Tıpta İhtisas Başvuruları Hangi Bilimsel Gerekçe İle Bekletiliyor?

Abone Ol

Ülkemizde maalesef birçok kez başarı öyküleri için maksatlı kurgu ve algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Ancak, bu sözde başarı öykülerinin toplumda karşılığı olmadığı için yaratılmaya çalışılan sahte kahramanlık çabası akamete uğramaktadır.

Ülkemizin sınırlarını ve devletin standartlarını fersah fersah aşan bazı başarı öyküleri vardır ki; sevmeseniz de kıskansanız da Kıbrıs Türkü için devrim niteliğinde olan bu başarıları inkâr edemezsiniz.

Her türlü aşağılık kompleksine rağmen bir Kıbrıs Türkünün önderliğinde özellikle sağlık alanında yapılan yatırımlar KKTC için bir milat niteliğindedir. Türkiye’deki belli başlı kurumlarda ve Güney Kıbrıs’ta dahi olmayan modernizasyon, teknoloji ve konforla ülkemizde açılan hastane sadece Kıbrıs Türklerine değil Güney Kıbrıs, Türkiye ve diğer ülke insanının tedavisi için alternatif bir imkân ve fırsat yaratmıştır.

Kıbrıs Türkleri için bu hastanenin önemini artıran en kritik husus, daha önceleri ciddi rahatsızlıklar için yurt dışına gitme zorunda kalan vatandaşlarımız artık kendi ülkelerinde tedavi olma imkanına sahip olmaktadırlar.

Kurulan bu özel hastane devletimiz için de bir nevi can simidi niteliği taşımaktadır. Şöyle ki, Devlet hastanelerinin tedavisinde aciz kaldığı acil ve travmatik vakalar yapılan anlaşma gereği bu özel hastaneye nakledilmektedir.

En trajikomik olan durum ise kendilerine devlet hastanesinde teşhis koyan Başbakan, Bakan ve benzeri devlet yetkilileri ameliyatlarını bu özel hastanede olmayı tercih etmektedirler.

İnkâr edilemeyecek olgu niteliğindeki yukarıdaki hususlar dikkate alındığında; bu özel hastaneyle entegre olarak Tıp Fakültesi tarafından yapılan bazı tıpta ihtisas başvurularının neden yıllardır YÖDAK Kurulunca değerlendirilmediği kamuoyuna açıklanmalıdır.

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından aynı tüzüğe tabi olarak ön izin verilen ihtisas başvuruları öğretime başlama izni için YÖDAK tarafından bekletilmektedir. Benim de YÖDAK’da görevde bulunduğum sürede bahse konu başvuruları değerlendirmede kurulu tereddütte düşüren unsur, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı ve bazı Sağlıkla ilgili örgütlerin KKTC’deki hasta sayısı ve çeşitliliğinin ihtisas programları için yeterli olmadığı yönündeki iddiaları idi. Bunun üzerine o dönemin YÖDAK Başkanı Turgay Avcı, Sağlık Bakanlığından Kurul adına bu konuda güncel veri, istatistik ve resmi görüş talep etmişti. Ancak ben görevden ayrılana kadar resmi bir yanıt gelmemişti.

Geldiğimiz aşama itibariyle YÖDAK’ın bilhassa Anayasa ve İyi İdare Yasasına aykırı olarak bu başvuruları bekletmeye hakkı yoktur. Üstüne üstlük, herhangi bir Tıp Fakültesi ile organik bağı olmadan, bahse konu özel hastaneden daha modern imkanlara sahip olmadan ve içte ve yurt dışında daha fazla hasta potansiyeline sahip olmadan Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesinde ihtisasa uygunluk verilirken söz konusu özel hastanenin tabi olduğu Tıp Fakültesinin ihtisas programları başvurularının neden bekletildiği hakkında kamuoyu aydınlatılmalıdır. Elbette, Bilim Kurumlarının üst kurulu konumundaki YÖDAK’ın ihtisas başvurularını değerlendirmesi önyargılar, belirli çevrelerin baskısı ve duygusal sebeplerle değil şeffaf olarak bilimsel ölçütlere uygun yapılmalıdır.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }