördü

Abone Ol

Dünyanın en zengin yüzde 1’i, hisse senetleri ve tahvillerin yanı sıra özel şirketlerdeki hisseler de dahil olmak üzere tüm küresel finansal varlıkların yüzde

59’unu elinde bulunduruyor.

Birleşik Krallık’ta en zengin yüzde 1’lik kesim, 1,8 trilyon sterlin (2,2 trilyon dolar) değerindeki tüm finansal varlıkların yüzde 36,5’ini elinde bulunduruyor. Dünyanın en

zengin 5 adamı, 2020’den bu yana servetlerini iki kattan fazla artırarak 681,5 milyar sterline (867,9 milyar dolar) çıkardı. Dünyanın en yoksul yüzde 60’lık kesimi

(yaklaşık 5 milyar insan) daha fazla para kaybetti. Dünyanın en zengin insanları, Dünya Ekonomik Forumu’nun siyasi liderler, şirket yöneticileri ve süper zenginlerden

oluşan yıllık toplantısına katılmak üzere dün (Pazartesi) İsviçre’nin Davos kentinde bir araya gelmesi planlanırken, bu ayrıntılar Oxfam tarafından yayınlanan bir raporda

yer aldı.

Raporda, zengin ile fakir arasındaki giderek büyüyen uçurumun muhtemelen daha da artacağı ve 10 yıl içinde dünyanın ilk trilyonerinin ortaya çıkmasına neden olacağı

belirtildi. Aynı zamanda mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde küresel yoksulluğun 229 yıl daha ortadan kaldırılamayacağı uyarısında bulunuldu.

Milyarderler 3,3 trilyon dolar daha zengin

Eşitsizlikte Kovid salgınından bu yana ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Oxfam, dünyadaki milyarderlerin 2020’ye göre 2,6 trilyon sterlin (3,3 trilyon dolar)

daha zengin olduğunu ve servetlerinin enflasyon oranından üç kat daha hızlı arttığını belirtti.

Şirketler Arasında Eşitsizlik başlıklı rapor, dünya çapında milyonlarca işçinin yaşam standartlarının düşmesine rağmen, dünyanın en büyük 10 şirketinden 7’sinde CEO

veya ana hissedar olarak bir milyarderin bulunduğunu ortaya koydu. Raporun rakamları, araştırma firması WealthX’in verileri kullanılarak derlendi. Tesla

CEO’su Elon Musk, Louis Vuitton grubunun kurucusu, başkanı ve CEO’su Bernard Arnault, Amazon.com’un eski başkanı, CEO’su ve başkanı Jeff Bezos, Oracle

kurucusu ve CEO’su Larry Ellison ve Meta CEO’su Mark Zuckerberg olmak üzere dünyanın en zengin 5 insanının toplam serveti aynı dönemde 464 milyar dolar yani

yüzde 114 arttı. Dünya nüfusunun yüzde 60’ını oluşturan en yoksul 4,77 milyar insanın toplam serveti ise yüzde 0,2 düştü.

Raporda, “Dünyanın her yerinde insanlar genellikle güvencesiz ve güvensiz işlerde, düşük ücretli işlerde, daha çok ve daha uzun saatler çalışıyorlar” ifadelerine yer

verildi. 52 ülkede yaklaşık 800 milyon işçinin ücretleri azaldı. Toplamda bu işçiler son

iki yılda 1,5 trilyon dolar kaybetti, bu da işçi başına 25 günlük ücret kaybına denk

geliyor.

148 şirket 1,8 trilyon dolar gelir elde etti

Raporda ayrıca, yaşam pahalılığı krizinin ortasında aileler üzerindeki baskılara rağmen ticari kârların keskin bir şekilde arttığı belirtildi. Bunun yanı sıra dünyanın en büyük şirketlerinden 148’inin, Haziran 2023’e kadar toplam 1,8 trilyon dolar net kar elde ettiği ve bunun, 2018-2021 dönemindeki ortalama net kârla karşılaştırıldığında yüzde 52’lik bir artış anlamına geldiği vurgulandı.

İşçiler, şirket patronları ve süper zenginler arasındaki dengeyi sağlamak için bir servet vergisi uygulanması çağrısında bulunulan raporda, İngiliz milyonerlere ve

milyarderlere yönelik böyle bir verginin, 10 milyon sterlini (12,7 milyon dolar) aşan net servet için yüzde bir ila iki oranında uygulanması halinde Hazine’ye her yıl 22

milyar sterlin (28 milyar $) sağlanabileceği belirtildi.

Varlık vergisi için kampanya yürüten, partizan olmayan bir İngiliz milyoner grubu olan Birleşik Krallık Ulusal Milyonerler Grubu’nun yatırımcısı ve kurucu üyesi Julia Davies The Guardian’a rapor sonuçları ile ilgili yaptığı yorumda, servet üzerinden alınan vergilerin, işten elde edilen gelir üzerinden alınan vergilerle karşılaştırıldığında‘minimum’ düzeyde olduğunu söyledi.

Davies “Kamu hizmetlerine ve altyapıya yapılan yıllık 22 milyar sterlin (28 milyar dolar) yatırımın ne kadara mal olabileceğini hayal edin” ifadelerini sözlerine ekledi. Britanya’da yaşayan herkesin yaşamının iyileştirilmesi ve yaşlı, genç ve savunmasız kişilere ihtiyaç duydukları ve hak ettikleri bakım ve desteğin sağlanması çağrısında

bulundu.

Küresel gelir eşitsizliği

Oxfam, eşitsizliği ölçen son Gini Endeksi verilerinin, küresel gelir eşitsizliğinin artık, dünyadaki en yüksek eşitsiz durumuna sahip ülke olan Güney Afrika’dakine benzer olduğunu ortaya çıkardığını söyledi.

Oxfam’ın geçici başkanı Aleema Shivji “Bu aşırılıklar yeni bir norm olarak kabul edilemez zira dünya bir on yıl daha bu ayrımı kaldıramaz. En yoksul ülkelerdeki aşırı

yoksulluk, salgın öncesine göre hâlâ yüksek. Ancak az sayıda süper zengin adam, önümüzdeki 10 yıl içinde dünyanın ilk trilyoneri olmak için yarışıyor” ifadelerini

kullandı.

Ayrıca “Zenginlerle nüfusun geri kalanı arasındaki bu genişleyen uçurum tesadüfi değilken, kaçınılmaz da değil. Yüz milyonlarca insan yoksulluk içinde yaşarken,

dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, servetin bu çarpık yoğunlaşmasını mümkün kılan ve teşvik eden kasıtlı politika seçimleri yapıyor” ifadelerine yer verdi. Son olarak

Daha adil bir ekonomi mümkün. Bu, hepimiz için çalışan bir ekonomi ile olabilir. Bunun için de yalnızca dezavantajlı olanlar için değil, herkes için daha adil ve daha

destekleyici vergiler sağlayan koordineli politikalara gerek duyuluyor” ifadelerine yer verdi.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }