Kıbrıs

TDP Genel Başkanı Atlı, Brüksel’de bir panele katıldı

Abone Ol
TDP Kadın Hakları Hareketi Koordinatörü Filiz Uzun ile birlikte Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekilleri Niyazi Kızılyürek ve Yorgos Georgiu’nun ev sahipliğinde düzenlenen ziyaret sonrası yurda dönen Atlı, Brüksel’de birçok temasta bulundu. Kadınların dönüştürücü gücüne her zaman inandığını söyleyen Mine Atlı, bu gibi etkinliklerin de Kıbrıs sorununun çözümünde anahtar rol oynadığına inandığını ifade etti.    “Barış ve Güvenliğe Toplumsal Cinsiyet Boyutunun Katılması İçin Dönüştürücü Bir Vizyon” konulu panelde, POGO Başkanı Skevi Koukouma’nın “Kıbrıs’taki savaş döneminde yaşanan tecavüzlerle ilgili çalışmalarını” anlattığı konuşmasının ardından söz alan Mine Atlı, kadınların yaşadığı travmalarla ilgili yüzleşme döneminin Kıbrıs’ta yaşanmadığını söyledi. Atlı, “Tecavüz mağduru kadınlar hala bunun travmasıyla yaşıyor. Yüzleşme ve iyileştirme yönünde devlet nezdinde hiçbir adım atılmadı. Kadınların savaşta yaşadıklarını; ırk kimliğimizle değil kadın kimliklerimizle dinlediğimiz ve birbirimize kendimizi ifade etmek için alan tanıdığımız takdirde, birbirimizi iyileştirebiliriz” dedi. “Türkçe’nin AB dili olarak kabul edilmesi için etkin lobi yapılmıyor”    Panelde yaptığı konuşmanın ardından, Türkiye ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Brüksel temsilcisi Kader Sevinç’le de görüşen Atlı, Türkçe’nin AB dili olarak kabul edilmesi ve Kıbrıs’taki çözüm süreci ile ilgili uzun zamandır etkin bir lobi yapılmadığını aktardı. Atlı, “Bu bağlamda Kıbrıs Türk toplumu olarak da lobi faaliyetlerini arttırmak zorundayız. Tüm enerjimizi Türkiye’nin sömürge politikalarına karşı direnmeye harcadığımız bu dönemde esasen ne Kıbrıslıtürklerin ne de Türkçe konuşan toplumların hakları noktasında etkili bir mücadele verebiliyoruz” dedi. “Uluslararası hukukun parçası olmayı çocuklarımıza borçluyuz”    Kıbrıs’ın her bir kösesinde çözüm yanlılarının sesinin sivil bir çatı altında toplanması gerektiğine işaret eden TDP Genel Başkanı Mine Atlı, bu AB’nin karar verme mekanizmalarının merkezinde yankılanması gerektiğini kaydetti. Atlı, “'Var olmayan' bir toplum halinden çıkıp, uluslararası hukukun bir parçası olmak bizim hakkımız ancak en önce çocuklarımızın hakkı. Bunu çocuklarımıza borçluyuz” ifadelerini kullandı.”
{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }