Demokrat Parti (DP) Milletvekili Hasan Tosunoğlu, Türkiye'de meydana gelen deprem felaketinde hayatını kaybeden meleklerimizin yasının henüz bitmediğini, toplumun içinde yangın olduğunu belirterek, böyle bir olayın ardından toplumun ayrışmak yerine birbirine yaslanması gerektiğini vurguladı.
Tosunoğlu'nun açıklaması şöyle:
"Kıbrıs'ta bizler hoşgörüyü ve farklılıklara saygıyı öğrendik. Evlatlarımızı canımızdan çok sevdik. Yurt dışına göçen her evladımızla birlikte, canımızdan can koptu. Şimdi bu zor zamanlarda, toprağa verdiğimiz çocuklarımız için daha yasımız bitmemişken, toplumca içimiz yanarken birbirimizin kıymetini ve birbirimize yaslanmanın önemini çok daha iyi anlamış olmalıyız. Ayrıştırmak, ötekileştirmek ve tasnif etmek burada geçerli bir siyaset değildir.
Bu ülke hepimizin. Farklılıklarımızı kavga nedeni saymadan birlikte yaşayacağız. Hep beraber olacağız. Herkes yurdunda kalıp mutlu olsun diye çalışacağız. Gitmek zorunda kalanlarımız dönsün diye gayret edeceğiz. Çok defa tartışacağız ama birbirimizden nefret etmeyeceğiz.
Şimdi tam da birbirimize sarılmamız gereken bir ortaklığa ihtiyacımız var. Dünyanın dört bir yanına dağılan bilgili, görgülü, buralı insanımıza "ülkenize geliniz, zorlukları birlikte aşalım" deme zamanı.
Hükümet, siyasal partiler ve sendikaların gerçeklerle yüzleşmesi için de en uygun zamandayız. Böyle devam edemeyeceğimiz çok açık. Bu ülkenin kaynaklarını altyapı için kullanmalıyız. Okulları, yolları, hastaneleri biz yapacağız, biz tamir edeceğiz. Türkiye'mizle ilişkimiz yine saygı, sevgi, anlayışla olacak, böyle olmak zorundadır. Bütçenin yalnızca maaşlar, teşvikler ve gösterişler için harcanması kabul edilemez. Kamusal altyapımızı güçlendirecek kaynakları yaratmalıyız.
Kimse kimseyi diniyle, milliyetiyle, kimliğiyle sınamasın!
Kıbrıs Türk insanı, Kıbrıslılar, Türkiye'den gelerek bu ülkeye tutunan kardeşlerimiz, Kıbrıs adasında hep birlikte yaşayacağımız tüm farklı kimliklerden insanlar, hepimiz bu zor günlerde dayanışmayı, kenetlenmeyi, uzlaşmayı başarmalıyız. Ülkemizle, insanımızla, hoşgörümüzle, Kıbrıs'ımızla yine gurur duymak istiyorsak özümüzü koruyarak, değerlerimize sarılarak ama yanlışlarımızdan da arınarak geleceğe bakmalıyız. Böyle gitmeyeceğini, hepimiz anlamış olmalıyız..."