Eniz ORAKCIOĞLU

   Ülkemizde son 3 ayda meydana gelen trafik kazalarında 11 kişi hayatını kaybetti.  

   Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkanı Mehmet Zeki Avcı, 2022 yılından beridir gerekli uyarıları ilgili bakanlığa yaptıklarının altını çizerek, özellikle alkollü araç kullanımının yarattığı tehlike konusunda uyarılarını her seferinde yinelediklerini söyledi.

   Avcı, geçen yıl alkol nedeni ile meydana gelen trafik kazalarında 12 kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, bunu “KKTC tarihinde bir rekor” olarak yorumladı.

   Avcı, ilgili yerlere yaptıkları uyarılarda alkollü araç kullanımı ile ilgili yaptırımların, cezaları artırılması ve araca el konulması gerektiğini söylediklerini belirtti.

   Son üç ayda 11 kişinin trafik kazalarında yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Avcı, ölümlü kazaların 3’ünde sürücülerin alkollü olduğuna değindi.

   Avcı, “Trafik hareketlidir, hızlı gelişir. Ama yasalar, denetlemeler, uygulamalar ve yaptırımlar güncellemeyi kaybederse trafikteki davranış bozuklukları ortaya çıkar. Trafikte şu an davranış bozukluğu yaşanıyor. Herkesin süratli araç kullanmaması, alkol almaması ve emniyet kemerini takması gerektiğini biliyor ama buna rağmen bunları yapmıyor” dedi.

 Avcı, suç olduğunu bilerek kemer takmama, alkollü sürüş ve süratli sürüş gerçekleştirmenin sebebinin ise devlet otoritesinin eksikliğinden kaynaklandığının altını çizdi.

“Kısa vadede cezaların artırılması gerek”

   Avcı, trafikte kısa, orta ve uzun vadeli önlemler alınması gerektiğini söyleyerek en kısa sürede alınabilecek önlemin cezaların artırılması olduğuna vurgu yaptı.

   Sürücüleri eğitmenin ise daha uzun vadede yapılabilecek bir önlem olduğunu kaydeden Avcı, dünyanın her yerinde cezaların caydırıcı ve etkili olduğunu ifade etti. Avcı, “Cezasız bir yasa yok, ilkokullarda bile disiplin kurulları var. Çünkü ceza caydırıcıdır” dedi.

“Ehliyet verme sistemi doğru değil”

   Öte yandan ehliyet verme sisteminin de doğru olmadığının altını çizen Avcı, sözlü sınav sisteminin dünyada kalktığını bizde hala daha sözlü sınav yapıldığını söyledi.

   Avcı, ülkemizde resmi bir eğitim kitabı olmadığından bahsederek, beş senedir hazırlanan kitapçığın bilgisayarda durduğunu, kullanılan kitapçığın ise korsan kitap olduğunu vurguladı.

   Avcı, “Devlet bir kitap bile basmaktan aciz” diyerek, kırmızı ışıkta durulacağını herkes bildiğini ama alkollü araç sürmenin zararlarının eğitim ile verilmediğini ifade etti.

“Altyapıda eksik varsa sigorta şirketleri hükümete dava açar”

   Yollardaki altyapı sorunlarından da bahseden Avcı, yolların altyapılarını düzenleyenin dünyada sigorta şirketleri olduğunu kaydetti.

   Avcı, sözlerine şu şekilde devam etti:

    “Dünyada bir kaza olduğunda sigorta şirketleri mühendisleri yollayarak rapor hazırlar ve yolların altyapısında eksiklik varsa tazminatı ödedikten sonra devleti ya da belediyeyi dava eder. Bizde sigorta şirketlerinin arası hükümetlerle iyi olduğundan hükümeti dava etmez, hükümette sigorta şirketleri zarar görmesin diye vatandaşın ödediği primleri yükseltir.”

  Yollarımızın altyapılarının yeterli olmadığına vurgu yapan Avcı, sürücü kalitemizin ve standardımızın düşük olmasının yanında altyapının da yetersizliğinin kazalara davetiye çıkardığını belirtti.

  Avcı, Ülkemizde kamyon muayenelerinin de yapılmadığın, araba ve sürücü kapasitesinin standartlarının düşük olduğuna dikkat çekerek, bunların yanında yolların da durumu kaza yapanı ölüme götürdüğünü kaydetti.

“Trafikteki ölümlerden önce devlet, sonra sürücü sorumludur”

   Hükümetlerin trafik kazalarının sorumluluğunu alması gerektiğini söyleyen Avcı, “Kaza yaptı öldü diyerek kurtulma olmaz. Trafikteki ölümlerden önce devlet, sonra sürücü sorumludur. Çünkü sürücüyü denetleyecek olanda, yolu yapacak olanda devlettir. Bizde meydana gelen kazalarda devlet adı geçmiyor” şeklinde konuştu.

   Avcı, ihaleye çıkılmadığı için bir buçuk yıldır kamera cezalarının gönderilmediğinin altını çizerek, sabit kamera cezalarının gönderilmemesinin süratte sebebiyet verdiğini aktardı.