Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, TBMM Başkanı Kurtulmuş ve beraberindeki parlamento heyetini Cumhurbaşkanlığında kabul etti

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü'nün ayrı bir devlet ve egemen bir halk olarak varlığını sürdürmesinin, KKTC’nin statüsünün artması ve bölgedeki varlığını sürdürmesinden geçtiğini belirtti.

KKTC’nin her zaman Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle varlığı ve bekasını sürdürmeye devam edeceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, önümüzdeki süreçte ilk yüz yılını tamamlayacak Türkiye Cumhuriyeti’nin başarılarının bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da KKTC’ye yansımasıyla Kıbrıs Türk halkının refah ve daha müreffeh bir gelecek yakalayabilmesi temennisinde bulundu.

İstikrarın önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, kendilerinin yeni siyasetinin Kıbrıs’ta egemen eşitlik ve eşit ulusal statü olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin de bunu desteklediğini belirtti.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, KKTC’nin varlığını, bağımsızlığı ve egemenliğini devam ettirmesinin sadece Kıbrıs Türk halkı için değil, bölge barışı için de önemli bir adım ve mesele olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, Kıbrıs Türk halkını yok sayan hiçbir fikrin bölgede kalıcı bir barışı kurmasının mümkün olmadığı gibi, Türkiye’nin kabul edeceği bir sonuç doğurmasının da mümkün olmadığını vurguladı.

Kurtulmuş ile görüşme

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki parlamento heyetini Cumhurbaşkanlığında kabul etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki parlamento heyetine TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu eşlik etti.

Kabulün ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile TBMM Başkanı Kurtulmuş basına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve heyetinin, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi ilk yurt dışı ziyaretini KKTC’ye yaptığına değinerek, Kurtulmuş ve heyetini KKTC’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

KKTC’nin her zaman anavatanın desteğiyle varlığı ve bekasını sürdürmeye devam edeceğine dikkat çekerek, Kıbrıs Türk halkının adada milli bir mücadele verdiğini vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının bugünlere gelebilmek için çok bedeller ödediğini, soykırımlar ve göçler yaşadığını anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin desteği, Türk Mukavemet Teşkilatı ile  halkın direnişiyle bugünlerine gelebildiğini söyledi.

11 Temmuz’un Kıbrıslı Türklerin Basın günü olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, 132 yıl önce siyasi örgütlenmeyle beraber İngiliz sömürge yönetimi döneminde ilk kez yayımlanan Saadet gazetesiyle Kıbrıslı Türklerin anavatan Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs’taki siyasal mücadelesini yürüttüğünü kaydetti. 

1960 anlaşmalarının önemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, bu anlaşmayla Türkiye Cumhuriyeti’nin garantör devlet olarak tek başına müdahale hakkına sahip olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tek taraflı müdahale hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a müdahale edildiğini anımsattı.

“O günden bu güne her vesileyle güçlenen bir devletimiz vardır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM'deki konuşmasında 'Kıbrıs Türk halkı üzerinde uygulanan izolasyon, ambargo ve kısıtlamaların çağ dışı olduğu ve ortadan kaldırılması gerektiği; KKTC’nin tanınma zamanının geldiği' vurgusu yaptığına işaret etti. Tatar, daha sonra Özbekistan’daki toplantıda KKTC’nin gözlemci üye olarak Türk Devletler Teşkilatı'na Anayasal adıyla  kabul edilmesinin aşama aşama KKTC’nin varlığına güç kattığını vurguladı.

Doğu Akdeniz’deki Türk devleti KKTC’nin statüsünün daha da yükseldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, asrın projesi Anadolu’dan aktarılan suyla tarımsal faaliyetlerdeki bir takım gelişmeler olduğunu, buna bağlı olarak iletişim sektörü ve hizmetler sektöründeki gelişmelerle yeni bir döneme girildiğini belirtti.

İstikrarın önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, kendilerinin yeni siyasetinin Kıbrıs’ta egemen eşitlik ve eşit ulusal statü olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin de bunu desteklediğini belirtti. Tatar, bir anlamda tanınmadan, tekrar müzakere masalarına oturup geçmişte olduğu gibi hiçbir netice vermeyen federal çözüm temelli bir çözüm için müzakere masasında zaman kaybetmeye gerek olmadığını söyledi.

“Egemenlik vazgeçilmez bir kavram”

Egemenliğin kendileri için vazgeçilmez bir kavram olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin kollektif anlamda savunma mekanizmalarındaki önemi, değeri ve gücünün dünkü NATO toplantısında bir kez daha görüldüğünü kaydetti.

Önümüzdeki süreçte ilk yüz yılını tamamlayacak Türkiye Cumhuriyeti’nin başarılarının, ikinci yüzyılında da KKTC’ye yansımasıyla Kıbrıs Türk halkının refah ve daha müreffeh bir gelecek yakalayabilmesi temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü'nün ayrı bir devlet ve egemen bir halk olarak varlığını sürdürmesinin, KKTC’nin statüsünün artması ve bölgedeki varlığını sürdürmesinden geçtiğini belirtti.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da, ilk resmi ziyaretini KKTC’ye yaparak, hem KKTC’nin tezlerinin yanında durduklarını, hem de Türkiye’nin bundan sonraki süreçte KKTC’nin yanında duracağını ifade ettiklerini söyledi.

Kendilerini kabul ettiği için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür eden Kurtulmuş, Türkiye ve KKTC’nin et ve tırnak gibi olduğunu hep söylediklerini, bunun fiiliyatta da böyle olduğunu bütün gelişmelerle ortaya koyduklarını kaydetti.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 49 yıl geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, o günden bu güne Türkiye’nin KKTC’nin yanında olduğunu teyit edip, gösterdiğini; KKTC’nin varlığını, bağımsızlığı ve egemenliğini  devam ettirmesinin sadece Kıbrıs Türk halkı için değil, bölge barışı için de önemli bir adım ve mesele olduğunu vurguladı.

“Türkiye’nin bu bölgedeki hak ve hukukunun korunması, Mavi vatandaki egemenlik haklarımızın temin edilmesi ve bunların tescillenmesi ve aynı zamanda KKTC’nin egemenlik haklarının da tescil edilmesiyle paraleldir” şeklinde konuşan Kurtulmuş, Kıbrıs Türk halkını yok sayan hiçbir fikrin bölgede kalıcı bir barışı kurması mümkün olmadığı gibi, Türkiye’nin kabul edeceği bir sonuç doğurmasının da mümkün olmadığını vurguladı.

Egemen iki toplumun, egemen ve eşit varlığının korunması ve müzakerelerin bu şekilde yapılması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, Kıbrıs müzakereleri başlığı adı altında yürütülen görüşmelerde hep kabul eden taraf, hep müzakerelere olumlu yaklaşan tarafın Kıbrıs Türkü ve Türkiye olmasına rağmen uluslararası alanda Güney Kıbrıs ve buna bağlı olarak Yunanistan’ın şımartıldığını ve Kıbrıs sorunun o çerçevede bir çözümsüzlüğe mahkum bırakıldığını anlattı.

“Gelinen noktada çözümün belli. Kuzeyde artık KKTC bir milli kimlik olarak vardır. Bir bağımsız devlet yapısı olarak vardır. Bugün artık uluslararası anlamda tanınmaya hazır bir KKTC vardır” diyen Numan Kurtulmuş, önümüzdeki süreçte uluslararası alandaki KKTC’yi tanımaya yönelik veya en azından Kıbrıs Türkünün varlığını uluslararası alanda tescil etmeye yönelik adımların atılmasıyla KKTC’nin egemenliği konusunda beklenen adımların atılacağına inanç belirtti.

Türkiye’nin her hal ve şart altında egemen, bağımız KKTC’nin haklarının sonuna kadar savulması için Kıbrıs Türk halkının yanında olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, “Bu pozisyonumuzu her şart altında sürdürmeye kararlıyız” dedi.

“Esas meselenin KKTC’nin gelişerek, güçlenerek daha da ileriye doğru götürülmesidir” diyen Numan Kurtulmuş, bu amaçla Türkiye’nin üzerine düşen sorumlulukları azami seviyede yerine getirmeye gayret ettiğini aktardı.

Türkiye'nin bugüne kadar yaptığı projelere değinen Kurtulmuş, 20 Temmuz’da TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Ercan Havaalanın yeni binasının açılışının gerçekleştirileceğini söyledi. Kurtulmuş, yeni Cumhurbaşkanlığı binası ve Meclis binasının da en kısa sürede tamamlanacağını belirtti.

Önümüzdeki süreç içinde hayata geçirilmesi planlanan projelere de değinen Numan Kurtulmuş, projelerle amaçlanın KKTC’nin egemenliğini, bağımsızlığını güçlü bir şekilde sürdürmek ve aynı zamanda KKTC’nin ekonomisini de güçlendirmek olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, Türkiye’nin ikinci asrının ilk parlamentosunun sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye için çalışacağına işaret ederek, bu konuda üzerlerine çok büyük görevler düştüğü bilinci içinde hareket ettiklerini belirtti.

Kurtulmuş konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye ve Kıbrıs her zaman olduğu gibi el ele gönül gönüle mücadelesini sürdürecek. Türkiye, hem dünyada, hem bölgede sözü geçen, gücü tesirli bir Türkiye haline dönecek, hem de KKTC’nin bu bölgede egemen varlığıyla birlikte Türkiye’nin Doğu Akdeniz başta olmak üzere bütün bu bölgedeki Akdeniz’deki, mavi vatandaki hak ve sorumlulukları KKTC’mizin egemenliği mavi vatanda da tescil edilecek. Böylece hep beraber el ele Anavatan Türkiye ve KKTC olarak hep birlikte daha güçlü yarınlara ilerleyeceğiz. Hem güçlü büyük Türkiye’yi, hem de egemen güçlü KKTC’yi hep birlikte daha ileriye götüreceğiz.”

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }