Özel Haber

“Dünya Çevre Günü’nün kutlanacağı bir çevre kalmadı”  

Abone Ol

   Bugün, 5 Haziran Dünya Çevre Günü… Bu yıl temasını ise plastik atıkları oluşturuyor…

   1972 yılından bu yana, bu günde çevrenin korunması konusunda dünya çapında farkındalık yaratılması ve eylemde bulunulması amaçlanıyor.

   Dünya’daki en büyük çevre felaketi olarak tanımlanan iklim değişikliğinin yaşandığı bir dönemde geleceğin korunabilmesi için çevremizi korumak artık daha da önemli bir hal aldı ancak ülkemizde ne yazık ki, çevreye gereken değer verilmediğinden kirlilik başta olmak üzere birçok sorunla karşılaşıyoruz.

      BAĞIMSIZ GAZETE’ye konuşan Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün sadece çevreyle ilgili nelerin yapılıp yapılmadığının sorgulandığı bir hesaplaşma günü olduğunu dile getirdi.

   Biyologlar Derneği (BİO-DER) Başkanı Hatice Benan ise ülkede orman yangınlarından çevre kirliliğine, plastik atıklardan yanmış ormanlık alanlardaki rehabilite çalışmalarının eksikliğine birçok sorun yaşandığının altını çizdi.

 

Sahir: Çevre felaketleri devam ediyor

   Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, sayısız 5 Haziran Dünya Çevre Günü gelip geçse de çevre konusunun günü birlik uygulamalar ya da kararlarla geçiştirildiğini söyledi. Sahir aslında 5 Haziran’ın sadece bir muhasebe günü olduğunu kaydetti.

   Sahir, şöyle devam etti:

   “Biz şimdiye kadar yanlışlarıyla birlikte ne yaptık, ne yapacağız. Yapılması gereken doğruların farkındaysak eğer kaç tanesini yapabildik. 5 Haziran, bunları hatırlayıp muhasebe günü yapmanın günüdür ama biz o muhasebenin ne olduğunu hiç görmedik. Ülkeyi yönetenlerin insanların geleceğini, ülkenin geleceğini refaha kavuşturmak için ayrı bir gayretleri yok”.

   Bazı dönemlerde alkışlanacak kararların üretildiğini dile getiren Sahir, Paris İklim Anlaşması’nın Kuzey Kıbrıs tarafından da onaylandığını ancak bunun gereklerinin yerine getirilmediğini ifade etti.

   Sahir, ülkede çevre kirliliği noktasında da birçok sorun yaşandığına işaret ederek, Güngör Katı Atık Depolama Tesisi’nin vahşi atık depolama alanına dönüştürüldüğünü, bunun dışındaki vahşi atık depolama alanlarının yasal zemine oturmuş olmadığını vurguladı.

   Her geçen gün insanların, doğanın zehirlendiğini, asit yağmurlarıyla yeraltı sularının, toprağın kirletildiğini söyleyen Sahir, kıyılar, sulak alanlar ve dere yataklarının yaşamın kaynaklandığı yerler olarak düşünülse de buraların inşaat çalışmalarıyla işgal edildiğinin altını çizdi.

   Sahir, derelere lağım sularının döküldüğüne dikkat çekerek, ülke insanlarının denize girmekten tiksinecek noktaya geldiğini anlattı. Dağların oyulduğunu, her gün toz yağmurlarına maruz kalındığını, tozları tutan ağaçların kesildiğini, iklim değişikliğine neden olan faaliyetlerde bulunulduğunu belirten Sahir, sellerin, yağmurların dengesiz bir hal aldığını kaydetti.

   Sahir, dengeyi sağlayan ağaçların kesildiğini yineleyerek şöyle devam etti:

   “Bunları biz koruyabilsek, felaketlerden daha az etkileniriz diye düşünmemiz gerekirken, bunu da yapmıyoruz. Her isteyen her istediği ağacı kesip katledebiliyor. Tarımsal alanları da tahrip edip yok ettik. Tarım yaptığımızı zannederek çok fazla kimyasal ilaçlar kullanarak verimi düşürmüş durumdayız. Gıda üretimi de düştü, buna bağlı olarak pahalılık da artmış durumda.  Üreticiyi de destekleyen yok. Çevreyi oluşturan tüm bu unsurları bir kenara ittik. Yasaları delik deşik ediyoruz ki çevreyi daha çok talan edelim.”

Benan: Kutlanacak bir çevre kalmadı

 

   Biyologlar Derneği (BİO-DER) Başkanı Hatice Benan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün bu yılki temasının “plastik” olduğunu belirterek, artık plastiksiz bir dünyanın olması gerektiğini kaydetti.

   Birçok ülkenin yasal düzenlemelerle plastiği yasaklamaya başladığını dile getiren Benan, Kuzey Kıbrıs’ta da haziranda geçeceği söylenen bir yasanın söz konusu olduğunu ancak bu konuda üreticilerin baskı yaptığını ifade etti.

   Benan, plastiğe yönelik bu yasanın şu an yargıya taşındığına işaret ederek, BİO-DER ve diğer sivil toplum örgütlerinin de halk sağlığı için bu konuda baskı yaptığını söyledi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün bu yıl plastiğe karşı ilan edilmesinin çok manidar olduğuna dikkat çeken Benan, şöyle devam etti:

   “Dünya Çevre Günü ilk ortaya çıktığında çevreyle ilgili farkındalık ve kutlama günü gibi bir şeydi fakat Kuzey Kıbrıs’ta da dünyada da kutlanacak bir çevre kalmadı. Zaten iklim değişikliğinin sonuçlarını da çok ciddi yaşıyoruz. Bir gün yağmur var diğer gün çok sıcak, diğer gün fırtına çıkıyor. Bu nedenle toplumun bilincini artırmak için bizim derneğimiz her zaman çeşitli etkinlikler, projeler yapmaya devam ediyor.”

   Benan, ülkemizde meydana gelen çevre sorunlarına da örnek vererek özellikle yaz aylarında yaşanan orman yangınlarının en büyük çevre sorunlarından birisi olduğunu belirterek, orman yangınlarının önlenmesine karşın  önlemler alınmadığını vurguladı.

   Yangın çıktığında Türkiye’den ve Güney Kıbrıs’tan yardım alınabildiğini ancak Kuzey Kıbrıs’ın kendi kendini kurtarabilecek düzeye gelmesi gerektiğini dile getiren Benan, Orman Dairesi’nin ve itfaiyenin ekipmanlarının sağlanması gerektiğini ifade etti.

   Benan, yasa dışı oluşturulmuş çöp alanların çevre kirliliğine ve yangınlara neden olduğunu, bunun da iklim değişikliğini artırdığını söyleyerek, bu konuda adım atılmadığını anlattı.

   Geçen senelerde gerçekleşen orman yangınlarının ardından bir rehabilitasyon çalışmasının yapılmadığına işaret eden Benan, iklim krizi için bir strateji planına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

  

  

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }