Uluslararası politikanın süper gücü ABD'de Trump dönemi resmi olarak başladı. Dört yıl önce tartışmalı ve öfkeli bir şekilde başkanlıktan ayrılan Trump, şimdi görkemli ve tartışmasız bir törenle yeniden işbaşı yaptı.
Seçim zaferiyle birlikte, ABD tarihinde bir ilke de imza atan Trump başkanken kaybedip sonra yeniden kazanan ilk başkan oldu ve başkanlığı devrettiği isimden başkanlığı devraldı.
Trump geri dönüş töreninde yaptığı konuşmada dikkat çekici vurgulamalar yaptı. Hep söylediği, temel sloganında vaat ettiği “Yeniden Büyük Amerika” yaratma iddiası bu vurgulamaların en başta geleni.
Bu slogan elbet yeni değil. Önceki gelişinde de kullandığı, içeriği oldukça anlamlı bir slogan. Çünkü Trump’a göre ABD eski görkemli günlerinden uzaklaşmış durumda ve ancak kendi politikalarıyla yeniden büyük olacak.
Trump’ın ABD vatandaşlarına vaat ettiği Büyük Amerika’yı yaratıp yaratamayacağı zaman içinde yaşanıp görülecek.
Ama, Trump’ın başkanlığı yalnızca ABD’yi ve ABD yurttaşlarını ilgilendiren bir konu değil. Çünkü herkesin bildiği gibi dünyanın süper gücü konumundaki ABD’nin başkanının politikaları dünyanın tümünü etkiler.
Örneğin, Trump’ın Ortadoğu ve doğu Akdeniz politikası, daha da yakın odakta, Biden’le başlayan Güney Kıbrıs’la ABD’nin yakınlaşma politikası öncelikle burayı doğrudan etkileyebilecek nitelikte. Çünkü, yakınlaşmanın nereye evrileceği Kıbrıs sorununun kaderini etkileyebilecek en önemli ve belirleyici dış dinamik niteliğinde .
Tabii, Kuzey Kıbrıs’taki politika kasaba politikası, hakim politikacı tipi de kasaba politikacısıdır. Bu politikacı tipinden uluslararası politik konuların yakından takip edilip analiz edilmesini, buna uygun ulusal stratejiler geliştirilmesini beklemek elbette çok fazla iyimserlik olur.
Kasaba politikası ve kasaba politikacısı seçmenin günlük, kişisel, somut çıkarlarına hitap ederek faaliyet gösterir. Ufku ve çapı dar, bilgisi, soyut ve kavramsal analiz yeteneği kıttır. Siyaseti satranç oyunu değil, tavla oyunu gibi algılar ve uygular.
Trump’la birlikte uluslararası politika ve buna bağlı alt politikalar yeniden şekillenirken, kuşkusuz , en büyük talihsizlik bunun gereğini anlayıp ona uygun strateji geliştirecek siyaset anlayışının bu topraklardaki eksikliğidir.