Özel Haber

“Kamu ile özel sektörü ayırmak Anayasa’daki ‘eşitlik’ ilkesine aykırıdır”

Abone Ol

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, kamu çalışanlarının hayat pahalılığı ödeneğinin 6 ayda bir değil, 4 ayda bir belirlenmesi gerektiğini yineledi ve bu öneriyi Bakanlar Kuruluna taşıdığını söyledi.

130 binin üzerindeki reel sektör çalışanına da kamudaki hayat pahalılığı ödeneğine paralel 4 ayda bir artış yapılması gerektiğini belirten Amcaoğlu, sektörel bazda asgari ücret belirleyip bu yöntemin otomatiğe bağlanmasıyla, ‘asgari ücret artışı’ tartışmaların da sona ereceğini belirtti.

Amcaoğlu, nisan ayı yüzde 15,46’lık hayat pahalılığının asgari ücretliye de yansıtılması gerektiğini dile getirdi.

   Hükümetin özel sektöre yönelik tedbirler, paketler açıkladığını belirten Amcaoğlu, reel sektör ile kamuyu ayırıp ekonomik paketler açıklanamayacağını, bunun gerçeği gözden kaçırmak anlamına geleceğini söyledi.

    Her ay açıklanan hayat pahalılığı oranlarının enflasyon sepetindeki ağırlığa göre hesaplandığını belirten Amcaoğlu, yeni enflasyon sepetinin seneye uygulanacağını kaydetti.

   BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın sunduğu “Markaj” programına konuk olan Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

  

Amcaoğlu: Sanayi bölgeleri

için planlamalar yapıldı

   Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, sanayinin üretim anlamında istenilen düzeyde olmadığını belirterek sanayi bölgeleri için yeni alanlar gerektiğini söyledi. Amcaoğlu, 18 sanayi bölgesi için kiralanan arsa sayısının yüzde 20’yi geçmediğini belirtti.

    Sanayi üretiminden söz edilirken, ihracatı artıracak bir üretimin de söz konusu olması gerektiğini ifade eden  Amcaoğlu, 1.8 milyar dolarlık ithalat yapıp, her yıl 200 milyon dolar ihracat yapmanın ötesine gidilmesi gerektiğini söyledi. Amcaoğlu, aradaki 1.6 milyar dolarlık katma değerle yüksek eğitimin ve turizmin bu açığı kapattığını ancak ülkenin üretim hacmini artıracak yatırımlara kucak açabilecek mevzuat ile alt yapıların da üretilmesi gerektiğini vurguladı.

   Sanayi bölgeleri için daha fazla alana ihtiyaç olduğunu belirten Amcaoğlu, Güvercinlik sanayi bölgesinin üçüncü etabının tamamlandığını, finansmanının da Türkiye’yle yapılan protokolde yer aldığını ancak şubat ayında çıkılması planlanan Türkiye mahreçli ihalenin deprem dolayısıyla ötelendiğini dile getirdi. Amcaoğlu, 1, 1 buçuk yıl içerisinde bu projenin hayata geçirilebileceğini ifade etti.

      Amcaoğlu, daha büyük ölçekli, üretime yönelik kiralama yapılacağına işaret ederek, bunu artık Bakanın değil, sanayi bölgeleri için oluşturulan komisyondaki 11 kişinin karar vereceğini belirtti. 18 sanayi bölgesinin beşer kişilik yönetim kurulu oluşturduğunu belirten Amcaoğlu, şöyle konuştu:

   “Geldiğimiz noktada her sanayi bölgesinin bir sahibi var. Sahipleri de kiralayanlar, emek sarf edenler… Yönetim kurulu da talepleri alıp komisyona gelecek. Küçük ölçekli talepler karşılanacak. Büyük ölçekli olanlar devletin kaynak ayırmasıyla bakanlık tarafından yapılacak. Yeni yapılacak sözleşmelerde, duyurular olacak, talepler alınacak ve Sanayi Dairesi’ne gidecek, sözleşmeyi onaylayacak. Küçük esnaf ve üretime yönelik kiralama tamamlanmış olacak”.

   Sanayi bölgelerinde geçmiş dönemlerden gelen birçok sorunun olduğunu dile getiren Amcaoğlu, yasada geçici bir maddenin olduğunu, buna göre 3 yıllık sürede işletmenin planladığı şekilde yatırımları yapıp yapmadığını belirleneceğini ifade etti. Amcaoğlu, komisyonun yatırım için iptal kararı da alabileceğine işaret ederek, yeni kiralama talep edenlere bu şekilde şans tanıyacaklarını anlattı.

“Hayat pahalılığı ödeneğini özel sektör de almalı”

Olgun Amcaoğplu, kamu çalışanlarının hayat pahalılığı ödeneğinin 6 ayda bir değil, 4 ayda bir belirlenmesi gerektiğini yineledi ve bu öneriyi Bakanlar Kuruluna taşıdığını vurguladı.

130 binin üzerindeki reel sektör çalışanına da kamudaki hayat pahalılığı ödeneğine paralel 4 ayda bir artış yapılması gerektiğini defalarca söylediğini belirten Amcaoğlu, sektörel bazda asgari ücret belirleyip bu yöntemin otomatiğe bağlanmasıyla, ‘asgari ücret artışı’ tartışmaların da sona ereceğini kaydetti.

   Amcaoğlu, sadece kamu sektörünün ihtiyacı giderilerek yola devam edileceğinin düşünülemeyeceğine dikkat çekti.

   130 bin çalışan sayısı içerisinde, 3 çalışanın bir emekliyi öder durumda olduğunu ifade eden Amcaoğlu, hem reel sektörün hem de kamunun alım gücünü yukarıya çekerek, hazirandaki hayat pahalılığına bakıp, karşılanabilirse yıl sonuna kadar bu yönde yol izlenebileceğini söyledi.

   Amcaoğlu, 10 çalışanı olan sektörlere yüzde 30 sigorta prim desteği verilmesinin önemli olduğunun altını çizerek, işverenin zor durumda bırakılmaması, herkese eşit noktada durulduğunun gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

   Sadece kamunun düşünülmesiyle sürecin tamamlanamayacağını belirten Amcaoğlu, özel sektör ile kamuyu ayırıp ekonomik paketler açıklamanın gerçeği gözden kaçırmak olduğu değerlendirmesinde bulundu.

   Amcaoğlu, Maliye Bakanı ile Çalışma Bakanlığı’nın mali duruma bakarak hayat pahalılığının 4 ayda bir maaşlara yansıtılmasını değerlendirebileceğini belirterek Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın bu konuda yetkisinin olmadığını, finansmanın başında olmadığını, en son sözü Başbakanın söylediğini, kendilerinin ise fikirlerini ve önerilerini sunabildiklerini kaydetti.

   Nisan ayının yüzde 15,46’lık hayat pahalılığının hem emeklilere hem asgari ücretlilere yansıtılması gerektiğini dile getiren Amcaoğlu, işletmelerin de prim desteği ve enerji desteklerinin artırılmasının önemli olduğunu ifade etti.

   Amcaoğlu, şöyle devam etti:

   “Bir ülkede yaşayanları kamu ve özel sektör çalışanları olarak ayırırsanız eşitlik ilkesini ihlal ettiniz demektir. Asgari ücret otomatiğe bağlanabilir. Ancak sektörel bazda asgari ücretler ortaya çıkması lazım. Asgari ücret uygulaması şu anda 6 ayda bir yansıtılıyor. Otomatiğe bağlandığında tartışmalar, uzlaşma sorunu yaşanmaz.”

  

“Yeni enflasyon sepeti gelecek yıl yürürlüğe girecek”

   Amcaoğlu, her ay açıklanan hayat pahalılığı oranlarının enflasyon sepetindeki ağırlığa göre hazırlandığını belirterek, 2015’te çalışma yapıldığını, 2017’de yayımlandığını ve yeni enflasyon sepetinin 2020’de hayata geçmesinin planlandığını ama pandemi yüzünden çalışmaların tamamlanamadığını kaydetti.

   Yeni enflasyon sepetinin seneye uygulanacağını dile getiren Amcaoğlu, ancak seneye çıkacak ihtiyaçlarının farklılaşabileceğini ama 3 yılda bir gereken çalışmalar yapılarak enflasyon sepetinin hazırlanabildiğini ifade etti.

   Amcaoğlu, gelecek yıl yeni enflasyon sepetinin yürürlüğe gireceğine işaret etti.

“Otomasyon sistemiyle akaryakıtta

stokçuluğun önüne geçildi”

“Akaryakıt Denetim ve Kontrol Sistemi”yle ilgili bilgi de veren Olgun Amcaoğlu, mart ayından itibaren 112 benzin istasyonunun otomasyon sistemine bağlandığını belirtti. Hedefin haziran sonuna kadar küçüklü büyüklü 142 benzin istasyonunun sisteme dahil edilmesi olduğuna, Teknecik ve AKSA’nın yakıt tanklarının da otomasyon içerisinde yer alacağına dikkat çeken Amcaoğlu, kimsenin ekmek kapısını kapatmaması adına bütün istasyonların otomasyona girmesi için çaba sarf ettiklerini söyledi.

   Her yıl yaklaşık 30 milyon litre akaryakıt satıldığını anlatan Amcaoğlu, EPDK ile protokol imzalanıp tüm bu sistemin denetlenebilmesi, tamamlanabilmesi için adım atılacağını anlattı.

   Amcaoğlu, hem ithalatçı firmanın, hem de istasyonların yaklaşımının kendilerini memnun ettiğini belirterek, geçmiş dönemlerden itibaren dijitalleşmenin önemli olduğunun gözlemlendiğini kaydetti.

    Şu anda ülkedeki istasyonların büyük kısmıyla ilgili bilgilere otomasyon sistemi üzerinden ulaşılabildiğini dile getiren Amcaoğlu, stokçuluğun da önüne geçildiğini vurguladı.

   Amcaoğlu, 3,5 aydır akaryakıta zam yapmamak için fonları kullandıklarına işaret ederek, bugün de zam yapılması gerektiğini ama bunu yapmadıklarını açıkladı.

    KKTC’deki akaryakıtın Güney Kıbrıs’a göre yüzde 48 ucuz olduğuna dikkat çeken Amcaoğlu, otomasyon sistemiyle Güney Kıbrıs’tan gelen kişilere ne kadar satış yapılacağının belirleneceğinin altını çizdi.

“6 yıl içerisinde kablo projesi hayata

geçmezse sözleşme iptal edilecek”

   Amcaoğlu, Kamu İhale Yasası’na ilişkin detaylar hakkında da konuşarak, şöyle dedi:

   “Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak, muhataplarımızla -AKSA’da buna dahil-  konuştuk. 15 yıllık süreci şöyle planladık: Bu projenin ana fikri enterkonnekte ve kabloyla elektrik projesidir. Arz güvenliği sağlayan üretim ikinci planda… Bir yıl içerisinde fizibilite çalışmaları yapılacak, bu çalışmalar devam ederken iki ülke arasında uluslararası anlaşmalar yapılacak. 5 yıl içerisinde de enterkonnekte ve kablolu projenin hazır olması şartı ortaya konacak. Bu yapılırken AKSA tarafında da 35 MW’lık artı bir kuruluma gidilecek. Aynı zamanda KIB-TEK’te de 35 MW’lık bir kuruluma gidilecek. Denge de korunmuş olacak.”

   Sözleşmeye göre 6 yıl içerisinde tüm bu işlemler yerine getirilmezse sözleşmenin feshedileceğini dile getiren Amcaoğlu, Enerji Üst Kurulu’nun strateji planlarına göre hareket edileceğini ifade etti.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }