Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Kıbrıslı Türklere yönelik tek yanlı önlemler paketi ile ilgili BRT Muhabiri’nin sorusu üzerine açıklama yaptı.
“Rum liderin Kıbrıslı Türklere yönelik olarak bugünlerde açıklayacağını ifade ettiği önlemler paketi hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?” sorusuna karşılık Tatar şunları söyledi:
Rum lider Halkımıza yönelik tek taraflı önlemler paketi açıklayacağını geçtiğimiz Ağustos ayından beri diline dolamıştır. Önce basına sızdırdığı bu sözde paketi gereken karşılığı görmeyince geri çekmiş, şimdi ise bunu aslında şirin görünme çabasıyla BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi’nin adaya ziyareti öncesinde bir algı hamlesi olarak yapacağını her gün ya kendi ya da sözcüsü aracılığıyla basına yansıtmaya başlamıştır.
Öncelikle, ifade etmeliyim ki Rum liderliği özellikle iki Tarafın BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisinin atanmasına rızasını vermesinin ardından ortaklık Cumhuriyetini Rum devletine dönüştürdükleri 1963’ten beri uygulamaya koydukları baskı, zulüm ve izolasyon politikalarını daha da arttırmaya yönelik siyasi hamlelerine hız vermiştir. Değil iki Halkı birbirine yakınlaştırmak, kurulu ve iki tarafın da çıkarına olarak çalışan mekanizmaları da bozmaya yönelmiş, bizlerin ekonomik anlamda daha da zorluk yaşamamıza yönelik siyasi adım atmak suretiyle gerçek niyetlerini de ortaya koymuşlardır.
Bilinmelidir ki, Rum liderin Kişisel Temsilci gelmeden duyuracağı sözde paket Halkımızı Rum devletine tabii kılmak suretiyle tahakküm siyasetlerini ileriye götürme hamlesidir. İlgili tüm taraflar, Kıbrıs adasında iki taraf arasında işbirliği yapılmasını desteklediklerini her fırsatta dile getirmektedir. Biz de bu anlayışla artık herkes tarafından iyi bilinen iki tarafın ihtiyaçları doğrultusunda hazırladığımız 6 işbirliği önerimizi BM Genel Sekreteri aracılığıyla Rum liderine iletmiştik. Bu önerilerimiz zaten halihazırda Rum liderliğiyle varmış olduğumuz ilkeler temelinde hazırlanmıştır. Bu ilkeleri bu vesileyle hazırlatmak istiyorum, eğer bu adada bir konuda işbirliği yapılacaksa, bunun iki tarafın ortak mutabakatıyla, iki tarafın faydasına olacak şekilde, iki tarafın eşitliğinin gözetileceği ve herhangi bir tarafın diğer taraf üzerinde yetki ve otoritesini yansıtacak sonuçlar doğurmayacak şekilde hayata geçirilmelidir. Bizim önerilerimiz bu şekilde hazırlanmıştır ve hem iki Halkın, hem Kıbrıs adasının hem de bölgemizin yararına olacak bu işbirliği diyaloğunu iki Lider olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in ev sahipliğinde birlikte başlatma önerimiz de halen masadadır.
Rum lidere çağrım şudur. İhtiyaç olan şey dış dünyaya karşı imaj yaratmak değildir. Eğer samimiyseniz, gelin başlatmış olduğunuz agresyon siyasetinden vazgeçin hem Halklarımız hem de Kıbrıs adası için faydası aşikar olan bu alanlarda işbirliği sürecini başlatalım.