Sunat Atun, “Nüfus politikası yok deniliyor. Eleştirilerden ders çıkarmak gerekiyor. Bizim değerlendireceğimiz nokta bu hükümet mutlaka orta vadeli program kapsamında bir nüfus politikası ortaya koyacak” dedi.
UBP Grup Başkan vekili Sunat Atun BRT’de 14. Saat programına katılarak siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Atun, muhalefetin ülkede nüfus politikası olmadığına ilişkin eleştirilerinden ders çıkarmak gerektiğini söyledi.
“Ben de Tufan’ın şu cümlesini eleştiririm”
Sunat Atun, “Nüfus politikası yok deniliyor. Eleştirilerden ders çıkarmak gerekiyor. Bizim değerlendireceğimiz nokta bu hükümet mutlaka orta vadeli program kapsamında bir nüfus politikası ortaya koyacak” dedi.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada ifade ettiği bazı cümlelerini de eleştiren Atun, “Sayın Erhürman şunu söyledi.
Kim devam ettirecek sanıyorsunuz sizin planınızı dedi. Ee birileri devam ettirmek zorunda. En azından taş üstüne taş koymak zorunda. Tufan bey hükümete gelmeleri halinde bizim yaptıklarımızı atacağını, devam ettirmeyeceği manasında bir cümle kullandı.
Ben de bu cümleyi eleştiririm. Çünkü onların da gayesi KKTC’yi, halkını, ekonomisini kalkındırmak ise siz de getirilen yerden alıp devam etmek durumundasınız bir siyasi yapı olarak. Bir hükümet bir diğer hükümetin başlattığı çalışmanın devamını üzerine koyarak yürütmelidir.” diye konuştu..
“Taçoy’un hangi kapsamda ifade ettiğine bakmak gerek”
Kıb-Tek’teki 6,7 Milyon Dolarlık yolsuzlukla ilgili soruya ise UBP Grup başkan vekili Sunat Atun şu yanıtı verdi.
“Sayıştay’ın Kıb-Tek ile ilgili hazırladığı bir kaç tane rapor var. Bu raporlarda işaret edilen noktalar var. Bunlara bakmak gerekiyor. Kimin ve hangi dönemde olursa olsun bu raporlarda ve içeriğinde neler var bunlara bakmak gerekiyor.
Ama devletin denetim süreçleri özellikle de anayasal kurumların süreçleri kendi doğalları dahilinde akar. Yani herhangi bir siyasi makamın Anayasamız zaten bu dengeleri oluşturmuştur. Yasama, yürütme ve yargı olarak. Bahsedilen noktalar gerek Sayıştay olsun gerek polis olsun bunlar Anayasada yer alan kurumlardır.
Dolayısıyla bunun herhangi bir siyasi makamın direktif vermesine veya dur veya yürü demesini gerektirecek bir mekanizmamız yoktur. Hasan Taçoy’un hangi kapsamda hangi noktada “Savcılık ve sayıştayın Kıb-Tek raporlarına bakılması halinde çok farklı şeyler görülecek” sözünü ifade ettiğine bakmak gerekiyor” ….
“Doğru zeminin Meclis Araştırma Komitesi olduğunu düşünmüyoruz”
Bir soru üzerine Atun, CTP’nin Meclis bünyesinde Türkiye’ye girişleri farklı tahdit kodlarıyla engellenen Kıbrıslı Türklerle ilgili özel bir araştırma komitesi kurulması önerisinin bu sabah UBP grup toplantısında değerlendiriliğini söyledi.
UBP Grup Başkan vekili Sunat Atun, “Konuyu sabah grupta değerlendirdik gün içerisinde de değerlendirmemiz devam edecek ona göre yarın sabah Meclis’te Danışma Kurulu kararı ile görüşülecektir. Kendi görüşümüzü ve tutumumuzu o noktada beyan edeceğiz. Yarınki sonuca bağlı Özel Araştırma Komitesi’nin kurulup kurulmayacağıdır. Ancak bunun doğru zeminin Meclis Araştırma Komitesi olduğunu düşünmüyoruz. UBP’nin genel yaklaşımı bu doğrultudadır. Zaten hukuk yolu da herkese açıktır. Bunu bu şekilde değerlendiririz” dedi.
“Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı Ve Başbakan üzerinden yürütme dengeleri sistemi hantallaştırıyor”
Başkanlık sistemi ile ilgili bir soruya ise Sunat Atun şu yanıtı verdi.
“100 küsur sayfalık Anayasa kitapçığı nerdeyse bazı konularda tüzük kadar detaylı düzenlemeler yapmış. Ancak en minik düzenleme, bir kelime değişikliği bile referendum gerektiriyor. Bu da halka anlatmak için çok büyük bir siyasi gayret gerektiriyor. Biz UBP, CTP ve diğer partilerle birlikte geçtiğimiz yıllarda yargıç sayısını düzenleyen bir referandumu bile siyaseten halka hiçbirimiz yeterimce anlatamadık.
O dahi halktan geri döndü…Bir yargıç değişikliği için halkı sandığa taşımamamız gerekiyor. Halkın zihnini bununla yormamaız gerekiyor. Çünkü halk zaten yasama yönüyle ülkeyi yönet diye 50 tane temsilciyi seçerek görevlendirmiş.
Demek ki Anayasa kapsamında herşeyi değil ama belli başlı değişiklikleri değiştirmek üzere parlamentoya yetki verebilmesi gerekirdi. Bir diğer husus bu kadar kapsamlı bir Anayasa dünyanın hangi devletinde var ben onu da merak ediyorum. Bizde Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan üzerinden yürütme dengeleri oluşturuldu.
Bu sistemi hantallaştırıyor. Cumhurbaşkanı yurtdışına gidecek, Meclis Başkanı gidecek ona vekalet edecek. Yani bu taşınabilir bir sistem değil. Bu halkın arzuladığı sistem değil. Bütün dünyanın yaptığı gibi bizim halkımız da daha pratik süreç istiyor”..
“Ülkenin kültürüne, demokrasi anlayışına
uygun başkanlık sistemi adapte edilebilir”
Atun, “Şuna inanıyorum; seçilmişler olarak halkı bu kadar yormamıza gerek yok. Bana göre siyasi gündemin bu bölümü halk üzerinde grereksiz bir yüktür. Yaklaşık 400 bin nüfuslu bu küçükcük ülkeye Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan bana sorarsanız ağır ve gereksizdir. Ülkenin siyasi kültürüne, demokrasi anlayışına, vatandaşın beklentisine uygun Başkanlık modeli ne ise adapte edilebilir” dedi.
Atun konuşmasının sonunda şu cümlere yer verdi.
“Ben Sunat Atun olarak partimi bağlamadan ifade etmek isterim ki; bu ülkenin ilerleme kaydedememesindeki en büyük nedenlerden bir tanesi o 1983’ün vizyonsuz Anayasasıdır” dedi.