Kıbrıs

Sulak alanlar taşkınları da erozyonu da önler!

Abone Ol

Ahmet İLKTAÇ

   Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı Dr. Asuman Korukoğlu, yaşam kaynağımız, biyolojik çeşitlilik bakımından en verimli alanlarımız, sucul ve yarı sucul canlıların yaşam ortamının birçok canlının sığınma ve besin ortamı olan sulak alanların önemine dikkat çekti.

   Dr. Asuman Korukoğlu, her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nün bu yıl “Sulak Alanlar ve İnsan Refahı” temasıyla dikkat çekeceğini söyledi.

   Suda yaşayan, suda çiftleşen, su üzerine yuva yapan, su bitkileri içinde ve üzerinde beslenen, sudaki canlıları avlayan, geceleyin sulak alan bitkileri üzerine sığınan birçok canlı olduğunu anlatan Korukoğlu, doğada sulak alanların devamının, canlılığın devamı anlamına geldiğini kaydetti.

      Korukoğlu, sulak alanların taşkınları, erozyonu ve kıtlığı önlediğini, iklim değişikliğine karşı bir kalkan oluşturduğunu ve karbon biriktirip, oksijen ürettiğini bildirdi.

“Sulak alanlar yaşam kaynağımızdır”

    BAĞIMSIZ GAZETE’ye konuşan Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı Dr. Asuman Korukoğlu, insanlık tarihine bakıldığında, toplu yaşamın sulak alanların kıyılarına kurulduğunun görülmekte olduğunu ifade etti.

    Korukoğlu, toprak yüzeyini, kalıcı veya geçici olarak suyun örttüğü ve suya doymuş alanlar, suyun çekilmiş durumunda derinliği 6 metreyi geçmeyen deniz kıyı suları, atık su arıtma tesislerinin açık havuzları, pirinç tarlaları, balık yetiştirme havuzları ve büyük çiftliklerin su biriktirme havuzları birer sulak alan olduğunu bildirdi.

   Ülkemizdeki sulak alanların; dereler, göller, göletler, tuzcul bataklıklar, dere deltaları ve atık su arıtma tesislerinin açık havuzları ile sığ deniz kıyı suları olduğunu anlatan Korukoğlu, son yıllarda bazı çiftliklerin su biriktirmek için açık havuzları olduğunu ve buralara da göçmen kuşların gelip kışı geçirdiğini, bunun da sulak alan olduğunu fark ettirmekte olduğunu söyledi. Korukoğlu, herhangi bir nedenle yüzeydeki toprak alınmış, bu nedenle geçirimsiz tabakanın ortaya çıktığı çukur yerlerin de su toplama özelliği kazandığını, buraların da sulak alanlar olduğunu dile getirdi.

"Sulak alanların devamlılığı canlılığın devamıdır"

   Dr. Asuman Korukoğlu, sulak alanların, suyu depo ettiklerini, suyun, bütün canlıların yaşamak için içmek zorunda olduğu, bu doğal maddeyi insanın yapamayacağını söyledi. Suda yaşayan, suda çiftleşen, su üzerine yuva yapan, su bitkileri içinde ve üzerinde beslenen, sudaki canlıları avlayan, geceleyin sulak alan bitkileri üzerine sığınan birçok canlı olduğunu anlatan Korukoğlu, yani doğada sulak alanların devamı, canlılığın devamı demek olduğunu kaydetti.

   "İnsan, suyu içer, suyla yıkanır, çevresini temizler, suyla üretim yapar. Ekmek için, buğday için su gerekir. Yemek pişirmek için, ilaç yapmak ve ilaç içmek için su gerekir" diyen Korukoğlu, giysi ya da bilgisayar üretmek için de su gerektiğini, enerji üretmek, bazı durumlarda ısınmak ve aydınlanmak için de su gerektiğine işaret etti.

"Susuz insan yaşamı olmaz"

   Susuz doğa olamayacağı gibi, susuz insan yaşamı ve refahı da olamayacağının altını çizen Korukoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

   “Dünya sulak alanlar günü, 1997 yılından beri kutlanmaktadır. Kutlamaktaki amaç, sulak alanların önemi ve değerine dikkat çekmek, insanları sulak alanlar için işbirliği ve korumaya yönlendirmektir. Bu yılın dünya sulak alanlar günü teması, sulak alanlar ve insan refahıdır, çünkü sulak alan olmazsa yaşam da üretim de refah da güzellik de olamaz. Sulak alanlar taşkınları, erozyonu ve kıtlığı önler. İklim değişikliğine karşı bir kalkan oluşturur. Karbon biriktirir ve oksijen üretir".

     Dr. Asuman Korukoğlu, sulak alanların korunması için sayabileceğimiz daha birçok neden vardır ve hepsinin de yaşamsal olduğuna dikkat çekti. 2 Şubat 2024 Dünya Sulak Alanlar Günü’nü kutlarken sulak alanların değeri ve önemi hakkında okumak ve paylaşmak gerektiğinin altını çizen Korukoğlu, bu günden itibaren yaşamımızı ona göre düzenlemeye karar vermek gerek, eğitimde, politikada, hukukta, sulak alan korunmasına dikkat çekmek gerektiğini belirtti. Korukoğlu, "sulak alanlar kazanırsa biz de kazanacağız, bunu bilmek gerek. Temizlik, doğaya saygı, çevre bilinci, vicdan, bilgi, işbirliği ve su sevgisi, sulak alanların korunması için yeterli olacaktır” dedi.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }