Kıbrıs

Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis, dün Derinya’da düzenlenen bir mitingde konuştu

Abone Ol

   Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununa çözüm için gerekli bir ön şartın da iç cephede uyum olduğunu vurguladı.
   Sözde “Mağusa Belediyesi”nin Derinya Kültür Merkezi’nde cumartesi günü düzenlediği “anti işgal mitinginde” konuşan Hristodulidis, Yeniden İnşa ve Yeniden Yerleşim Konseyi Başkanı’yla bir görüşme yaptığını, “işgal altındaki” Mağusa için güncel bir çalışma yapıldığını duyurdu.
   Bu çalışmanın eylülde tamamlanmasının beklendiğini, çalışmada, çözümden hemen sonra yeniden inşa ve yeniden yerleşim bölgeleriyle ilgili hemen alınması gereken belirli girişimlerin yer aldığını bildiren Hristodulidis, çalışmanın, Kıbrıs sorununu çözmede hükümetin girişimlerine ek olarak çözümden sonraki gün yapılacaklar için hazırlandığının bir ispatı olduğuna dikkati çekti.
   Nikos Hristodulidis bu çalışmanın, daha önce diğer üye ülkelerdeki benzer olaylarda yer alan Avrupa Birliği’ne gönderileceğini açıkladı.
   Son günlerde yaşananlara ve Gazimağusa Belediyesi Başkanı Süleyman Uluçay’ın bu etkinliğe katılma niyetinin saçtığı kıvılcım gibi tepkilerden söz eden Hristodulidis, mitinge katılan Kıbrıslı Türklerin varlığından duyduğu memnuniyeti ifade etti; bu etkinliğe katılan herkesin, verilen “anti işgal mesajını” benimsediğine güçlü biçimde inandığını savundu.
   Diğerleriyle birlikte bu etkinliğe katılan Kıbrıslı Türklere teşekkür eden Hristodulidis, Kıbrıslı Türklerin birçoğunun yeniden birleşmeyi ve anlaşmaya varılan esasta çözümü istediklerini iddia etti.
   Hristodulidis, bunun kimin kazanacağının bir mücadelesi değil, “vatanında garantör, işgal güçleri ve işgalci haklarına ihtiyacı olmayan Kıbrıs halkının, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin, tüm Avrupa vatandaşlarının birleşme mücadelesi” olduğunu ileri sürdü.
   BM Genel Kurulu’nun eylülde, Avrupa Konseyi’nin de ekimde toplanmasının kesin dönüm noktaları olacağına işaret eden Hristodulidis, gereksiz ve verimli olmayacak yüzleşmelerden kaçındığını, amacının Crans Montana’da 2017 yazında bırakılan yerden müzakerelere başlanması olduğunu ifade etti.
   Hristodulidis, bir kez daha çözümün, garantiler olmadan tek egemenliği, ulusal kimliği ve vatandaşlığı olan bir devlet için işleyebilen ve sürdürülebilir bir çözüm, BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirlenen siyasi eşitlikle iki bölgeli, iki toplumlu bir çözüm Avrupa müktesebatına ve AB ilke ve değerlerine, BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararları esasında olması gerektiğini vurguladı.
   Vizyonunun tüm Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türk, Ermeni, Maronit ve Latinler ve tüm adada yaşayanlar için Kıbrıs’ın özgür ve yeniden birleşmiş bir ada haline gelmesi olduğunu belirten Hristodulidis, “Kıbrıs’ta kazananlar veya kaybedenler olması için savaşmıyoruz; tarihi gerçeği anlamak, insan haklarını ve herkesin temel özgürlüklerini, özgürce yaşamalarını, çalışmalarını, bölen hatların ve dikenli tellerin olmadığı bir toprakta refahı sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. 

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }