Ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olan turizm, ciddi şekilde kan kaybediyor ancak sektörün yeniden ayağa kalkabilmesi için henüz plan ya da proje yok…
Pandemiyle birlikte turizmde yaşanan gerilemeyi hayat pahalılığı, uçak bileti fiyatlarının yüksekliği, TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi, Türkiye’de yaşanan deprem daha da tetikledi… Bu nedenlerin yanı sıra turizm paydaşlarının “tanıtım da yetersiz” açıklaması eklendi.
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, turizm tanıtımlarının ülkeye hiçbir faydasının olmadığını ifade ederek Kuzey Kıbrıs’ın ana piyasası Türkiye olduğu için Türkiye’de olan her krizin ülke turizmini de etkilediğini söyledi. Çağıner, özellikle uçak biletlerinin dolara endeksli olmasından dolayı alım gücü düşen insanların seyahat kapasitesinin azaldığını belirtti.
Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun da, tanıtımların da yok denecek düzeyde olduğunu, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs için tanıtım yaptığını ama bunun ne şekilde olduğunun bilinmediğini anlattı. Tolun, turizmde istenilen planlamanın olmadığına dikkat çekti.
Lefke Turizm Derneği Başkanı Hasan Karlıtaş, dünyada dijital tanıtımların ön planda olduğunu ancak Kuzey Kıbrıs’ın bu konuda başarılı olmadığını ifade ederek artık klasik turizm tanıtımları ve fuarlarından eskisi gibi verim alınamadığına işaret etti.
Çağıner: Hayat pahalılığı ve uçak bileti
fiyatları turizmi olumsuz etkiliyor
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, 2023 turizminin depremle başladığını belirterek, depremin ve seçim döneminin etkisiyle turizmde yavaşlama olduğunu, onun dışında gidişatın normal seyrettiğini kaydetti.
Çağıner, turizm tanıtımlarının ülkeye hiçbir faydasının olmadığını ifade etti.
Çağıner, depremin ülke turizmini zaten olumsuz etkilediğine işaret ederek, depremle birlikte Türkiye’de ekonomik krizin yaşandığını, uçak bileti fiyatlarının arttığını, alım gücünün düştüğünü ve bunların Kuzey Kıbrıs’taki turizmi olumsuz etkilediğini vurguladı.
Kuzey Kıbrıs’ın ana piyasası Türkiye olduğu için Türkiye’de olan her krizin ülke turizmini de etkilemekte olduğuna dikkat çeken Çağıner, ülkede Türkiyelilerin ağırlıklı bir turist grubu olduğunu anlattı.
Çağıner, TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesinin de alım gücünün düşmesini olumsuz etkilediği üzerinde durarak, bu durumun da Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den gelecek olan turist sayısının azalmasına neden olduğunu söyledi.
Özellikle uçak biletlerinin dolara endeksli olmasından dolayı alım gücü düşen insanların seyahat kapasitesinin azaldığını belirten Çağıner, bu yılki turizmin 2022 turizmi oranında olacağını, 2022’nin kötü geçmediğini kaydetti.
Çağıner, ülkede turizme yönelik bir planlama olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Bu soruyu normalde Turizm Bakanı’na sormalısınız ama ona sorarsanız ‘Çok iyi bir sezon’ diyecek. Ama şöyle bir şey var ki; Turizm Bakanlığı’nın turizmle ilgili hiçbir bağı yoktur. KKTC turizmi KKTC’deki yatırımcıların yapmış olduğu proje çerçevesinde münferiden (tek başına) ilerleyen bir yapıdır.”
Koordine edilmiş ve tek bir elden yürütülen bir turizm politikasının olmadığını ifade eden Çağıner, bu nedenle turizm faaliyetlerinin tesislerin ve acentelerin tek başına yaptığı pazarlama girişimlerinin sonucu olduğunu söyledi.
Çağıner, planlama olmadığı için “Bu sene şöyle bir beklentimiz var” diyebilecek bir yapının olmadığına işaret ederek, bu nedenle sadece öngörüde bulunabildiklerini söyledi.
Tolun: Toplumun geneline yayılan
bir turist potansiyeli olmayacak
Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, pandemiden önceki turizmin arzulandığını belirterek pandemiden önce gelişen bir turizm şekli olduğunu anımsattı.
Tolun, “Turizmi 12 aya yayalım, değişik turizm şekilleri yapalım. Yürüyüş, dalış, gastronomi grupları, seminer, kongre, panayır grupları getirelim. Turistleri nasıl daha uzun süre ülkede tutabiliriz, bunun çalışması içerisindeydik. Değişik ülkelerden daha fazla turist getirmeyi hayal eder ve bunun çalışmasını yapardık. Bunlarla sürdürülebilir bir turizm şeklini geliştirmeye çalışırdık. Ama pandemiyle birlikte tüm bunlar darmadağın oldu” dedi.
Tolun, Fly Kıbrıs Hava Yolları’nın hizmete girmesiyle uçak bileti fiyatlarının yüzde 20 azaldığını dile getirerek ancak bunun yeterli olmadığını, 10 bin TL’lik bilet fiyatı 8 bin TL’ye düştüğünde 8 bin TL’nin yine fahiş fiyat olduğunu vurguladı. Türkiye’deki deprem felaketinin ve seçimlerin de Kuzey Kıbrıs’taki turizmi olumsuz etkilediğine işaret eden Tolun, tanıtımların da yok denecek düzeyde olduğunu, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs için tanıtım yaptığını ama bunun ne şekilde olduğunun bilinmediğini anlattı.
Tolun, turizmde istenilen planlamanın olmadığına dikkat çekerek, 2023 turizminde 2022’ye göre turist sayısında artış olacağını ancak bunun topluma yayılan, ülkede uzun süre kalan, değişik ülkeden gelen turistlerden oluşmayacağını öngördü.
2019’daki turizm dönemine bu yıl da varılamayacağı üzerinde duran Tolun, gelecek olan turistlerin de gazinoların kendi çabaları ve tanıtımlarıyla geleceğini ve çarşıya “istenilen düzeyde” faydasının bulunmayacağını belirtti.
Tolun, Girne Limanı, Selimiye Camii gibi tarihi yerlerin turizmi olumsuz etkilemekte olduğunu kaydederek, bunun turist gruplarını azalttığını dile getirdi.
Karlıtaş: Hayat pahalılığı olumsuz etkilenecek
Lefke Turizm Derneği Başkanı Hasan Karlıtaş, ulaşımın pahalılığının turizm için büyük sorun olduğunu belirterek bu konuda ciddi hedefler konması gerektiğini söyledi.
Karlıtaş, dünyada dijital tanıtımların ön planda olduğunu ancak Kuzey Kıbrıs’ın bu konuda başarılı olmadığını ifade ederek artık klasik turizm tanıtımları ve fuarlarından eskisi gibi verim alınamadığına işaret etti.
Karlıtaş, tanıtım ve pazarlamanın dijital alanda yapılmasının önemine değinerek ulaşım, tanıtım ve rekabet koşulları konusunda yaşanan sorunların turizmde istenen rakamlara ulaşılmasında sıkıntı yaratacağına dikkat çekti.
Türkiye’den ve eğlence turizminin yanı sıra Kıbrıs’ın tarihi, kültürel, doğal kırsal değerlerinin de ön plana çıkarılması ve Türk insanına ulaşılabilmesi gerektiğini söyleyen Karlıtaş, Kıbrıs’ı Kıbrıs yapan bazı özelliklerin korunup turizm vasıtasıyla tanıtılmasının önemli olduğunu anlattı.
Karlıtaş, döviz, hayat pahalılığı, uçak bileti fiyatları, tatil masrafları giderleri hesaba katıldığında 10 bin TL ile 20 bin TL arasında bütçenin ortaya çıktığını belirterek, Türkiye’deki asgari ücrete göre tatilin lüks hale geldiğini kaydetti.
Ulaşımın ucuzlatılması, özel kampanyalarla teşvik edilmesi gerektiğini dile getiren Karlıtaş, turizmle ilgili atılması gereken adımlarla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizin en önemli yerlerden birisi olan Girne Limanı projesinin tamamlanıp en kısa süre içerisinde turizm hizmetine açılması gerek. Bunun dışında ülkemizin turizm altyapısının, şehirlerinin, tarihi yerlerinin turizme daha kaliteli hizmet verecek bir hale gelmesi için girişimlerde bulunulması, turistlere hitap edebilecek klasik tur rotalarının kırsal kesimi de içerisine alması lazım.
Turizmin Yeşilırmak’tan Karpaz’a kadar adım adım planlanmasına ihtiyaç var. Benim temennim sektör paydaşlarının her sene turizmin hareketlenemeye başlayacağı dönemde bir toplantı yapıp kararları Bakanlıkla birlikte alması ve bunların kâğıt üstünde kalmaması hayata geçmesidir. Sınır kapılarının geçişlerinin iyileştirilmesi de önemli”.