Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri Serhat Akpınar, geçen hafta UBP-DP-YDP Hükümeti’nde kriz çıktığı ancak bu krizin Başbakan ve Başbakan Yardımcısının uzlaşı dilini kullanmasıyla ortadan kalktığını söyledi.
Akpınar, bir soru üzerine hükümette tartışmanın genellikle atamalar ve istihdamlar üzerine olduğunu belirtti.
“Birtakım yaptırımlar
karşılıklı zıtlaşmaya neden oldu”
BRT’de “14. Saat” programına katılarak açıklamada bulunan Akpınar, “DP’nin hükümetten çekilmesi durumu şu anda söz konusu değil. Ancak tabii ki koalisyon hükümeti içerisinde özellikle ortakların zaman zaman kendi içlerinde istişare etmeleri gereken bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla birtakım o istişarelerin olmadığı ve birtakım yaptırımların ortaya koyduğu dönemlerde tabi ki karşılıklı zıtlaşmalar, olumsuzluklar ortaya çıkabiliyor” dedi.
Serhat Akpınar, “Burada özellikle parti tabanının, ilçelerin duyarlılığı oldukça fazla. Her ne kadar bizde o koalisyon yapısını olabildiğince uzlaşı dili ile doğru götürmeye çalışıyor olsak bile sonuçta parti kendi tabanında zaman zaman kendi iç sesini öne çıkarabiliyor. Her zaman için buna kulak vermek lazım. Öyle bir dönemden geçtik geçtiğimiz hafta. Ancak başkanlarımızın özellikle sayın Başbakanın ve Genel Başkanımız Fikri Ataoğlu’nun istişareleri ile bu kriz aşamasını yumuşak bir geçişle atlattık” diye konuştu.
“Koalisyonun bir başka ortağının sorumluluğu
dışında zorunlu yaptırım yapmaya kalkması ters yaklaşım”
DP Genel Sekreteri Serhat Akpınar, şöyle konuştu: “Başbakan Yardımcılığına bağlı ilgili kurum ve dairelerin üstlenmiş olduğu sorumluluklar alanında tabii ki yapılması gereken bazı düzenlemeler var ise o konu başlıkları muhakkak Genel Başkanımızla yani sayın bakanımızla görüşülmesi gerekiyor. İlgili kurum müdürleriyle direkt koalisyonun bir başka ortağının zorunlu yaptırım yapmaya kalkması tabii ki oldukça ters yaklaşımla ortaya çıkıyor. Bizler koalisyonun kontrolünde olan herhangi bir bakanlık bünyesinde herhangi bir istek ve talep veya zorunluluk gibi düşünce hiçbir zaman ortaya koymadık. Öyle bir düşüncemiz de yok. Zaten bunlar genelde Genel Başkanlar arasında istişare edilerek yapılıyor. O nedenle bu istişarenin devamlılığını istedik. Doğrunun da bu olduğunu dile getirdik. Sürecin de bundan sonra bu şekilde olacağını düşünüyorum.”