Yeni bir çağa girdik ama ‘T izinlerinin’ partizanca dağıtılması son bulmadı…

Abone Ol

    Geçen hafta medyaya ‘T izinleri’ listeleri sızdı.

    Çok sayıda kişiye / işletmeye ‘T izni’ verildi…

    Tabii ki tartışmalar da birlikte geldi… Neden mi?

    Çünkü yine işin içine partizanlık karıştı…

    “Yine” diyorum, çünkü ‘T izni’ zaten bu ülkede partizanlıkla özdeşleşmiştir.

    Aynen benzin istasyonu açma izni gibi, aynen devlet arazisi kiralama gibi, aynen bakanlıklara, kurumlara yapılan yandaş istihdamları gibi…

    Kendimi bildim bileli ‘T izni’ partizanlıkla anılmaktadır.

    Devlet olanaklarını dağıtma geleneği bitmek bilmez bir partizanlık marifetidir.

    Yıllar geçi, yeni bir çağa geçtik ama partizanlık son bulmadı.

    Basına sızan ‘T izni’ ve ‘Kiralık araç izni’ listeleri oldukça kalabalıktı, uzun uzun listede bitmek bilmez isimler vardı.

    Gazeteler “Golifa gibi T izni ve kiralık araç izni dağıtıldı” dedi.

    Efendim, listelerin bu kadar kalabalık olmasının nedeni, çok uzun zamandan beridir ‘T izni’ verilmemesiymiş.

    Gerçekten de ihtiyaç varmış, mevcutlar yetersiz kalıyormuş.

    O nedenle ‘T izni” verilmiş, olabilir tabii ki… Ancak bunu yaparken aslan payı partililere ayrıldı.

    Yani ‘T izni’ yine partizanlıktan kurtulamadı…

    Hükümet ortakları paylaşmaya çalışmışlar bu ‘T izinlerini’ ama ne ilginçtir partizanlıkta da eşitsizlik olmuş, küçük ortaklardan birisinin haberi bile olmamış, şikâyet etti.

    Geldiğimiz hale bakar mısınız ‘partizanlıkta eşitsizlik’, ‘partizanlıkta adaletsizlik’ de varmış…

    Başka ne vardı bu listelerde? Ulaştırma Bakanının yakınlarının isimleri de varmış.

    Başkalarının da vardı ama tepkilere karşı tek ses çıkaran Ulaştırma Bakanı oldu.

    Doğal olarak ilgili daire ona bağlı, konuşması normal ama ondan izahat beklenirken o kırgınlık, gücenme halinde…  

    Ulaştırma Bakanı, “Böyle tepki oluyor çünkü burada ben varım. Benim yaptığım her icraat tartışmaya açıktır. Herkesin hazım sorunu eşit değil…” diyor.

    Bakanın akrabalarının listede isminin yer alması tabii ki tepki çeker ama tüm tepkilerin nedeni bu değildir, o oradadır, onun bakanlığı olduğu için yükselmiş değil bu sesler.

    ‘T izinleri’ bugünün de sorunu değil, bakanlar değişiyor ama yıllardır aynı filmi görüyoruz, mesela ben bunu top yekün hükümetin sorunu hatta sorumsuzluğu olarak görüyorum.

    Ulaştırma Bakanı aslında bu listelerin nihai liste olmadığını, akrabalarının isminin listede yer almayacağını ve en sonunda da bu izinlerin iptal edildiğini, yenilerinin verileceğini açıkladı.

    Acaba basına sızmasa, isimler deşifre edilmese, bu liste iptal edilir miydi?

    Bu listelerde taşıma aracı bile olmayan, mesleği toplu taşıma ile uzaktan yakından ilgisi bulunmayan, sırf partilidir diye kendisine ‘T izni’ verilen kişiler vardı.

    Bu isimler ayıklanacak mı? Yoksa makyajlanıp yeniden mi bu kişilere izin verilecek?

    Bu listelerin adalet yerini bulsun, ortadaki bir haksızlık ortadan kalksın diye değil de “Biz de isteriz, bize verilmedi” diyenlerin basına sızdırması mı?

    Öyle olduğu da iddia ediliyor. Biz bakmaya, okumaya yorulduk bu listelere ama bir o kadar da dışarıda kalmış, ‘T izni’ bekleyen partililer varmış…

     İddia o ki bu kez o alamayanlar da listelere eklenecekmiş…

     Rezalet ki ne rezalet… Zaten bu partizanlığın bir de bu yanı vardır, verdikçe başkaları da istiyor, verdikçe iştahlar kabarıyor, yenileri de sıraya giriyor.

     Bu arada o listelerde ‘T iznini’ hak eden, işi taşımacılık olan kişiler de vardı ve onlar da maalesef yükselen tepkilerde aynı kefeye konuldu, partizanca istihdamlara yöneltilen öfkeden onlar da nasibini aldı.

     Böyledir işte… Bir işi tamam yapmazsanız, partizanlık karıştırırsanız kurunun yanında yaş da yanar. Nitekim izinlerin iptal edilmesinden en çok yine onlar mağdur oldu.

     Peki neden böyle olsun? Neden hak edene, işi taşımacılık olana verilmesin de partizanca dağıtılsın?

     Bazı kişiler zaten taşıma iznini kendisi kullanmak için değil, satmak için alıyormuş.

     Oh ne güzel… Oturduğun yerde havadan kazanç sağla…

     Makine Mühendisleri Odası, “T izinleri müracaatlarında araç standartları belirlensin” çağrısı yaptı.

    Çünkü “sağdan indirme bindirme kapılı”, “ekonomik ömrünü yitirmiş, çok eski”, “emisyon standardı olmayan”, “güvenlik zafiyeti olan”, “yangın uyarı sistemi bulunmayan” araçlara öğrenci taşıma izni verilmiş…

      İnsan yaşamının hiçbir önemi yok, maksat partizanlık olsun, maksat birileri ne pahasına olursa olsun para kazansın…

     Makine Mühendisleri Odası çok haklı ama bırakın araç standardını, bunlar aracı olmayanlara da taşıma izni vermiş… Nasıl mı olmuş? E kılıfına uyduruyorlar bir şekilde.

     Neresinden bakarsanız bakın rezalet, neresinden bakarsanız bakın fiyasko ama kimin umurunda?

    Toplumun gözünün içine baka baka yapıyorlar.

    E tabii ki doyumsuzlar, arsızlar deli gibi devlet olanaklarına üşüşürken diğerleri yalnızca bakar, kanıksar, bunları normal karşılar ve tepkisiz kalırsa, sosyal medyadaki cılız tepkilerle yetinilirse bu filmi daha çok görürüz…  

    “E işte medyada listeler yer aldı, izinler iptal oldu, daha ne istiyorsun?” diyebilirsiniz.

     Ancak iddia o ki bu iptalin ardından çok daha görkemli partizanca bir liste gelecekmiş, dışarıda kalanlar da eklenecekmiş? Olamaz mı? Neden olmasın? Neler olmuyor ki bu ülkede?

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }