Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), yaklaşık bir ay önce adada Batı Nil Virüsü vakaları görülmesi sonrasında Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan ‘Halk Sağlığı Komitesi’nin iki haftadır toplanmamasını eleştirdi.
Tabipler Birliği Çevre ve Dışişleri Sorumlusu Osman Ertuğ Erçal, çıkılan ihalelerde firmaların kendilerini ilgilendirmediğini, ihale tartışmaları içinde yer almak istemediklerini, bilimsel akılla hareket edilmesini benimsediklerini vurguladı.
Biyoçeşitliliğin olduğu yerlerde biyolojik mücadele yapma mantığında olduklarını ifade eden Erçal, ancak diğer kimyasal denilen ilaçlama ile ilgili düşüncelerinin; “eğer entegre mücadele yapılacaksa ve ülke Batı Nil gibi ciddi hastalıklara neden olmayacak şekle getirilecekse bunun bilimsel akılla yapılması” şeklinde olduğunu ifade etti.
Erçal: Bir anda ihale tartışması ortaya çıktı
Tabipler Birliği Çevre ve Dışişleri Sorumlusu Osman Ertuğ Erçal, sinekle mücadelede Tabipler Birliği’nin bilimsel bir yol haritası belirlenerek önümüzdeki yıllarda yapılacakları, bilimsel akılla yönlendirilmesi baskısı olduğunu ifade etti.
Erçal, bunun üzerine ‘Halk Sağlığı Komitesi’ kurulduğunu söyleyerek, komiteye katıldıklarını ve 3-4 toplantı yapıldığının altını çizdi.
Sağlık Bakanlığı müsteşarının ise olumlu bir şekilde toplantıları yönettiğini belirten Erçal, toplantılarda memleket için durağan suların haritalandırılması, belediyelerle ve Çevre Bakanlığı ile koordineli olma gibi olumlu ve faydalı şeylerin konuşulduğunu kaydetti.
Erçal, her şey çok güzel giderken komitenin iki haftadır toplanamadığını söyleyerek, “Biz neden komite toplanamıyor diye düşünürken bir anda ihale tartışması ortaya çıktı”diye konuştu.
“Yaklaşımımız biyolojik mücadele”
Erçal, “ihalede şu ilacı alın ya da bu ilacı almayın” gibi bir yaklaşımları olmadığını vurgulayarak, Tabipler Birliği’nin yaklaşımının biyoçeşitliliği tehlikeye sokan dereleri sineklere karşı ilaçlarken bakteri kaynaklı olan doğal, yani biyolojik mücadele yapmak olduğunu ifade etti.
Birliğin temel mantığında fiziksel mücadele olduğunu kaydeden Erçal, “Bunun yanında kaplarda ve klima altındaki sular biriktirilmesin, vatandaşları bilinçlendirelim yaklaşımımız var. İkincisi ise biyoçeşitliliğin olduğu yerlerde de biyolojik mücadele yapalım mantığındayız. Fakat diğer kimyasal denilen ilaçlama ile ilgili yaklaşımımız ise eğer entegre mücadele yapacaksak ve Batı Nil gibi ciddi hastalıklara neden olmayacak şekle getireceksek de bunun bilimsel akılla anlatalım. İhalelerdeki firmalara olan yakınlığımızla değil de, bilimsel akılla hep beraber oturup bir entegre mücadele politikası belirleyelim dedik. Biz bunu yaparken bir anda bakan ihaleye çıktıklarını ve herkesten ilaç alacaklarını söyledi” dedi.
Erçal, şu anda bir salgın olmadığını ve mücadelenin acele yapılmasının yanlış olduğunu vurgulayarak, sadece iki tane Batı Nil vakasından bahsedildiğini ama salgından bahsedilmediğini söyledi.
Erçal, Özellikle bakanlıkla bu konuyu görüştüklerini ve bir salgın olmadığının söylendiğini kaydetti.
“İhaleye çıkın ama bir iki aylık çıkın
önümüzdeki seneyi planlayalım”
İhale konusuna değinen Erçal, şöyle devam etti:
“Biz diyoruz ki standart mademki bakteridir ve ilaca mademki çok acil ihtiyacınız var şimdilik bir, iki aylık alın, önümüzdeki sene hangi ilaçtan ne kadar alınacağını belirleyelim, hep beraber karar verelim. Kaldı ki bu noktada bizi firmalar ilgilendirmiyor. Birinden alın diğerinden almayın da demiyoruz, bizi ilgilendiren kaynaklarımızı boşuna harcamamak ve halk sağlığı açısında hastalıklar ortaya çıkmadan sivrisinek ve larva aşamasında çözmektir. Bunu yaparken ise halkı şeffaf bir şekilde, ihale oyunlarına girmeden yapmaktır.”
Erçal, müsteşarın komiteyi devam ettireceğini söylediğini ve kendilerinin de bu noktada katkı koymaya devam edeceklerini belirtti. “Tabipler Birliği’nin bu noktadaki duruşu etkin mücadeledir” diyen Erçal, entegre mücadelede en etkin yolu savunduklarını vurguladı.
Erçal, entegre mücadelenin altın standardının biyolojik mücadele olduğundan bahsederek, “Bu konuda yine de çeşitlendirme yapılacaksa ve kamu kaynakları düzgün bir şekilde kullanılacaksa bunu düzgün bir şekilde ve hep beraber bilimsel akla göre yapalım” şeklinde konuştu.
Erçal, bu konuda kaynaklar yeterli ise bakteri ile mücadele edilmesi gerektiğini, ama yeteri kadar bütçe yoksa mücadelenin çeşitlendirilebileceğine dikkat çekerek, “çeşitlendirmeyi de biyoçeşitlilikle yapabilirsiniz. Canlıların olduğu derelere, bakteriyi atarak biyolojik mücadele başlatabilirsiniz” dedi.