Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Dışilişkiler sekreteri Fikri Toros, “9 Mayıs Avrupa Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, Kıbrıs’ta devam eden ve AB’nin temel ilkeleriyle bağdaşmayan anomalinin sürdürülebilir ve kabul edilebilir olmadığını vurguladı.
Kıbrıslı toplumların eşit hak ve statülerini gözeten bir federal çözümle sorunun tarihe gömülmesi ve Kıbrıs’ın bir bütün olarak Birlik içerisinde yerini alması gerektiğini belirten Toros, bunun, tüm Kıbrıslıların olduğu gibi Avrupa Birliği’nin de önceliği olması gerektiğini kaydetti.
Fikri Toros, “9 Mayıs Avrupa Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Bugün, Avrupa Birliği'nin temelini oluşturan 9 Mayıs 1950 Schuman Bildirgesi'nin 70. yıldönümü.
Günümüzün en büyük birliği konumunda olan Avrupa Birliği, kuruluşundan bu yana sadece üye devletler içinde değil, aynı zamanda üye devletler arasında sinerji, dayanışma ve iş birliğinin neler kazandırabileceğine dair önemli bir örnek olmuştur.
Üyelikleri sayesinde Devletler, böyle bir birliğin getirdiği temel özgürlüklerden, ölçek ekonomilerinden ve ortak güvenlikten faydalanmakta ve kalkınmaktadırlar. 1960’lı yıllardan bu yana Avrupa Birliği'ni oluşturan entegrasyonun gelişmesi, savaş sonrası varılan Fransız-Alman uzlaşısından ilham aldığı söylenebilir.
Tarih, ekonomik güdüyü bu Birliğin itici gücü olarak tanımlarken, kurucu Devletler zaman içerisinde genişleme altında yatan ek potansiyeli önceden öngördüler. Bu vizyon doğrultusunda temel özgürlükler, güvenlik ve insan hakları, günümüzün Avrupa Birliği'nde ekonomik motivasyonu tamamlayan değerler olmuştur.
Kıbrıslı toplumlar arasında devam eden siyasi soruna ve bölünmüşlüğüne rağmen Kıbrıs 2004 yılında Avrupa Birliği'ne üye olurken, ortak yurdumuzda siyasi eşitliğe dayalı federasyon oluşturulana kadar müktesebat yeşil hattın kuzeyinde askıda tutuldu.
Kıbrıs Türk Toplumunun, 2004 kapsamlı çözüm ve AB’ne entegrasyon planı referandumunda ortaya koyduğu güçlü irade sayesinde, sosyal ve ekonomik kalkınmamızın yanı sıra AB uyum çalışmalarımıza katkı sağlamak amacıyla Yeşil Hat ve Mali Yardım Tüzükleri yürürlüğe girdi. Siyasi sorunun devam etmesi, Kıbrıs Türk Toplumu ile AB arasındaki ilişkileri maalesef potansiyelin hayli gerisinde bırakmıştır.
Kıbrıs’ta devam eden ve AB’nin temel ilkeleriyle bağdaşmayan bu anomali sürdürülebilir değildir ve kabul edilemez. Kıbrıslı toplumların eşit hak ve statülerini gözeten bir federal çözümle sorunun tarihe gömülmesi ve Kıbrıs’ın bir bütün olarak Birlik içerisinde yerini alması, tüm Kıbrıslıların olduğu gibi Avrupa Birliği’nin de önceliği olmalıdır!
Bu duygu ve düşüncelerle tüm Kıbrıslıların ve diğer Avrupa vatandaşlarının 9 Mayıs Avrupa Gününü kutlarım.”