Kıbrıs

Naimoğulları: Biz genel eylem yaparsak taş taş üstüne kalmayacak

Abone Ol

   Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, Tarım Bakanlığı önünde “şok eylem” yaptı; genel eylem uyarısında bulundu.

   Eylemde bakanlık önüne süt döken üreticiler, yaşadıkları mağduriyeti anlatmak için de “Mağduruz”, “Hakkımızı istiyoruz” şeklinde sloganlar attı.

   Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, çiğ süt fiyatının 1 litre sütle 1 buçuk kilo yem alınabilecek şekilde düzenlenmesini, hayvan başı desteğin minimum 100 TL’ye çıkarılmasını, arpa fiyatının hesaplanmasını, süt borsasının kaldırılmasını ve süt borsasında kaybedilen 3 buçuk milyon TL’nin üreticiye verilmesini talep etti. 

   Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na 15 Temmuz’a kadar süre tanıyan Naimoğulları, genel eylem uyarısında bulundu.

Naimoğulları: Biz genel eylem
yaparsak taş taş üstüne kalmayacak

   Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, üreticinin zor durumda olduğunu ifade ederek “Bizi bu duruma getirineler bu sektöre karşı en büyük düşmandır” dedi.

   Naimoğulları, taleplerinin hayvan başı 50 TL olan desteğin minimum 100 TL’ye çıkarılması; çiğ süt fiyatının 1 litre sütle 1 buçuk kilo yem alınabilecek şekilde düzenlenmesi; arpa fiyatının “doğru dürüst” hesaplanması; süt borsasının kaldırılması veya düzenlenmesi; süt borsasında kaybedilen 3 buçuk milyon TL’nin üreticiye verilmesi şeklinde olduğunu vurguladı. 

   Taleplerinin karşılanmaması durumunda genel eylem yapacaklarına dikkat çeken Naimoğulları, “Biz genel eylem yaparsak taş taş üstüne kalmayacak” dedi.

“Biz ürettiğimiz ürünün gerçek maliyetini istiyoruz”

   Süt fiyatlarının en son 5 ay önce şubat ayında belirlendiğini ifade eden Naimoğulları, o günden bu yana dövizde yüzde 50, yem fiyatlarında yüzde 35 artış olduğunu belirtti.

   “Biz ürettiğimiz ürünün gerçek maliyetini istiyoruz” diyen Naimoğulları, sütün gerçek fiyatından pazarlanması için doğru politikalar üretilmesi gerektiğini söyledi.

   Naimoğulları, çiğ süt bedeline yüzde 18 artış yapıldığını, ancak süt borsasında bu rakamın yüzde 13 olduğunu vurguladı.

   Naimoğulları, Tarım Bakanlığı’nın imalatçılarla anlaşarak süt bedelinin %5’ini aldığını, bu şekilde 3 buçuk milyon TL’nin hayvancının cebinden çalındığını savundu.

“3 buçuk milyon TL süt borsasında peşkeş çekildi”

   3 buçuk milyon TL’nin süt borsasında “peşkeş” çekildiğini ileri süren Naimoğulları, Başsavcılık, Sayıştaylık ve Rekabet Kurulu’na basın aracılığıyla suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. 

   Üreticilere verilen mevcut desteğin de döviz bazında eridiğini söyleyen Naimoğulları, 5 ay önce 600 lira olan doğrudan gelir desteğinin 35 dolar olduğunu, ancak şimdi bu rakamın 22 dolara tekabül ettiğini; 6 lira olan arpanın 7 lira 25 kuruşa yükseldiğini, 440 TL olan bir torba yemin de 600 TL’den satıldığına dikkat çekti.

“Hayvancı düşmanı ve birilerinin silahşörü”

   Naimoğulları, Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Mahmut Erden’in sosyal medyada yaptığı açıklamaları da eleştirdi. 

   Erden’i “hayvancı düşmanı ve birilerinin silahşörü” olarak suçlayan Naimoğulları, üretici olmasa tüm fabrikaların kapanacağına dikkat çekti.

   Hayvancıya saldırmakla ve bedel ödetmekle bu işlerin çözülemeyeceğini belirten Naimoğulları, “Üretici yok olduğu zaman sizin hiçbir hükmünüz kalmaz” dedi. 

“Buraya çok daha kalabalık geleceğiz”

   Dünkü eylemin Yönetim Kurulu düzeyinde olduğunu belirten Naimoğulları, artık Tarım Bakanlığı’yla da hiçbir görüşme yapmayacaklarını dile getirdi.

   Tarım Bakanı Dursun Oğuz’a küçük baş hayvancıya yönelik doğrudan gelir desteğinin dövize endekslenmesi gerektiğini söylediklerini, ancak Oğuz’un “Biz Türk milletiyiz, bizim ülkede döviz konuşulmaz” dediğini savunan Naimoğulları, ülkede hemen her şeyin dövize endeksli olduğunu belirtti. 

   Naimoğulları, birçok üreticinin 15 gün boyunca hiçbir yere süt verilmemesini istediğini belirterek bunun da eylem çerçevesinde değerlendirileceğini kaydetti.

   Tarım Bakanlığı’nın 15 Temmuz’a kadar talepleriyle ilgili açıklama yapmaması durumunda genel eylem tarihini belirleyeceklerini vurgulayan Naimoğulları, “Taleplerimizi dikkate almazsanız buraya çok daha kalabalık geleceğiz” dedi.

Üreticiler ne dedi?

Gazi Güney:

Biz çiftçiyiz, üreticiyiz. Ancak çiftçi veya üretici dendiğinde, ikinci-üçüncü sınıf insan muamelesi görüyoruz. Biz hayvan üreticileri olarak süt ve et üretiyoruz ama kazancımızı alamıyoruz. Bundan sonra ‘gerçek efendi’ biz olacağız. Bütün çiftçi arkadaşlara hisse payı verip, şirket kuracağız. Çünkü hiç kimse bize hak ettiğimiz emeğin karşılığını vermiyor. Artık Bıçak kemiği kesmiştir. Biz artık gerçek efendi olmak istiyorsak, kendi yemimizi kendimiz getirmeli, kendi sütümüzü kendimiz pazarlamalıyız. Bu yüzden kendi kazancımızı, üzerimizdeki ‘keneleri atarak’ biz başaracağız. Başka çıkış yolumuz yok!

Raşit Cankadı: 

Ben küçükbaş hayvan üreticisiyim, keçi ve oğlak yetiştiriyorum ama durumumuz çok kötü. Üretim yapmak istiyoruz ama yolun sonundayız. Biz bu işi cahil olduğumuz için değil, sevdalı olduğumuz için yapıyoruz. Çünkü hayvanlarımız bizim evladımız gibidir. Birçoğumuz üniversite mezunudur. Yani biz cahil insanlar değiliz. Bu sektör o kadar geri gitti ki, artık kimse oğlak sormuyor. Kasaplarda oğlak etleri kuzu eti olarak satılıyor. Bugün piyasaya baktığımızda, kuzu 140 civarında seyrederken oğlak eti için biz 90 TL civarında fiyat veriliyor. Bir oğlağın 3 aylık kuzu ağırlığında olması 9 ay sürüyor. Ama bir kuzunun 3 ayda geldiği 40 kiloya, oğlak ancak 9 ayda geliyor. Ama her ikisi de bu süreçte aynı oranda yem tüketiyor.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }