Vicdani Ret İnisiyatifi, Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisi’ne ivedilik talebinin ele alınmasının beklendiği Cumhuriyet Meclisi önünde basın açıklaması yaptı.
Vicdani Ret İnisiyatifi temsilcilerinden Murat Kanatlı, burada yaptığı açıklamada, konuya ilişkin yapılan tüm mücadelelere ve konunun geçmiş yıllarda Meclis’e 4 defa getirilmiş olmasına rağmen yine bir vicdanı retçinin cezaevi süreciyle karşı karşıya geldiğini kaydetti. Kanatlı, vicdani retçi Mustafa Hürben’in 18 Ocak’ta davası olacağını ve yargılanacağını kaydederek, “Artık tartışacak bir şeyimiz kalmadı” dedi.
Anayasa Mahkemesi ve Askeri Yargıtay’ın kararlarında vicdani reddin bir hak olarak kabul edildiğini ancak Anayasa’da yer alan “zorunlu askerlik” ifadesinden dolayı bu hakkın uygulanamadığını öne süren Kanatlı, bununla ilgili düzenleme yapması gerekenin yasa koyucular olduğunu belirtti.
Taleplerinin “uçuk bir talep” olmadığını söyleyen Kanatlı, bedelli askerlik yapmak değil bedelli askerliğinin karşılığı olan “sivil hizmette bulunmak” istediklerini vurguladı. Kanatlı, söz konusu sivil hizmetin tüzükler aracılığıyla belirlenebileceğini dile getirdi.
Kanatlı, detayların daha önceki yıllarda komitelerde konuşulmuş ve uzlaşılmış olduğunu o nedenle niyetin olduğu takdirde yeni bir Komite oluşturulup, birkaç oturumda konunun çözülebileceğini ifade etti, bugünkü beklentilerinin ivediliğin alınması olunduğunu kaydetti.
Kanatlı, vicdani ret hakkına yönelik bu yasa değişikliğinin dördüncü kez Meclis’e geldiğine dikkat çekerek, ilk olarak 2011 yılında sunulduğunu, ardından tutuklamaların ardından 2014 yılında ele alındığını ve son olarak 5 yıl önce 2019 yılında ivediliğin verilmesinin ardından, komitelerde düzenli toplantılar yapıldığını ve küçük düzenlemeler üzerinde çalışıldığını ancak o sırada hükümetin düşmesiyle ilerlemenin kaydedilemediğini söyledi.
“Bugün bir kez daha Meclis’te bu konuyu konuşacağız” diyen Murat Kanatlı, kendilerinin vicdani ret haklarına yönelik bir davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görüşülüyor olduğunu hatırlatarak, “Umarım yeni bir mahkumiyet ve yeni bir AİHM süreci ortaya çıkmadan bu mevzuat hayata geçirilebilir” dedi.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası da basın açıklaması sırasında hazır bulunarak, Vicdani Ret İnisiyatifi’ne destek verdi.