İstanbul’da 1846 yılında Ayamama Çiftliği’nde kurulan Ziraat Mektebi’nde tarımsal öğretiminin başlangıcı ve ziraat mühendisleri günü olan 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü’nün bu yıl 178’incisi kutlanıyor.
Ziraat Mühendisleri Günü, tarımsal öğretimin ve ziraatın önemi konusunda farkındalık kazandırmak amaçlıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, konuyla ilgili BAĞIMSIZ GAZETE’ye açıklamalarda bulundu.
Uluçam, ziraat mühendisinin yazdığı bir tarım ilacının birçok kişinin sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve bu nedenle tıptan daha önemli bir gün olduğunu dile getirerek, 10 Ocak’ın ülkemizde de Ziraat Mühendisleri Günü ve tarımsal eğitiminin başlangıcı olarak Kıbrıs Cumhuriyet’inin başlangıcından itibaren kutlanmakta olduğunu ifade etti.
“Tarımsal öğretiminin başlangıcının 178. yılı”
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, günümüzde Dünya Ziraat Mühendisleri Günü olarak anılmaya başlayan 10 Ocak’ın aslında tarımsal öğretimin başlangıcının 178. Yılı olduğunu belirterek, bu günün İstanbul’da Ayamama Çiftliği’nde kurulan Mekteb-i Ziraat-i Şahane (Ziraat Mektebi) ile başlayan tarımsal eğitim ve öğretimin başlangıcı olduğunu kaydetti.
Kıbrıs’tan Türkiye’ye okumaya giden birçok kişinin Ziraat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduğunu dile getiren Uluçam, ülkeye döndüklerinde ise Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’ni kurduklarını ifade etti.
Uluçam, Birliğin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başlangıcından itibaren kurulduğuna işaret ederek, bugünün ziraatın ve tarımsal öğretiminin önemi konusunda farkındalık kazandırmak açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Uluçam, bu günün ayrıca ziraatta geçmişten günümüze kadar hangi aşamalardan geçtiğinin anıldığı bir gün de olduğunu söyledi.
“Ülkemizde zirai çalışmalar sonucunda
tropikal bitkiler yetiştirilmeye başlandı”
Ülkemizde gerçekleştirilen ziraata yönelik çalışmalarını da değerlendiren Uluçam, zirai araştırmalar kapsamında her geçen gün tropikal bitkiler başta olmak üzere birçok bitkinin ülkemizde de yetiştirilmesi konusunda ülkemizdeki ziraat fakültelerinde çeşitli çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekti.
Uluçam, avokado ve mangonun yetiştirilmesinin ardından öğretim görevlilerinin çalışmaları ve Ziraat Fakültesi’nden mezun olan öğrencilerin araştırmalarıyla ülkede farklı ürünlerin de yetiştirilmesinin gündeme geldiğini açıkladı.
“Ziraat mühendisliği tıptan daha önemli”
Uluçam,“Bir doktora gidersiniz, size bir ilaç yazar, ilacı eczaneden alırsınız. Ama o ilaç bir kişiye özeldir. Doktor yanlış teşhis koyarsa ve yanlış ilaç kullanılırsa bundan bir kişi etkilenir” şeklinde konuşarak, bir ziraat mühendisinin yazdığı ilacın teşhis yapılması durumunda birçok kişiyi olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.
Uluçam, bu nedenle ziraat mühendisliğinin tıptan önce gelen bir meslek dalı olduğun altını çizdi.
Ziraat Mühendisleri Odası olarak tarımsal suyun verimli kullanımı noktasında gerek birçok paydaşla iletişim halinde olduklarını belirten Uluçam, buna bağlı olarak akıllı sulama sistemlerinin ülkemizde kullanılması, suyun dağıtımındaki sulama birliklerinin yasal yapısının güncellenmesi konularında çalıştıklarını kaydetti.
Uluçam, sivil toplum örgütü olarak bir yasa çalışmasının ortaya konduğunu ancak bunu ileriye götürecek olanın devlet olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“Ülkemiz, her ne kadar su kaynakları kıt olsa da bir tarım ülkesidir. Çünkü en büyük ihracat payımız tarımdadır. Ekonomistlerin söylemlerine baktığımızda ihracatımız ithalatımızı ne kadar karşılıyor? Özellikle süt, narenciye ürünleri bu konuda büyük öneme sahiptir. Bu ürünlerin çeşitlendirilerek artırılması önemlidir.”