Larnaka’nın Makenzi sahilinde bulunan ve çoğunluğu iş yeri olarak kullanılan binaların kullanım hakkının kimde olduğuna ilişkin tartışmalar sürerken, söz konusu taşınmazların gerçek hak sahipleri olduklarını iddia eden bir grup Kıbrıslı Rum dün Rum İçişleri Bakanlığı önünde protesto eylemi gerçekleştirdi.

Alithia gazetesi: “Kıbrıs Türk Taşınmazları Hak Sahiplerinden Protesto – Sözleşmeleri 2017’de Bitti Ve Bakanla Görüşme Talep Ediyorlar” başlıkları altında verdiği haberinde, Makenzi sahilinde bulunan ve çoğunluğu iş yeri ve restoran olan binaların kullanım haklarının kime ait olduğuna dair tartışmaların sürdüğünü yazdı.

Gazete, Makenzi bölgesindeki binaların bizzat kendileri tarafından inşa edildiğini ve Rum hükümetinin, söz konusu binaları, kendileriyle değil şu anda kullanımında bulunduran kişilere kiralama kararı aldığını iddia eden grubun dün bir protesto eylemi gerçekleştirdiklerini ve Rum İçişleri Bakanı’yla görüşme talebinde bulunduklarını aktardı.

Habere göre grup adına dün açıklamada bulunan Sotiris Papadopulos isimli vatandaş, büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduklarını belirterek Makenzi sahilindeki taşınmazların durumuna bir çözüm bulunmadan Kıbrıs Türk taşınmazlarına ilişkin yasayı görüşmemesi yönünde Rum Meclisi’ne çağrıda bulundu.

Yine aynı grup adına açıklamada bulunan Maria Athanasiu ise; 2017 yılından beridir kira sözleşmesi imzalamak için beklediklerini ancak şimdi, bu taşınmazları kullanan ve göçmen bile olmayan kişilerle sözleşme imzalanacağını öğrendikleri belirtti.

Athanasiu, kendilerinin bu taşınmazların ilk hak sahipleri olduklarını belirterek, söz konusu taşınmazları kiraladıkları için yasa dışı ilan edildikleri ancak 1996’da Rum hükümetinin verdiği bir izin belgesinin kendilerine, söz konusu taşınmazları satma ve kiralama hakkını verdiğini iddia etti.

Aynı grupta yer alan bir diğer Kıbrıslı Rum, Nitsa Loizu ise açıklamasında, Larnaka Belediyesi’yle 2014-2017 döneminde imzaladıkları anlaşmayla da kendilerine ait restoranları satma veya kiralama hakkına sahip olduklarını vurguladı.

Loizu: “Yedi yıldır bizi sözleşme imzalamaya çağıracaklarını söyleyerek bizimle dalga geçtiler. Bunun yerine kiracılarla sözleşme yapacaklarını öğrendik. Bizim yasa dışı davrandığımızı, yasa dışı şekilde kiraya verdiğimizi söylüyorlar. Restoranlarımızı çalıştıramazsak başkasına kiralayabileceğimize veya satabileceğimize dair 2016 hükümetinin verdiği izin belgelerimiz var” şeklinde konuştu.

Bölgedeki restoranları aldıkları kiralarla kendilerinin inşa ettiğini belirten Loizu; “İkinci kez göçmen olmamızı, malımızdan çıkmamızı istiyorlar” dedi.

Loizu, Rum hükümetinin kendilerine ilişkin bu konuda Kıbrıs sorununda savunduğu şeyin tersini yaptığını ve kullanım hakkını hak sahibine değil kiracıya verdiğini de vurguladı.

Gazete, söz konusu grupta yer alan Takis Kallis’in de kendi hikayesine değindiğini ve 35 yaşında göçmen olduktan sonra bölgeye gelerek bir baraka inşa ettiğini söylediğini aktardı.

Kallis, söz konusu barakayı restoran yaptığını ve ailesiyle işlettiğini, kirasını ödediğini ve kredi çekerek iş yerini büyüttüğünü belirterek “Şimdi beni ikinci kez göçmen yapmak istiyorlar” ifadesini kullandı.

Kallis, son 7 yıldır dükkanına birilerinin girdiğini ve canlarının istediği gibi yönettiklerini de belirterek Rum polisinin de bu durumun için hiçbir şey yapmadığını ifade etti.

Politis gazetesi ise söz konusu haberini: “Yedi Yıldır Bizimle Dalga Geçiyorlar” başlığı altında verirken, kendilerini “Makenzi Kıbrıs Türk Taşınmazları Hak Sahibi Grubu” olarak isimlendiren grubun dün Rum İçişleri Bakanı’yla görüşemediğini aktardı.

Gazete, bakanın gruba, kendilerine daha sonrası için randevu vereceği taahhüdünde bulunduğunu da belirtti.

Editör: Erol Kanlıada