Türk bilim insanı Doçent Canan Dağdeviren'in başını çektiği araştırma ekibi giyilebilir ultrasonlu tarayıcı içeren elektronik sütyen ile meme kanserini erken teşhis edecek bir cihaz geliştirdi
6 yıldır cihaz üzerinde çalıştıklarını söyleyen Dağdeviren, cihazın herhangi bir operatöre gerek duymaksızın kendi başına tüm memenin ultrasonunu birkaç saniye içinde çekebildiğini belirtiyor.
Erken teşhis edildiği takdirde meme kanserinden kurtulma şansı yüzde 100 olarak görülüyor. Ancak tümörler daha geç evrelerde fark edilirse bu şans yüzde 25'e kadar düşüyor.
Massachussets Institute of Technology'de (MIT) görevli Dağdeviren ve ekibi, meme kanserinden kurtulma ortalamasını daha da yüksek seviyelere çekmek için böyle bir cihaz geliştirdi. Loading...
Riski bulunduğu için rutin şekilde mamogram çektiren kadınların bu kontroller arasında ultrason tarayıcısı ile devamlı şekilde takip edilmesi mümkün olacak.
Esnek bir bez parçası gibi görünen cihaz meme dokusunun farklı açılardan incelenmesini sağlıyor.
Cihazın sağladığı görüntü çözünürlüğünün de hastanelerdeki büyük cihazlar kadar iyi olduğu belirtildi.
Gerçek zamanlı veri elde edilmesini sağlayan bu giyilebilir cihaz için Dağdeviren ile birlikte Wenya Du, Lin Zhang, Emma Suh ve Dabin Lin de cihazın geliştirilmesine katkı veren bilim insanları oldular.
Teyzesi meme kanserine yakalanınca bu fikri geliştirdi
Bu araştırmaya ilişkin Science Advances dergisinde yayınlanan makalede Dağdeviren'in meme kanserinden hayatını kaybeden teyzesi Fatma Çalışkanoğlu'nun yaşadıklarından yola çıktığı belirtiliyor.
49 yaşında geç teşhis konulan Çalışkanoğlu, düzenli şekilde kontroller yaptırmasına rağmen 6 ay önce hayata veda etti. Dağdeviren cihaza ilişkin ilk fikirlerini ve kaba çizimlerini teyzesinin hasta yatağı başında kağıda geçirmiş.
Düzenli kontroller arasında gelişen kanser türüne 'interval kanser' yani 'ara kanser' deniyor ve tüm kanserlerin yüzde 20 ila 30'u bu şekilde oluşuyor.
Dağdeviren cihaza ilişkin şunları söyledi:
"Hedefim interval kanser geliştirme riski en yüksek kişilerin bunu kullanarak hayatta kalmalarını sağlamak. Bu cihazla bunu yüzde 98 gibi bir orana çıkarmayı hedefliyoruz."
Nasıl yapıldı ve nasıl çalışıyor?
Ultrason tarayıcısının bu kadar küçük ve ince hale gelmesi 'novel piezoelektrik' isimli bir materyalin kullanımı ile mümkün oldu. Giyilebilir kılınması da araştırmacıların bu materyali üç boyutlu yazıcılar kullanarak esnek bir yama gibi dizayn etmesi sayesinde oldu.
Mıknatıslar yoluyla yama gibi duran cihaz delikleri olan özel bir sutyenin farklı yerlerine takılabiliyor ve bu delikler sayesinde deriye direk temas edebiliyor. Bu şekilde altı farklı pozisyonda takılabilen cihaz tüm memenin ultrasonunu çekebiliyor.
Bu uygulama için de herhangi bir medikal tecrübe gerekmiyor.