YOLSUZLUK DEPREMİNDE DE Mİ DİBE ÇAKILIYORUZ?
Bir düşünüyorum da bizim ülke olarak ileri gittiğimiz bir alan var mıdır? Demokrasi mi dediniz? Başta parti içi demokrasi olmak üzere ülke demokrasimizin çok iyi...
Bir düşünüyorum da bizim ülke olarak ileri gittiğimiz bir alan var mıdır?
Demokrasi mi dediniz? Başta parti içi demokrasi olmak üzere ülke demokrasimizin çok iyi düzeyde olduğu iddia edilemez.
Yargı mı dediniz? Lojistik eksikliklerin hükümet edenlerce görmezlikten gelindiği ve yargıç eksikliği, dijitalleşme (fiber optik altyapısı gibi) sıkıntıları nedeniyle yargının giderek daha iyi bir noktaya gittiği iddia edilemez.
Planlama mı dediniz? Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) evlere şenlik durumda!!! Yıl 2023’ün Mart ayı ancak DPÖ’nün internet sayfasına girdiğiniz zaman en son ekonomik ve sosyal göstergeler yeni ibaresi ile maalesef 2020 yılına ait. Orta vadeli program ise taslak ibaresi ile 2020-2022 yıllarına ait.
İstatistik mi dediniz? Daire Başkanlığı’nı 2019 yılında kuruma çevirip bir kişiyi daha siyasi rüşvet olarak üçlü kararname ile başkan adı altında müsteşar atamaya başladık.
O yıldan itibaren ikinci başkanı atadık ancak vizyonsuzluğumuzdan dolayı bugüne kadar bir istatistik uzmanı atamadık/atayamadık. Bundan dolayı ise daire başkanlığından Kurum haline gelmesine rağmen halen daha ne üretilen istatistik çeşitlendirildi ne de uluslararası standartlarda veriler güncellendi. Yıl 2023 olmasına rağmen en son istatistik yıllığı 2021 yılına aittir.
Sayısı daha da artırılabilecek yukarıdaki örnekler yanında bir de uluslararası norm ve yöntemlerle hazırlanan endeksleri (olguları) de devlet yönetimi olarak takmıyoruz ve giderek dibe çakılıyoruz. Bunun en bariz göstergesi geçtiğimiz hafta açıklanan KKTC’nin yolsuzluk karnesidir.
KKTC yolsuzluk bataklığı haline mi geldi?
“Kuzey Kıbrıs’ta Yolsuzluk Algısı 2022 Raporu” Ticaret Odası, Sanayi Odası, Müteahhitler Birliği ve Esnaf Odası’na kayıtlı yönetici pozisyonunda 350 katılımcı ile anket yapılarak Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) Kıbrıs Ofisi ile akademisyenler Ömer Gökçekuş ve Sertaç Sonan tarafından hazırlandı. Raporun aşağıdaki bulguları yolsuzluğun KKTC’deki vahametini ortaya koymaktadır:
Kuzey Kıbrıs’ın 2022 Yolsuzluk Skoru 100 üzerinden 27 olarak hesaplanırken, 180 ülke arasında 140’ıncı olduğu ortaya çıktı. Yani 180 ülke arasında 139 ülkedeki yolsuzluk KKTC’den daha düşük durumdadır.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün açıklamasına göre; yolsuzluğa en fazla hasım olan ülkelerin yine İskandinav ülkeleri olduğu ortaya çıktı. Şöyle ki, Danimarka 90 puanla birinci, 87 puanla Finlandiya ise ikinci durumdadır. 12 ve 13 puanla Somali ve Suriye sonuncu yani en fazla yolsuzluğun olduğu ülkeler olarak raporda yer aldılar. Raporda, Türkiye 36 puanla 101’inci sırada, Güney Kıbrıs (Kıbrıs Cumhuriyeti) ise 52 puanla 51’inci sırada yerini aldı.
İş insanlarının yüzde 99’unun KKTC’de rüşvet ve yolsuzluk olduğuna inanması yolsuzluğun yatırım iklimini ne denli dinamitlemekte olduğunu göstermektedir. Buna paralel iş insanlarının yüzde 72’si rüşvetin çok ciddi bir sorun oluşturduğuna işaret ederken, yüzde 40’ı son bir yılda işinin yürümesi için “rüşvet verdiğini” açıkça itiraf etmektedir.
İş insanlarının rüşvet verme sebepleri “işlerinin süratlenmesi”, “işlerini tamamlayabilmek” ve “daha iyi muamele görmek” olarak sıralandı.
Yolsuzlukla mücadeleyi son derece güçleştiren raporun en dikkat çekici bulgusu ise iş insanları, esnaf, sanayici ve müteahhitlerden oluşan katılımcıların %84’ünün yolsuzluğun en yaygın olduğu grup olarak Başbakan ve Bakanları görmesidir. Kamu kaynaklarının siyasetçiler ve üst düzey memurlar tarafından istismar edildiğine dair de yüksek bir algı bulunmaktadır.
Yolsulluğun en yaygın olduğu gurubun Başbakan ve Bakanlar olarak algılanması bana ister istemez “Ananı Öpen Kadı İse Kime Şikayet Edeceksin” deyimini hatırlattı. Bu şartlarda hükümet edenlerin yolsuzlukla mücadele etmesini beklemek hayalcilik olur. Yine de merak edenler için gelecek yazımda yolsuzlukla mücadelenin temel ipuçlarına yer verilecektir.