Özel Haber

Curcioğlu, analitik bütçeye geçildikten sonra Mağusa Limanı’ndaki sıkıntıların çığ gibi büyüdüğünü vurguladı

Abone Ol

   Ülkemizin en büyük ticari limanı olan Gazimağusa Limanı’ndaki sorunlar bitmek bilmiyor.
   Yıllardır “tek bir çivinin” dahi çakılmadığı Gazimağusa Limanı’nda 3 ayrı otoritenin olması yüzünden yaşanan sorunlar nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla bu otoritenin “tek bir yetkide” buluşması sağlandı.

   Bu amaçla Serbest Liman ve Bölge Müdürü olarak görev yürüten Hasan Curcioğlu’na Limanlar Dairesi Müdür Vekilliği verildi; Curcioğlu’nun girişimiyle de bazı projeler hayat bulmaya başladı.

   Özellikle kapılardaki denetimi artırmak ve trafik yoğunluğunu azaltmak için yapılan çalışmalar da gün yüzüne çıktı.

   BAĞIMSIZ Gazete’ye konuşan Serbest Liman ve Bölge Müdürü, Limanlar Dairesi Müdür Vekili Hasan Curcioğlu, Gazimağusa Limanı’nın KKTC’nin tek ticari limanı olduğunu söyledi.

   Girne Limanı’nın turizm limanı olarak inşa edildiğini ilk başlarda yolcuya yönelik olsa da 1998 yılında araç üzerinde yük taşıma izni verildiğini belirten Curcioğlu, gerek Ro-ro gemileri, gerekse yük gemileri vasıtasıyla ithalatın ağırlıklı olarak Gazimağusa Limanı’nda yapıldığını ifade etti.

   Hasan Curcioğlu, Mağusa Limanı’nın 2 bölüme ayrıldığını, bir bölümün Limanlar Dairesi kontrolünde olan konvansiyonel limanı, diğer bölümün ise Serbest Liman Bölgesi olan Serbest Liman Müdürlüğü’ne bağlı bölümden oluştuğunu anlattı.

 

“Limandaki en büyük sorunlardan biri tek otorite olmaması!


   Gazimağusa Limanı’nda en büyük sıkıntılardan birisinin “otoritenin tek olmayışı” olduğunu vurgulayan Curcioğlu, şöyle devam etti:

   “Limanlar Dairesi’nin Müdürlüğü’nün kontrolündeki konvansiyonel liman Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlıyken, Serbest Liman bölümü, Serbest Liman ve Bölge Müdürlüğü’nü kontrolündedir, o da Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’na bağlıdır. Bu iki limanın hareketinin kontrolü de Gümrük Dairesi’ndedir. Gümrük Dairesi ise Maliye Bakanlığı’na bağlıdır. Burada 3 otorite olduğu sürece herhangi bir otoritenin aldığı karar veya yasa/tüzük tadilatı bir diğer otoritenin işleyişini bozabilir.

   Bana göre otorite tek bir bakanlık çatısı altında olmalı ve tek bir bakanlık tarafından limanların yönetilmesi en doğru mantıktır. Çünkü Gümrük Dairesi kendi yasa ve tüzükleri içinde bir karar alabilir. Ama bu karar Serbest bölgede faaliyet gösteren bir işletmenin işleyişini bozabilir. Ya da Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın aldığı bir karar Gümrük Dairesi ile Serbest Bölge’nin hareketini bozabilir. Bu nedenle bunu ilgili bakanlar ve Başbakan gördü ve bana tek otorite olarak bu görevi 3 aylığına verdi.”

“Limanların sorunları 15-20 yılda hat safhaya ulaştı”
 

   Hasan Curcioğlu, bir başka büyük sıkıntının ise geçmişte limanlara gelir kaynağı için uygulanan fon hesaplarının artık olmaması nedeniyle limanda gerekli tadilatların yapılamaması olduğunu söyledi.
   Geçmişte, analitik bütçeye geçmeden önce fon hesapları oluşturulduğunu ve bu hesaplardan gerekli tamiratların yapıldığını işaret eden Curcioğlu, “Örneğin romörker işi yapıldığında yüzde 5 veya 10’u fona aktarılırdı ve romorker arıza yaptığında gerekli tamirat yapılırdı” dedi.
   Curcioğlu, yıllarca bu fondaki parayla bu işlerim idame edildiğini, ancak AB normlarına göre analitik bütçe sistemine geçilmesiyle bu fonların yasayla ortadan kaldırıldığını dile getirdi.

   Analitik bütçeyle tüm gelirin devlete kalmaya başladığını, böylece limanların ihtiyaçlarını devletten talep etmeye başladığını anlatan Curcioğlu, Bütçe Dairesi’nin elinde ödenek olmadığı için ciddi maliyeti olan Gazimağusa ve Girne Limanı’nın çeşitli ihtiyacının giderilmediğini ifade etti.

   Her iki limanda da 15-20 yıl içerisinde bu sorunların hat safhaya ulaştığını belirten Curcioğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın “biz artık limanları sürdüremeyiz. Limanlar gitti” demesinin bu nedenlerden ötürü haklı bir söylem olduğunu aktardı.

“Limanlara uzun süredir yatırım yapılmadı”
 

   Curcioğlu, yurt dışından gelen uzmanlara etüt çalışması yaptırıp rapor elde ettiklerini açıkladı.

   Limanlarda uzun süreden bu yana hiçbir çalışma yapılmadığı için ciddi altyapı yatırımlarına ve dolayısıyla ciddi miktarda para ihtiyacının olduğunun rapora yansıdığını anlatan Curcioğlu, Gazimağusa Limanı’ndaki bazı önemli sorunlara şu sözlerle değindi:

   “Bizim denizcilik dilinde ‘usturmaça’ dediğimiz rıhtımların deniz kısmında olan ve gemilerin üzerine dayandığı gereçler hepsi denize düştü. Gemiler araba lastiklerine dayanıyor. Bu eksiklik bizim için çok önemlidir. İkinci önemli sorun rıhtımların altında olan bloklarda bazı bölgelerde denize doğru kayma olmuştur. Bu blokların kaymasından dolayı rıhtımda çökmeler oluşmuştur. Bu çöküntülerde hareket eden iş araçları ve yük ciddi tehlike arz etmektedir. Çünkü düz değildir zemin… Bu sorunun biran evvel çözülmesi gerekiyor.
   Üçüncü önemli sorun ise denizcilikte ‘babalar’ dediğimiz gemilerin halat bağlandığı yerlerde yaşanmaktadır. Gazimağusa Limanı’nda bunların çoğu deforme oldu. Bu çok büyük bir risktir. Bu “babaların’ da yenilenmesi gerekiyor.”

“X-Ray cihazı çalışmıyor, güvenlik kameraları bakım istiyor”
 

   Hasan Curcioğlu, Gazimağusa Liman’ında en büyük zafiyetin “güvenlik” üzerine olduğuna dikkat çekti.

   Gazimağusa Limanı’nı 2004 yılında güvenlik sistemiyle döşediklerini söyleyen Curcioğlu, alınan X-Ray cihazlarının o dönem çalıştırılmadığını, aynı zamanda konvansiyonel limanda var olan güvenlik kameralarının bakıma ihtiyacı olduğunu kaydetti.

   Curcioğlu, kameralar için gerekli yeraltı kablolarının kullanılamaz halde olduğunu belirterek bunun için keşif raporları çıkarttıklarını anlattı.

   Kendisi için güvenliğin çok önemli olduğunu, kaza veya hırsızlık gibi olaylarını anında görmeleri gerektiğini söyleyen Curcioğlu, Serbest Bölge’deki kameralarda sorun olmadığını belirtti.
   Hasan Curcioğlu, ikinci bir güvenlik zaafiyetinin yolcu ve tır giriş çıkışlarında X- Ray cihazı olmayışı olduğunun altını çizdi. Araç içi X-Ray ve yolcu girişi X-Ray cihazının kesinlikle olması gerektiğini belirten Curcioğlu, ülkeye ne girdiğini eksiksiz bilmeleri gerektiğini, görevliler tarafından yapılan kontrollerin yeterli olmadığını işaret etti.

“Yolcu salonları ‘gelen’ ve ‘giden’ olarak ayrışmalı”
 

   Hasan Curcioğlu, yolcu salonunun da sürdürülebilir bir yapıda olmadığını açıkladı ve şöyle devam etti:

   “Bana göre yolcu salonlarının ‘gelen’ ve ‘giden’ olarak ayrışması lazım.

   Gelen yolcu ile giden yolcunun aynı salondan geçmemesi ve muhaceret işlemlerinin hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Yolcu bavulları da görevliler tarafından yolcu salonuna getirilmeli. Bunlar da benim için çok önemli bir konu…”
   Limanın aydınlatmasında da sorun olduğunu anlatan Curcioğlu, elektrik direklerinde 3 adet projektör olmasına rağmen sadece birinin yandığını söyledi.

   200 adet Led projektör aldıklarını ancak ihtiyacın 700 adet olduğunu belirten Curcioğlu, bu nedenle her direğe sadece bir adet Led lamba takabildiklerine dikkat çekti.

“Limana su şebekesi hattı bağlı

değildi, yeni hatlar çekmeye başladık”

   Curcioğlu, Gazimağusa Liman’ında su sorununun da bulunduğunu söyledi.

   Su konusuyla ilgili Gazimağusa Belediye Başkanı Dr. Süleyman Uluçay’la protokol imzaladıklarını belirten Curcioğlu, şebekede geçmişte asbest boru döşeli olduğu için plastik boruya geçildiğini ancak devletin gerekli ödeneği olmadığı için limanın plastik su şebekesine geçemediğini, bu nedenle de su şebekesinden ayrılmak durumunda kaldıklarını ifade etti.

   Bu durumun limandaki hijyen açısından sıkıntılı olduğuna değinen Hasan Curcioğlu, “Tuvalet temizlemek, el yıkamak ve gemilere su vermek için dışardan tankerle özel firmadan su alıyoruz” dedi.
   Su eksikliğiyle ilgili limanda yangın çıkması halinde daha büyük sorun yaşayacaklarını ifade eden Curcioğlu, belediyeye konuyla ilgili bir hatırlatma yazısı yazdıklarını, Canbulat Burcu’nun yanından girecek su hatlarını yeni yapılan kapılara çektiklerini, oradan şebekenin devam ederek limandaki tüm işletmelere ve gemilere hat ve saat bağlanacağını ve böylece çok büyük bir sıkıntıyı çözmüş olacaklarını dile getirdi.
 

“Limana yangın istasyonu kurmak istiyoruz”
 

   Curcioğlu, dünyanın birçok limanında kazaların  yaşandığına dikkat çekerek Mağusa Limanı’nda böyle bir kaza yaşanması sonucu çıkacak herhangi bir yangına hemen müdahale ederek kaybı en aza indirmek istediklerini kaydetti.

   Bu nedenle limana yangın istasyonu kurmak istediklerini anlatan Curcioğlu, geçen günlerde itfaiyeyle yaptıkları toplantıda kritik noktaları harita üzerinde belirlediklerini, artık bir yangında itfaiyenin dumana bakarak zaman kaybederek gelmek yerine belirledikleri haritayla hemen yangın yerine ulaşabileceğini söyledi.

“Liman trafiğini rahatlatacağız, takip sistemi kuracağız”
 

   Curcioğlu, Bakanlar Kurulu’nun kendisine “Limanlar Dairesi Müdür Vekili” görevini vermesiyle 3 aylık süre için iki önemli görev verildiğini söyledi.
   Gazimağusa Limanı’na 4 şekilde giriş yapıldığına dikkat çeken Curcioğlu, şöyle devam etti:

   “Limana giriş şeklinin 1’incisinin çalışanların limana girişi, yani limanda iş sahibi olanlar. 2’ncisi nakliye işlemi yapan personel araçları, Türkiye’den gelen büyük tırlar. Bizim kendi kamyon ve tır filomuz. KKTC içi çalışanlar. Bir de gezmeye veya yolların sıkıntısından dolayı Palm Beach’e ulaşma gibi 4 adet trafik çeşidi vardır.

   Bu trafik yoğunluğundan etkin önlem almaya çalışıyoruz ama alamıyoruz. Çünkü limanda yük de arttı. Araç park yerleri de azaldığı için herhangi bir kaza olabileceğini düşünerek bir proje gerçekleştirdik. 2 kapıyı da nötr bırakalım. Yeni kapı noktaları yapalım; buralara araçların plakasını okuyan barkot sistemli giriş bariyerleri yerleştirelim. Şu anda yaptığımız budur. Önceden tüm firmalarda çalışanların araçlarını kaydedeceğiz. Sistem özel kameralar vasıtasıyla araç geldiğinde plakasını otomatik okuyacak ve bariyer açılıp içeri girecek. Geldiğinde plakası kayıtlı olmayanlara kapıda nereye ve neden geldiği sorulacak; kişi yapacağı işi söyledikten sonra kendisine ziyaretçi kartı verilecek ve içeriye girecek. Ama gezmeye veya kestirme olarak kullanacak kişi ve araçlara giriş izni verilmeyecek. Bu şekilde liman içinde yüzde 20 trafik azalması olacak.”

“Limana giriş-çıkış yapan araçlar sisteme kayıt edilecek”


   Bu sistemin güvenlik açısından da etkili olacağını ifade eden Curcioğlu, limana giriş-çıkış yapan araçların sisteme kayıt edileceğini bir olaya karışması halinde sistemden hemen bulabileceklerini, kontrol da yapabileceklerini dile getirdi.
   Curcioğlu, kaçak mal konusunda da şu anda gerekli kontrolleri yerine getiremediklerine vurgu yaptı ve uygulayacakları sistemle bunun da çok büyük ölçüde önüne geçebileceklerini söyledi.
   Konteynır takip sistemi oluşturacaklarını anlatan Hasan Curcioğlu, şu sözlerle bilgi verdi:

   “Kapılara ayrı kameralar takıyoruz. Bu uygulama tüm dünyada var. Bu kameralarla tırın üzerindeki konteynır numaraları da okunacak. Sebebi de şudur. Bazı konteynırlar gümrükçü nezaretinde dışarı çıkıp, antrepoda açılır. Dışarda kalır. Acenteler daha sonra bu konteynırları alır. Bu sistemle hangi tırla çıktığı görülecek. Acentelerle birlikte konteynır takip modu kurulacak. Bunu devletten hiçbir katkı almadan tamamen limandaki paydaşlarla yapacağız. Liman paydaşlarının verdiği yardımlarla yapacağız. Maliye’ye yük olmadan yapıyoruz. İki kapı için maliyet 30-35 bin Dolar olacak. Çalışanlar da bizim personelimiz olacak.”
 

“Eski Liman Başkanlığı binası yıkılacak”
 

   Hasan Curcioğlu, bir diğer görevinin konteynır düzenlemesi olduğunu söyledi.

   Gazimağusa Limanı’ndaki mevcut alanın konteynırları sığmadığını, 5 kat konteynır dizmek zorunda kaldıklarını anlatan Curcioğlu, malı en altta kalan insanın, malını en erken 2-3 ay sonra alabildiğini bildirdi.

   Bu sorunu çözmek için, dayanıklılığı yeterli olmadığı için 2 yıl önce tahliye edilen eski Gazimağusa Liman Başkanlığı binasının yıkılıp, 3 bin metrekare alan elde etmeyi planladıklarını ifade eden Curcioğlu, bu boş alana konteynırları yayacaklarını söyledi.  
   Curcioğlu, bu şekilde de 5 kata çıkan konteynerlerin 2 kata kadar düşeceğini, bu çalışmanın limana 3 yıl rahatlama getireceğini bildirdi.
 

“Tır park alanı oluşturulacak”
 

   Hasan Curcioğlu, üçüncü görevinin ise özel işletici olan port-isbinin içinde olan ancak kullanmadıkları 60 bin metrekare alana tır park alanı yapmak olduğunu dile getirdi.  
   Avukatların konuyla ilgili görüştüğünü, görüşmelerin olumlu ilerlediğini, gerçekleşmesi halinde geçmişte olduğu gibi sağda solda görülen dorselerin yapılacak tır park alanında tüm tırların toplanacağını ifade eden Curcioğlu, içerisinde tuvaletler, duş kabinleri ve kaferterya olacağını söyledi.

   Curcioğlu, belediyenin “2 buçuk mil yolunda” yaptığı tır park alanının kullanılamadığını, Gümrük Dairesi’nin tırların oraya gitmesine izin vermediğini anlattı.
   Hasan Curcioğlu, kendisine verilen bu 3 görevden kamera ve trafik rahatlatma görevinin tamamlanmak üzere olduğunu, konteyner alanını genişletme için yapılacak yıkımla ilgili gerekli yazıyı beklediğini, tır park alanı ile ilgili de avukatlardan sonuç beklediğini dile getirdi.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }