Çevre dostu olarak piyasa çıkan, egzoz emisyonunu engelleyen elektrikli otomobiller Dünya’da büyük rağbet görüyor. Paris İklim Anlaşması’na da uygun olan elektrikli otomobillere ilgi her geçen gün artıyor.
Çevre dostu bir araç olmasının yanı sıra ülkemizde akaryakıt fiyatlarının sürekli yükselmesi elektrikli arabalara olan ilgiyi artırdı. Ülkemizde iki sene önce 50 olan kullanımdaki elektrikli otomobil sayısının son yapılan bir çalışmaya göre 1.200 civarında olduğu tespit edildi.
ZES Elektrikli Otomobil Şarj İstasyonları Genel Koordinatörü Burçin Aliusta, elektrikli otomobillerle ilgili merak edilenleri bagimsiz.com’a anlattı.
Aliusta, Kasım 2020’de 41 ülkenin imza attığı Paris İklim Anlaşması’nda “emisyonu sıfırlamak” maddesi olduğunu anımsatarak otomotiv sektöründeki önemli markaların tarih açıklayarak bu konuda adım atacağı açıklaması yaptığını söyledi. Dünya ülkelerinin tamamen elektrikli araçlara geçmek için çalışmalara başladığına dikkat çeken Aliusta, bazı ülkelerde bu alanda teşvikler de verdiğini anlattı.
Aliusta, İngiltere ve Londra gibi ülkelerin şehir içinde elektrikli otomobillere öncelik sağlandığını ifade ederek bu kararın kullanımı da teşvik ettiğini söyledi.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak Kuzey Kıbrıs’ta da elektrikli araçlara ilginin her geçen gün arttığını belirten Aliusta, Kuzey Kıbrıs’ın ada ülkesi olması nedeniyle menzilinin küçük olduğunu, bunun da artı olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.
İki sene önce 50 olan kullanımdaki elektrikli otomobil sayısının son yaptıkları çalışmaya göre bin 200 civarında olduğunu dile getiren Aliusta, bu araçların kullanımda olan, galeride beklemeyen araçlar olduğunun altını çizdi.
Aliusta, ülkede sadece elektrikli otomobil ithal edip satan yerlerin de bulunduğuna işaret ederek bu araçların daha çok iş aracı olarak geldiğini söyledi.
“Şarj istasyonları ücretsiz”
Aliusta, elektrikli otomobillerle ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi. Aliusta, elektrikli otomobillerde bazı kıstasların çok iyi olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bunlardan bir tanesi batarya ömrü ve kullanılan kilometresi. Bu şarj istasyonları ilk başlarda yollarda elektrikli otomobil bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yaygınlaşmaya başladı. Doğal olarak elektrikli otomobile merak duyanlar nerede şarj edeceğim, nasıl şarj edeceğim gibi soruları akıllarından çıkarmaya başladı. Şirketlerin yaptığı paylaşımlar, doğru bilgilerden dolayı bu otomobiller daha cazip hale gelmektedir”.
Elektrikli otomobil kullanımını daha anlamlı kılan unsurun şarj istasyonlarının ücretsiz olmasına bağlayan Aliusta, bu durumun bazı kişiler tarafından suiistimal edildiğini, şarj ünite alanlarını park yeri gibi kullandığını kaydetti.
“Otomobil şarj istasyonuna götürüldüğünde
tüm kontrol telefon üzerinden yapılabilir”
Aliusta, ülkede 60’a yakın şarj ünitesinin bulunduğuna işaret ederek, kullanımının nasıl olduğunu anlattı:
“İnsanlar, normal içten yanmalı motorla yaşananlar elektrikli otomobilde yoktur. Elektrikli otomobillerde menzil çok önemlidir. Evden çıkmadan önce otomobilinizin menziline, şarj durumuna bakmanız, o günkü programınızı ona göre yapmanız gerekir.
Sürekli yollarda olan bir işiniz varsa elektrikli otomobilinizi de ona göre seçmeniz gerekir. Piyasada artık 100 km’den 500 km’ye kadar menzili olan araçlar var. İnsanlar bunlara göre doğru bir seçim yapıp araç alımı yapmalı”.
Bu araçların en önemli avantajlarından birisinin cep telefonuyla idare edilebilmesi olduğuna dikkat çeken Aliusta, yazılımsal ve dijital dünyaya ait olduğu için telefonlarla senkron halinde olduğunu söyledi.
Aliusta, elektrikli otomobilin bir şarj lokasyonuna takıldığında uygulamanın cep telefonuna indirilen programla kontrol edildiğini ifade ederek herhangi bir yerden aracın şarj durumunun, kaç kW elektrik çektiğinin de görülebileceğini bildirdi.
“Ekonomik anlamda
büyük avantajları var”
Burçin Aliusta, elektrikli otomobillerin seri üretimine başlanması, erişimin kolaylaşması ve arz-talep ilişkisine bağlı olarak fiyatların düştüğünü anlattı.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaklaşık 1,5 yıl çip krizi yaşandığını belirten Aliusta, otomobil sektörünün bundan çok etkilendiğini kaydetti. Aliusta, elektrikli otomobillerin şu anda ekonomik anlamda avantajlı olduğunu dile getirerek, bu avantajları şöyle anlattı:
“Elektrikli otomobillerin makinesi yok. Yağ, filtre ve makine servisi yok. Elektrikli otomobillerde şanzıman da yok. Egzozu olmadığı için emisyona da gerek yok. Bu anlamda elektrikli otomobillerin ciddi şekilde bir getirisi var.
Şarj lokasyonları tamamen ücretsiz. Aracınızı istediğiniz bir şarj istasyonuna götürüp ücretsiz şekilde şarj edebilirsiniz. Elektrikli otomobiller şu anda gümrük ve yol vergileri noktasında teşvikli durumdadır. Araba zaten hafif olduğu için hem gümrüklerde hem de seyrüseferde düşük rakamlara denk gelir”.
“Elektrikli araçların servisi ve
yazılımı noktasında sıkıntı yaşanıyor”
Elektrikli otomobillerde servis ve yedek parça konusunda sıkıntılar yaşandığını belirten Aliusta, elektrikli araçların belirli aralıklarla yazılımsal servislerinin yapılmakta olduğunun ancak ülkemizde buna cevap verebilecek kurum veya kuruluşun olmadığını kaydetti.
Aliusta, bunları yapanlar olsa da elektrikli otomobillere verimli bir hizmet sunacak servis ağının olmadığını dile getirerek, bu yönde hazırlıkların başladığını ifade etti.
Elektrikli otomobillerin en büyük arızasının bataryadaki lityum pilleri olduğuna işaret eden Aliusta, bunun çok ciddi bir tutara denk geldiğini söyledi.
Aliusta, bu sebeplerden dolayı elektrikli otomobil alacak kişilerin bu konularda bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Ülkedeki elektrik sorunu şarj ünitelerini etkilemiyor”
Aliusta, elektrikli otomobillere hizmet veren elektrik ünitesi getiren şirketlerin yasal eksiklikler ve ülkedeki trafoların hacimlerinin dolu olmasından dolayı sıkıntı yaşadığına dikkat çekerek, bu nedenle şarj ünitelerinin yaygınlaşmasının engellendiğini, her istenilen yere bu ünitelerden konulamadığını vurguladı.
Bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulup normal seyrine girmesi gerektiğini belirten Aliusta, otomotiv sektörünün hızla elektrikli otomobile yöneldiğini kaydetti.
Aliusta, elektrikli otomobillerin evdeki veya işyerinde prizlerden, AC denilen şarj ünitelerinden, “quick şarj” denilen DC şarj ünitelerinden doldurulabildiğini dile getirdi.
Şarj süresinin otomobilin batarya hacmine göre değiştiğini ifade eden Aliusta, küçük arabanın daha hızlı, büyük arabanın daha uzun sürede şarj olabildiğini anlattı. Aliusta, elektrikli otomobillerin şarj dolumunun ev elektriğiyle en az 6 saat en fazla 40 saat sürdüğüne işaret ederek, duvar üniteleri yoluyla 2 saatte, DC denilen büyük şarj ünitelerinde ise 10 dakikada doldurulabileceğini vurguladı.
Aliusta, bunların geleceğin teknolojisi olduğunu ve yakın zamanda petrol istasyonlarında da yer alacağını anlattı.
Ülkede elektrik enerjisinde yaşanan kriz nedeniyle elektrikli otomobillerini evlerinde şarj etmek isteyen kişilerin mağduriyet yaşayabileceğini belirten Aliusta, bu durumun dışarıdaki şarj üniteleri için söz konusu olmadığını, altyapısının sağlam olduğunu kaydetti.
Aliusta, solar panel sisteminin kullanıldığı evlerde de elektriğin mahsuplaşma yoluyla ödenebileceğini dile getirdi.