Bu sürprizlerden biri de doların gücü oldu. Doların düşeceğini öngörerek yıla giren yatırımcılar, aşırı sıcak ABD ekonomisi ve Fed’in faiz oranlarını düşürmeyi ertelemesini gerektiren yapışkan enflasyon nedeniyle pozisyonlarını gözden geçirmek durumunda kalıyorlar.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ABD büyümesinin diğer G-7 ülkelerinden iki kat daha fazla olmasını beklerken, “ABD’nin istisna olduğu” yönündeki söylem hisse senetleri ile tahvil getirilerini destekleyerek doların cazibesini artırıyor. Jeopolitik gerilimler de güvenli bir liman olarak doları destekleyen bir faktör oluyor.
Bu gelişmeler dünyanın en büyük ikinci fon yönetim şirketi Vanguard Group’un dolarda uzun süreli yükseliş öngörmesine neden olurken, UBS Asset Management, doların normalde değerinden yüzde 20 daha pahalı olmasına rağmen muhtemelen daha da yükseleceğini tahmin ediyor. Wells Fargo Yatırım Enstitüsü de doların yükselişinin 2025’e kadar uzayacağını düşünüyor.
Vanguard’dan Ales Koutny, “Diğer ülkeler ABD’nin büyüme ve enflasyon oranlarına yetişemezse, doları almaktan başka seçenek kalmaz. Daha önce bizim için çok taktiksel bir trade olan dolar alımı, çok daha uzun vadeli bir strateji haline geldi” dedi.