Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü'nün taleplerinin eşit uluslararası statü ve egemenliğinin tanınması, direkt uçuş, direkt temas, direkt ticaret ve ambargonun kaldırılması olduğunu söyledi.
Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte KKTC’nin tanınması çalışmalarını her platformda sürdürdüklerini ve bu fırsat her nerede olursa olsun KKTC'yi anlatmaya devam edeceklerini belirtti.
Tatar, Ankara üzerinden BM Genel Kurul toplantılarının yapılacağı New York’a gitmek üzere, saat 16.50’de Ercan Havalimanı’ndan ayrıldı.
Tatar, Ada'dan ayrılışı öncesi Ercan Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri'nin Kişisel Temsilcisi Angela Holguin’in temmuz ayına kadar 6 aylık bir deneme sürecinde tarafların nabzını yokladığını ve Kıbrıs’taki iki devletli yapıyı yakından tanıma fırsatı bulduğunu belirtti.
1964 yılından beri Kıbrıs Türkü üzerindeki acımasız ambargonun devam ettiğini hatırlatan Tatar, son 4 yıldır TC ile birlikte yürütülen siyasetin yerleşmeye başladığını ve bunu BM Genel Sekreteri’yle New York’ta bir kez daha tartışacaklarını kaydetti.
“Tehlike ve entrikalarla karşı karşıyayız”
Yunan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Kıbrıs müzakerelerinin Crans Montana’da bırakıldığı yerden yeniden başlaması görüşlerine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, bunun TC’nin etkin ve fiili garantisini, Kıbrıs Türk halkının veto hakkını, asker ve garantileri, ayrıca Kıbrıs Türkü'nün egemenlik haklarını kaldıracak, AB’nin birincil hukuku olmayacak tehlike ve entrikalarla dolu bir görüşme süreci olacağını ifade etti.
Ana muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın Rum AKEL partisi ile New York’ta Sosyalist Enternasyonal toplantılarına katılacak olmasını da eleştiren Cumhurbaşkanı, Kıbrıs sorununun Kıbrıs Türk halkının geleceğini ilgilendiren hayati bir mesele olduğunu ifade ederek, Erhürman’ı “kendi kişisel hesapları için devletin arkasından dolaşarak devletin pozisyonunun altını oymakla” eleştirdi ve bunun "devlet adamlığına" sığmadığını söyledi.
“İki ayrı devlet iş birliği yapabilir”
Tatar, konuşmasında Kıbrıs’ta iki devletin elektrik, su da dahil olmak üzere tüm konularda iş birliği yapabileceğini kaydederek, Kıbrıs Türkü'nün eşit statüsü ve egemenliği kabul edilmeden masaya oturmayacaklarını yineledi.
Tatar, BM’den doğrudan ticaret, doğrudan uçuş ve dünya ile doğrudan temas konularında Kıbrıs Türkü'nün haklarını teslim etmesini beklediklerini ve bunları Kişisel Temsilci Holguin’e de ilettiklerini aktararak, Kıbrıs Türkü'nün yeni siyasetinin milli siyasetin bir gereği olduğunu ifade etti.
“Neden üçlü görüşmeye evet diyemeyeceğimizi Guterres’e aktaracağız”
Muhatap ve paydaş ülkelere New York’ta milli siyaseti ve Kıbrıs’ta gelinen son aşamayı anlatacaklarını kaydeden Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres’e de neden 3’lü görüşmeye evet denilemeyeceğini aktaracaklarını bildirdi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Türk Devletleri Parlamenterler Asamblesi (TÜRKPA) ya da Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) olsun her platformda bulunup KKTC’nin tanınması için çalışmalarını sürdürdüklerini ve bundan sonra sürdürmeye devam edeceklerini söyleyen Tatar, her nerede fırsat verilirse KKTC’yi o platformda anlatacaklarını vurguladı.
Tatar, 29 Eylül Pazar günü Ada'ya dönüşünde New York’taki temasları hakkında kamuoyunu bilgilendireceğini sözlerine ekledi.
Tatar’ı Ercan Havalimanı'ndan Meclis Başkanı Zorlu Töre ve Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu uğurladı.
Tatar’ın 29 Eylül Pazar saat 20.00’de KKTC’ye dönmesi bekleniyor.