Vadili: Bölgemizde 7,5-8 büyüklüğünde bir depremi her gün olacakmış gibi beklemeliyiz

Adanır: Böyle bir dönemde vizelendirmelerle ilgili değişikliğin gündeme gelmesi kabul edilebilir değil Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır toplantıda yaptığı konuşmada, yakın zamanda vizelendirmelerle ilgili yasa değişiklik önerisi hakkında yürüttükleri mücadeleye işaret ederek, “Keşke bu deprem olmasa, bu canlar gitmese de bu şekilde vurgulanmasaydı bu konu...” dedi; konunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini anlattı. Deprem sonrası vatandaşın ülkenin ve oturdukları binanın durumu hakkında kendilerine çok sayıda soru yönelttiğini kaydeden Adanır, bu nedenle basın toplantısı düzenlediklerini ifade etti. Adanır özellikle böyle bir dönemde vizelendirmelerle ilgili değişikliğin gündeme gelmesinin kabul edilebilir olmadığını vurguladı. “İskele Belediyesi'nden talep geldi” Konuşmasının ardından sorulara da yanıt veren Adanır, İskele Belediyesi'nden bazı konutların denetimi için kendilerine talep geldiğini ifade ederek, bunun gerçekleştirilebilmesi için talebin mülk sahiplerinden gelmesi gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanlığı'ndan da kamu binalarının denetlenmesiyle ilgili bir talep geldiğini bildiren Adanır, yapılan görüşmede önce okulların ve hastanelerin, daha sonra da diğer kamu binalarının denetlenmesi gerektiğini söylediklerini açıkladı. Adanır, bu konuda bir komite kurulması ve acilen eylem planına geçilmesini de önerdiklerini belirtti. Belediyeler (Değişiklik) Yasası’nın belediyelere denetim yetkisi verdiğini anımsatan Adanır, bu mekanizmanın çalıştırılmasının önemine işaret etti. Vadili: Deprem KKTC’de 4-6 şiddetinde hissedildi Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadili de toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’deki depremler hakkında bilgi verdi, Türkiye’deki 10 ilde ve Suriye’de 10-11 şiddetinde hissedilen depremlerin KKTC’de 4-6 şiddetinde hissedildiğini ifade etti. Sismik olarak aktif olan Doğu Anadolu Fayı’nın (DAF) kuzey kolunun İskenderun Körfezi üzerinden Misis- Girne zonuna bağlanırken, güney kolunun Karasu tektonik çöküntü alanında Ölüdeniz Fay Zonuna birleştiğini ifade eden Vadili, Misis-Girne yayının sismik boşluk olarak tanımlandığını söyledi. “Misis-Girne Yayı adamız için dikkat edilmesi gereken bir durum arz etmektedir” Vadili, “Doğu Anadolu Fayı'nın etkisinde bulunan Misis-Girne Yayı adamız için dikkat edilmesi gereken bir durum arz etmektedir” dedi. Afrika plakasının Anadolu plakası altına daldığı hat boyunca gelişen ve Güneyde kalan Kıbrıs yayının ise ana tektonik yapı olduğunu anlatan Vadili, 1996 ve 2002’de 6,9 ve 6,6 büyüklüklerinde yarattığı deprem ile Kıbrıs yayının da ciddi mesajlar verdiğini anımsattı. Adayı etki altına alan bir diğer fay hattının ise Ölüdeniz Fayı olduğunu kaydeden Vadilili, 7,6 ve 7,8 büyüklüklerinde olduğu tahmin edilen 526 ve 115 yıllarındaki Antakya depremlerinin bu fay hattın da gerçekleştiği ve tarihteki en büyük insan kayıplarına yol açan 4 depremden 2’sinin bu fayda yer aldığını belirtti. “Adamız çok ciddi deprem kuşaklarının etkisi altında” “Adamız çok ciddi deprem kuşaklarının etkisi altındadır” diyen Vadili, konuyla ilgili sorular üzerine bölgede 7,5-8’e varan bir depremin meydana geleceğinin aşikâr olduğunu ifade etti. “Bin yıllardır aktif olmayan fay hatları mevcuttur. Bunların takibi yapılmalıdır” diyen Vadilili, “Bölgemizde 7,5-8 büyüklüğünde bir depremi her gün olacakmış gibi beklemeliyiz” dedi. “Tuzla, Long Beach ve Gaziveren kıyı şeridi problemli zemin alanları” Vadilili yine sorular üzerine, ilgili odaların yıllardır yaptığı zemin etüdleri neticesinde, Tuzla, Long Beach ve Gaziveren kıyı şeridinin problemli zemin alanları olduğunun ortada olduğunu anlattı. Bunun, bu bölgelere inşaat yapılmayacağı anlamına gelmediğini vurgulayan Vadilili, bu durum göz önüne alınarak, bu bölgelere gerekli önlemler alınarak inşaat yapılması gerektiğini vurguladı. Vadilili, bu bölgelerde zeminin sıvılaşma riski taşıdığını söyledi. Yağcıoğlu: “DAÜ’nün bölgeye gitmek istemediğine hiçbir Kıbrıs Türkü inanmaz” İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu da konuşmasında bizzat Adıyaman'daki İsias Otel’deki çalışmalara gittiğini, KKTC vatandaşlarının bulunduğu enkazın en profesyonel çalışmanın yapıldığı enkaz olduğunu anlattı. Konuşmasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne (DAÜ) yapılan eleştirilere de değinen Yağcıoğlu, “DAÜ de bizimdir, KTMMOB da bizimdir. Sizden de ricam lütfen bu tartışmayı kavgaya dönüştürecek haberlerden kaçınalım” dedi. Kendileri KTMMOB olarak enkaza gitmek için yol ararken, DAÜ tarafından KTMMOB’ye ulaşıldığını ve DAÜ’nün de bölgeye gitmeye çalıştığını öğrendiklerini kaydeden Yağcıoğlu, “DAÜ’nün bölgeye gitmek istemediğine hiçbir Kıbrıs Türkü inanmaz” ifadelerini kullandı. “Depremi felakete dönüştüren gerekli hazırlığın yapılmaması” Depremin bir doğa olayı olduğunu, depremi felakete dönüştüreninse gerekli hazırlığın yapılmaması olduğunu anlatan Yağcıoğlu, İsias Otel tamamen yıkılırken, otelin çok yakınında tamamen sağlam binalar bulunduğunu bildirdi. Yağcıoğlu, kendilerine özellikle İskele bölgesiyle ilgili birçok soru geldiğini kaydederek öncelikle yapılması gerekenin kaçak binaların ortaya konması olduğunu ifade etti. Çok sayıda insanın da kendilerine, binalarının durumuyla ilgili bilgi almak için ulaştığını dile getiren Yağcıoğlu, projesi elinde olanların ilgili mühendise başvurabileceğini, olmayanların dışarıdan hizmet alabileceğini anlattı. “İlk önce gözle inceleme yapılmalı” Yağcıoğlu bu noktada ilk olarak gözle incele yapılması gerektiğini, ihtiyaç durumunda ileri tahkike gidildiğini söyledi. Yağcıoğlu bu tahkikin inşaat mühendisleri yoluyla yapılabileceğini ifade etti. Okullar ve hastaneler hakkında da çok sayıda soru geldiğini belirten Yağcıoğlu derhal gözden geçirilmesi istenen 160 okul olduğunu, bunun zaman alacağını ifade etti. Yağcıoğlu Planlama ve İnşaat Dairesi’nin güçlendirilmesi, devlet okulları, hastaneler, kamu kurumlarının bir an önce gözleme alınması gerektiğini belirtti. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu toplantıda, İsias Otel’den alınan numunelerin laboratuvarda çalışıldığını, ilgili teknik raporun haftaya kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti; öte yandan sadece bunlara bakılmasının yeterli olmadığını, projenin de görülmesi gerektiğini söyledi.