Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), "gerçek eğitim gündemlerimizden biri, özel eğitim okullarının güncel durumu ve bu okullarda yaşanan tam gün eğitim fiyaskosudur” diyerek, özel eğitimde yaşanan sorunları ve ihtiyaçları sıraladı.
Sendika, özel eğitim okullarında fiziksel ve personel eksiklikleri giderilmeden tam gün eğitime geçilmesi halinde bu uygulamanın çocuklar için kaosa dönüşeceği ve gelişimlerini olumsuz etkileyeceğini, herkes için yorucu bir sistem yaratacağı değerlendirmesinde bulundu.
Özel eğitim okullarının sorunlarını gündeme taşımak amacıyla bugün 08.30-12.30 saatleri arasında 7 özel eğitim ve iş okulunda grev yapan KTÖS, Lefkoşa Özel Eğitim ve İş Okulu önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına, özel eğitim öğretmenleri ve çalışanları da katıldı.
KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener ve Örgütlenme Sekreteri Akgün Kaçmaz tarafından okunan açıklamada, “Özel eğitim okulları ne yapar, nasıl olmalıdır, personel ihtiyacı nedir, öğrencilerin beslenmesi nasıl tasarlanmalıdır, çağdaş pedagojik yaklaşımlar nedir, sürenin uzamasını karşılayacak fiziksel ihtiyaçlar nelerdir” başlıkları altında özel eğitim okulları irdelendi.
"Özel eğitim okulları diğer örgün eğitim okullarından farklıdır,
doğru desteği sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır”
Açıklamada, özel eğitim okul ve programlarının öğrenmede zorluklar veya engeller yaşayan çocuklar için olduğu, bu nedenle diğer örgün eğitim okullarından farklı olduğu vurgulanarak, bu okulların öğrencilere doğru desteği sağlamak için tasarlanması, yeterli sayıda öğretmene, personele, bakıcıya, öğretmen yardımcılarına, fizik tedavi uzmanına ve birçok eğitim materyaline sahip olması gerektiği kaydedildi.
Ülkede özel eğitim okulu olarak kullanılan 7 okulun sadece bir tanesinin okul olarak tasarlandığı, geriye kalan 6 tanesinin ise farklı binalardan dönüştürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, bu tür okullarda konuşma terapisi, fizik tedavi, duyu bütünleme, drama, müzik, spor, resim gibi fiziksel, eğitsel alanlara ve atölyeye ihtiyaç olduğu ifade edildi.
Açıklamada, “Ülkemizin öncelikli ihtiyacı tam donanımlı özel eğitim okulları inşa edilmesidir” denildi.
“Okulların yeterli bütçesi yoktur, öğle yemeklerinde ne yapılacağı çok önemli bir sorundur”
Özel eğitim okullarının hâlihazırda yeterli bir bütçesi olmadığı, “beslenme saatinde bile yeterli gıda sağlayamayan” bu okulların tam gün eğitimde öğle yemeklerinde ne yapacaklarının çok önemli bir sorun olduğu da savunulan açıklamada, yemek ücretlerinin aileler tarafından karşılanmasının maddi imkansızlıklardan dolayı mümkün ve gerçekçi olmadığı görüşüne yer verildi.
Söz konusu okullarda verilen eğitimin yaş gruplarına göre ayrılmadığı ve bunun şu anki süre dahilinde bile pedagojik olarak uygun olmadığı ifade edilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
“3-4 yaşındaki bir gelişimsel yetersizliği olan bir öğrenciyle 17 yaşında ağır otizmli veya zihinsel yetersizliği olan çocukların hiçbir gelişim özelliği dikkate alınmadan hâlihazırda öğlene kadar bile birlikte olmaları yanlışken, gerekli düzenlemeler yapılmadan tam gün eğitime geçilmesi halinde bu uygulamanın çocuklar için kaosa dönüşeceği ve gelişimlerinin göz ardı edileceği aşikârdır.”
"Tam gün eğitimde donanımın yanında, hazır bulunuşluk da süreç için son derece önemlidir”
Açıklamada, tam gün eğitim ile ilgili tek sorunun donanım olmadığı, hazır bulunuşluğun da eğitim öğretim süreci için son derece önemli olduğu dile getirildi; bu konunun Eğitim Bakanı tarafından göz ardı edildiği savunuldu.
Açıklamada, özel eğitim okullarının çalışma saatlerinin Türkiye veya diğer ülkelerin çalışma saatleri örnek alınarak yeniden düzenlenecekse, bu düzenlemenin Öğretmenler Yasası’nda belirtilen şekilde yetkili sendika ile istişare edilerek ve ön çalışma yapılarak uygulamaya geçilmesi gerektiği kaydedildi.
Maviş: Okullarımızdan, nitelikli kamusal eğitimden taviz vermeyiz
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de söz alarak, Başbakan Ünal Üstel ve Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun “Sendikalara kapımız açık, işbirliğine hazırız” ifadelerini hatırlatarak, “Mademki işbirliğine hazırdılar, yasa tasarısı 9 aydır Meclis komitesinde beklemişken, neden tasarı Genel Kurul’dan geçtikten sonra işbirliği çağrısında bulunmaya başladılar?” diye sordu.
“Eğitim Bakanı hazırsa, yasaya ilişkin itiraz ettiğimiz noktaları tekrardan görüşmeye biz de hazırız” diyen Maviş, ancak özel okulların sorunları, kalabalık okulların nüfusu, kalabalık sınıfların sayıları, riskli binalarda eğitim gören öğrencilerin durumlarına ilişkin herhangi bir uzlaşıya varmayacaklarını duyurdu.
Devletin temel görevinin öğrencilere kamusal nitelikli eğitimi güvenli bir okul, az nüfuslu sınıflarda öğrencilerin öğretmenleriyle göz teması kurabileceği bir ortam sağlamak olduğunu kaydeden Maviş, “okullarımızdan, nitelikli kamusal eğitimden taviz vermeyiz” dedi.
Maviş, Eğitim Bakanı’na, yaz ayları boyunca riskli binaların sağlamlaştırılması ya da yeniden yapılması, ek dersliklerin inşa edilmesi, tam gün eğitim öncesi altyapı, kadro ve programın hazır hale getirilmesiyle her öğrenciye eşit imkanın sağlanmasından emin olunması çağrısında bulundu.