Besim: Toplumu çıldırtmayın, sinir uçlarımızla oynamayın! 

   Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Filiz Besim, bu ülkenin en büyük sorununun çözümsüzlük olduğunu, gençlerin çözümsüzlüğün getirdiği birçok sıkıntı nedeniyle göç ettiğini söyledi. 
   Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Besim, BM Genel Kurul toplantısı nedeniyle dünya liderlerinin çoğunun New York’ta olduğunu, bu görüşmeler sebebiyle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile dış işleri ekibinin de New York’a gittiğine dikkat çekti. 
   Besim, Rum tarafını temsilen Hristodulidis’in uzun bir konuşmayla genel kurula hitap ettiğini, BM Genel Sekreteri’yle görüştü ve daha birçok temasta bulunduğunu, ancak Cumhurbaşkanı Tatar’ın kimle görüştüğüne ilişkin bilgi verilmediğini söyledi. 
   Filiz Besim, Cumhurbaşkanı Tatar’a “Kiminle görüştünüz” diye sordu; “Türkiye heyetiyle görüşmek için Amerika’ya gitmeye gerek yoktu” dedi. 
   Besim, “Toplumu çıldırtmayın, sinir uçlarımızla oynamayın” ifadelerini kullandı.  
   Filiz Besim’in açıklamasının tamamı şu şekilde: 
   “Bu ülkenin en büyük sorunu çözümsüzlüktür. Bunu ilkokul çocukları bile bilir, gençlerimiz çözümsüzlüğün getirdiği birçok sıkıntı nedeniyle göç ediyor.
   Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı nedeniyle dünya liderlerinin çoğu New York’taydı.
   Hepsi dünyaya kendi sorunları veya dünya meseleleriyle ilgili yoğun mesajlar verdi, görüşmeler yaptı. 
   Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan gerek genel kurul konuşması, gerekse yaptığı görüşmelerde Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıslı Türklerle ilgili mesajlar yayınladı.  
   Rum Tarafını temsilen Hristodulidis uzun bir konuşmayla genel kurula hitap etti, BM Genel Sekreteriyle görüştü ve daha birçok temas yapmıştır.
   Yine Yunanistan Cumhurbaşkanı aktifti ve Türkiye heyetiyle de görüşmeler gerçekleştirdi.
   Kıbrıslı’nın deyimiyle ben soruyorum. ‘Allah aşkına bizim Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ve Dış İşleri ekibi ne yaptı? Kiminle görüştü, neyi gündeme getirdi. Bu çok önemli dünya toplantısında hangi lobi çalışmasını yaptılar. Oturdukları yerden çağrı yapmaksa onu bizim Lefkoşa’da Sarayönü’nde de yaparlardı.  
   Ha Türkiye heyetiyle görüşmüşlerdir de onlarla görüşmek için Amerika’ya gitmeye gerek yoktu. 
   Ben toplum adına gerçekten de bu heyetten bir açıklama bekliyorum. 
   Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, gördüklerinizi de merak etmiyoruz ama en azından kiminle konuştuğunuzu bize söyleyin.
   Toplumu çıldırtmayın, sinir uçlarımızla oynamayın, yok oluşumuza bu kadar kayıtsız kalmayın. 
   Yazıktır bu toplumun verdiği o büyük mücadeleye…”