Depremzedelere yardım için fon yaratmak amacıyla hazırlanan ve halktan kesinti yapmayı öngören “Deprem ve Diğer Doğal Afetlere Yönelik Mali Yardım ve Hazırlık Yasa Önerisi” konusunda meydana gelen tartışmalar devam ediyor. BAĞIMSIZ WEB TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ile Köşe Yazarı Emin Akkor’un hazırlayıp sunduğu EMPATİ programına katılan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, asgari ücretin 1 TL üzerinde maaş alanlardan kesinti yapılacağını ve itiraz sürecinin yasa yürürlüğe girdikten sonra başlayacağını belirterek, itiraz başvuru sürecinin “gönüllülük esası” olarak değerlendirildiğini ancak 15 günlük süre verilmesinin çelişkili olduğunu vurguladı. Bengihan, maaşından belli bir süre kesinti yapılmasını kabul eden ancak ilerleyen dönemlerde aksilik yaşaması nedeniyle bundan vazgeçmek isteyen kişilerin, itiraz sürecini kaçırması nedeniyle böyle bir hakka sahip olamayacağını ifade etti. “Hükümet halktan kesinti yapıyor ama kendi giderlerinden tasarruf yapmıyor” Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, hükümetin ilk önce “Deprem ve Diğer Doğal Afetlere Yönelik Mali Yardım ve Hazırlık Yasa Önerisi” yasa gücünde kararname çıkardığını anımsatarak, bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini kaydetti. Bengihan, bunun ardından hükümetin bu tasarıyı geri çektiğini dile getirerek, Meclis’e yasa tasarısı olarak gönderdiğini, Ad-Hoc Komite’nin kurulduğunu ifade etti. Bu komitede ekonomik örgütlerin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, muhalif milletvekillerinin yer aldığına işaret eden Bengihan, Komitede 2 defa toplantı gerçekleştirdiklerini ve burada birtakım önerilerde bulunduklarını söyledi. Bengihan, bu toplantılarda kaynak yaratma noktasında öncelikle hükümetin tasarruf yapması yönünde önerilerde bulunduğuna işaret ederek, kamu personelleri, özel sektör çalışanı ve emeklilerden kesinti olacaksa bunun gönüllülük esasına dayalı olması gerektiğini vurguladı. Kaynak yaratılması noktasında önce hükümetin örnek olması gerektiğine dikkat çeken Bengihan, bu süreç içerisinde sundukları önerilere uyulmadığını, hükümetin tasarruf ve ekonomik tedbir açılımlarına gitmediğini anlattı. Bengihan, önerilerine uyulmaması nedeniyle Komiteden ayrıldıklarını hatırlattı. Bengihan, “Deprem ve Diğer Doğal Afetlere Yönelik Mali Yardım ve Hazırlık Yasa Önerisi”nin son hâlinde maaş ve ücretlerini asgari ücretin 1 TL üzeriyle 30 bin TL arasında alanlardan yüzde 1, 30 bin TL ile 55 bin TL arasında alanlardan yüzde 1,5, 55 bin TL ile 75 bin TL arasında alanlardan yüzde 2, 75 bin TL ve üzerinde alanlardan ise yüzde 5 olacak şekilde kesinti yapacaklarını vurguladı. Bu yasanın nisan ayında yürürlüğe gireceğini ve kesintilerin nisan ayı sonu yapılacağını belirten Bengihan, 2023’ün Aralık ayına kadar devam edeceğini kaydetti. 13 . maaşlar, cemile ve sosyal sigorta yardımlarından kesinti yapılmayacak Bengihan, bu önerinin yasallaşıp yürürlüğe girmesi durumunda maaşların, ek mesailerin ve bunun gibi ödeneklerin kesintiye uğrayacağını dile getirerek, 13. maaşlar, cemile ve sosyal sigorta yardımlarından kesinti yapılmayacağını ifade etti. Bengihan, bu yasa kapsamında sadece özel sektör çalışanı, kamu personeli ve emeklilerin maaşlarından kesinti yapılmadığını aynı zamanda birçok harca dolaylı vergiler getirildiğini vurguladı. “Hem gönüllük esası olduğu söyleniliyor hem de 15 günlük itiraz süresi tanınıyor” Bengihan, bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte 15 gün içerisinde resmî bir dilekçeyle ilgili kamu, kuruluş ve iş yerlerine başvuruda bulunulması gerektiğini belirterek, kişilerin bu dilekçede maaşlarından ya hiç kesinti yapılmamasını ya da belirli bir dönem yapılmasını talep edebileceğini kaydetti. Sağlık ve yaşlılık durumuyla ilgili şahsen başvuru yapamayacak olan kişilerin bu başvuruları eşi, yakın arkadaşı veya yasal temsilcisi tarafından gerçekleştirebileceğini dile getiren Bengihan, karşı tarafın 15 günlük itiraz süresini “gönüllülük esası” olarak yorumladığını ifade etti. Bengihan, bu yasa önerisinin mahkemeye götürülmesinin ardından hükümetin başsavcılığa giderek “Nasıl bir yasa hazırlayalım ki karşı taraf yasaya aykırı bir şey bulmasın, bize dayatmasın” şeklinde görüş aldığını söyleyerek, bunun sonucunda 15 günlük itiraz gününü belirlediklerini anlattı. Birçok kişinin daha yasa yürürlüğe girmeden ilgili bakanlıklara itiraz başvurusunda bulunduğuna işaret eden Bengihan, öncelikle yasanın yürürlüğe girmesinin beklenmesinin daha doğru bir yaklaşım olacağını açıkladı. Bengihan, 15 günlük itiraz sürecinin sıkıntı yaratabileceğine vurgu yaparak, maaşından belirli bir dönem kesinti yapılmasını kabul eden kişilerin ilerleyen dönemlerde beklenmedik bir aksilik yaşaması durumunda itiraz süresini kaçırdığı için bu kesintileri durdurma şansının olmadığına dikkat çekti. Bengihan, “Hem gönüllülük esasına göre hareket edildiğini söylüyorsunuz hem de 15 günlük itiraz süresi tanıyorsunuz” dedi. Bu yasa önerisinin her defasında değişiklik gösterdiğini, bu nedenle yasanın son halinin görüşülmesi gerektiğini anlatan Bengihan, bu yasa yayımlandığında örnek bir dilekçe formu hazırlayacaklarını ve vatandaşa sunulacağını söyledi. “Kesinti yapıldıktan sonra bu parayı geri ödeyeceklerini sanmıyorum” Yasaya göre maaşından kesinti yapılmaması yönünde başvuru yapmalarına rağmen maaşından kesinti yapılan kişilere bu ödemelerin 1 ay içerisinde yapılması gerektiğini belirten Bengihan, kesinti yapıldıktan sonra paraların geri verileceğini düşünmediğini kaydetti. Bengihan, aynı durumun ek mesai noktasında da yaşandığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Kamuda ek mesaiyle ilgili ek mesai çalışıldığı ayı müteakip 1 ay sonra ödenir deniyor. Şu an daha kamu çalışanlarının aralık ayı ek mesaileri ödenmedi. 3 ay geçmesine rağmen ödemeler yapılmadı. Bu şekilde bir düzenleme yapılması idari yönden idareyi bağlar ama kesinti olursa karşı taraf bu paraları 1 ay içinde ödemesi gerektiğini bilir. Ama idare, şu an yaptığı işlerde ağır aksak olduğu için kesinti yapılmasına fırsat vermeden başvuru yapın”. Kamuda çalışan kişilerin kesintiye itiraz etme noktasında çekincelerinin olmaması gerektiğini belirten Bengihan, kendisini müdürlerin ve müsteşarların aradığını ve bu yasa önerisini mahkeme götürmelerini istediğini, kendilerinin ses çıkaramadığını söylediğini kaydetti. “İnsanlar hükümete güvenmiyor” Bengihan, aldığı bilgi üzerine maaş kesintisinin 15 bin TL alanlardan mı yoksa asgari ücretin 1 TL üzerinde alanlardan mı yapılması gerektiği konusunda karşı taraf arasında görüş alışverişi yaptıklarını bildirdi. Ülkenin büyük bir kesiminin bu kesintiye karşı olduğunun gözlemlendiğini dile getiren Bengihan, hükümetin kriz yönetme becerisinin bulunmadığını savundu. Bengihan, “Bu süreç çok basit yönetilebilirdi. 6 Şubat’tan itibaren tüm kesimlerin yer aldığı bir toplantı yapılabilir ve “1 ay böyle bir şey yapalım, yeterli olmazsa 1 ay daha yapalım” şeklinde adım atsalardı büyü bir kesim tepki koymayacaktı ama insanlar hükümete güvenmiyor.” Bengihan, kaynak yaratabilmek için bir taraftan halktan kesinti yaparken, diğer yandan Ercan Havalimanı’ndaki bir şirketin borcunu silmek için çözüm arayışında olunmasının insanların hükümete olan güveni sarstığını vurguladı. Ülkede yüzde 70 oranında kayıt dışı ekonominin olduğunun açıklandığını, Ticaret Odası’nın açıklamasına göre ise Şans Oyunları ile Sanal Bet Yasası’nın hayata geçirilmesiyle 4 milyar TL toplanacağını dile getiren Bengihan, dünya zenginler sıralamasında yer alan kişilerden vergi alınmadığını ifade etti. Bengihan, hükümetin izaz ikramlardan kesinti yapmadığını, cumhurbaşkanı ve başbakanın yurt dışı gezintilerinin yarattığı benzin masraflarının külfetli olduğunu söyledi. Hükümeti yönetenlerin şu an sermaye ile yakın bir ilişki içerisinde olduğunu, seçim dönemlerinde bu kişilere giderek sermayeden yardım aldığını anlatan Bengihan, hükümete geldiklerinde ise bu kişilerden vergi alamadıklarını iddia etti. Bengihan, bu kişilerin Teşvik Yasası nedeniyle vergilerden muaf tutulduğunu ancak aynı kişilerin devlete borç verecek bir zenginliğinin olduğunu belirterek, bu kişilerin bu muafiyetler nedeniyle 1 kuruş vergi ödemeyerek zengin olduğunu kaydetti. Üniversitelerdeki profesör unvanındaki akademisyenlerin yüksek maaş aldığını dile getiren Bengihan, bu kişilerin yatırımlarının ise asgari ücret üzerinden yapıldığını bunun da kayıt dışılık olduğunu ifade etti. Bengihan, hükümetin tüm bu nedenlerden dolayı samimiyetsiz olduğuna işaret ederek, tasarrufa önce kendilerinden başlamaları ve halka örnek olmaları gerektiğini vurguladı. “Ülkeye 8 bin 686 depremzede geldi” Bengihan, depremzedelere yardım konusunda herkesin elinden gelen katkıyı yaptığını belirterek ülkemize sığınan depremzedelere eğitim ve sağlık alanında yapılan yardımları da desteklediklerini söyledi. Desteklerin doğru şekilde yapılmasının önemine değinen Bengihan, ülkeye gelen depremzede sayısının resmi makamların verilerine göre 8 bin 686 olduğunu açıkladı. Bengihan, 8 bin 686 depremzedenin 5 bin 538’inin Hatay’dan, 1.045’inin Adıyaman’dan, 156’sının Adana’dan, 62’sinin Diyarbakır’dan, 407’sinin Gaziantep’ten, 1.117’sinin Kahramanmaraş’tan, 5’inin Kilis’ten, 216’sının Malatya’dan, 57’sinin Osmaniye’den, 83’ünün de Şanlıurfa’dan geldiğini belirtti. 8 bin 686 depremzeden 4 bin 906’sının kadın, 3 bin 780’inin de erkek olduğunu ifade eden Bengihan, yaş gruplarından da söz etti: “378 kişi 0-2 yaş aralığı; 408’i 3-5 yaş aralığı; 670 kişi 6-10 yaş aralığı (ilkokul); 441 kişi 11-13 yaş aralığı (ortaokul), 849’u 14-17 yaş aralığı (lise), 1.831’i 18-30 yaş aralığında, 1.697’si 31-45 yaş aralığında, 1.295’i 46-64 yaş aralığında, 842’si 65 yaş ve üstü”.