Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, karamsarlığa kapılmadan bütün engellerin aşılacağını, KKTC’de ciddi bir ekonomi ve yapı bulunduğunu Türkiye’nin de bunun yanında olduğunu söyledi.
Oy kaybı demek olsa bile doğruları söylemek gerektiğini söyleyen Tatar, “Böyle asgari ücret olmaz. Bin dolar asgari ücret olmaz” dedi.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) 61. Olağan Genel Kurulu, KTTO Mustafa Çağatay Konferans Salonu’nda bugün yapıldı, Oda Meclisi Üyeleri belirlendi.
Tatar, konuşmasında, Kıbrıs konusunda izlediği siyaseti kendi başına oluşturmadığını, Türkiye Cumhuriyeti ile sürekli istişare içerisinde olduğunu belirtti.
“Türkiye Cumhuriyeti hem Anavatandır, hem garantör ülkedir, hem de bu bölgenin en büyük en güçlü ülkesidir ve söz hakkı vardır.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin söz hakkının 1960 anlaşmasının da öncesinde Lozan Anlaşması’ndan başladığını ifade etti.
Tatar, Cumhurbaşkanı olmadan önce olduğu gibi cumhurbaşkanı olduktan sonra da hep Türkiye ile istişare içerisinde olduğunu ve bu istişarelerinde hep, “Rumlar bizi hep kandırdı, ne zaman masaya oturulsa Enosis’e yolu tıkamadan bir anlaşma sağlayabilmek olduğunun” söylendiğini kaydetti.
Rumların hiçbir zaman iyi niyet göstermemesi nedeniyle bir siyaset değişikliği gerektiğinin söylendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, kendisinin de seçimlerden önce iki devletli çözüm vizyonunu ortaya koyduğunu hatırlattı.
“Türkiye’nin de kendi garantörlüğünden vazgeçme niyeti yok”
Tatar, “Yani Kıbrıs’ta federal çerçevede iki yapı ve tek otorite olduğunda, AB’da sıfır asker sıfır garanti de dayatıldığında sizin yaşama şansınız yok. Türkiye’nin de kendi garantörlüğünden vazgeçme niyeti yok.” dedi.
Ada’ya Amerika, Fransa gibi ülkeler gelirken Türkiye’yi sormalarını eleştiren Tatar, Rum tarafını AB’a tek taraflı alırken de garantöre ülke Türkiye’ye bir şey sorulmadığını kaydetti.
Türkiye’nin tüm adanın garantörü olma durumunun bu durumda ortadan kalktığını, zaten karşı tarafın anlaşmalara ve sözleşmelere uymadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Garantörlük dendiğinde benim için önemli olan güvenliğim, barışım huzurum, adada güzellikle yaşayabilmemizdir. Can ve mal güvenliğimizin sağlanması, adada istikrarlı bir şekilde yaşayabilmemizdir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin adadan çekilmesi, garantörlüğünün son bulması ve askerinin gitmesi halinde Kıbrıs Türkü’nün adadaki halinin iyi olmayacağını belirten Tatar, “Ben bunu söylüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanlığında her zaman iletişimden yana olduklarını ifade eden Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın da bunu çok iyi bildiğini kaydetti.
“Teknik komitelerde, ekonomide, sağlıkta, turizmde, kapıların açılabilmesinde veya artırılabilmesinde her türlü işbirliğimizi sonuna kadar sürdürüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar şöyle devam etti:
“1 Temmuz 2022’de kabloyla elektriğin Türkiye üzerinden AB’a enterkonnekte sistemle bağlanmasını içeren çok önemli bir önerimiz oldu. Cevap bile alamadık. BM’ye de AB’ye de İngiltere’ye de bunları söylemeye devam ediyoruz. Bu işin kökten çözümü hem güney hem kuzey için bir kablo ile Türkiye üzerinden AB’ye bağlanılmasıdır. Türkiye 40 kilometre, Yunanistan 1000 kilometre uzaklıkta. Son günlerde bu konudaki haberler de gösteriyor o proje çöktü. O proje için finansman bulamıyorlar. Şimdiden proje için fiyatların finansmanın artması lazım… Dolayısıyla Güney de yakıta mahkum biz de yakıta mahkum yakıtla bu iş olamayacağına göre kablo esas. O nedenle biz Başbakan ile bu kablo işinin gerçekleşmesi için var gücümüzle Türkiye ile istişare içindeyiz. İnşallah olacak. Bu hem temiz çevre, hem sürdürülebilir enerji politikası, hem de yenilenebilir enerjinin önünü açacak. Kabloyla bağlandığında istediğin kadar güneş enerjisine yatırım yapabilirsin aksi halde kısıtlama vardır.”
Cumhurbaşkanı Tatar, siyasetlerinin iletişimi ve diyaloğu sürdürebilmek ve gerçekçi bir çözüm bulabilmek olduğunu vurgulayarak, masaya nasıl oturulacağının da Türkiye ile istişare içerisinde rayına oturtulduğunu söyledi.
“Rum tarafı var olan haksız ambargoları ağırlaştırmaya çalışıyor”
BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisinin adaya birçok defa gelip gittiğini ve masaya oturmak için ne istediklerini sorduğunu anlatan Tatar, “Madem 1960 anlaşması ile madem eşit kurucu ortağız, bizim de egemenliğimiz doğal olarak var pazarlık konusu değil. Yani biz masaya oturup da egemenliğimizi tartıştırmayız, biz zaten egemeniz. Onun için bizi tatmin edecek bir şey vermeniz lazım dedik. Direk ticaret ve direkt uçuş ile her türlü ambargonun kalkması. Size bu absürt gelebilir ama bu en doğal hakkımız ve bunu dünyaya anlattık. Bizim gücümüz yetmeyebilir ama Türkiye 261 ülkede Kıbrıs Türk tarafının Türkiye’nin desteği ile yeni siyasetini anlatıyor. Bunun tatmin edilmesi ile bir siyaset masasının kurulabileceğini anlatıyor… Biz bunları söylerken o taraf utanmadan tutuklamalar, turizme, mal mülk edinmeye engeller koymaya çalışarak üstümüze daha da geliyor.”
Rum tarafının var olan haksız ambargoları ağırlaştırmaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, masaya oturulmadığı için bunların yaşandığını savunanlara da seslenerek, “Siz oturdunuz da ne oldu. Mehmet Ali Talat oturduğunda ne oldu. Orams davası kurulmadı mı o zaman? Ondan sonraki süreçte Rum sana hangi kapıyı açmada yardımcı oldu, hangi izolasyonun kalkması eşitliğin sağlanması için adım attı? Kıbrıs’ta eşitlik sağlandığı özgüven geldiği takdirde belki bir mesele bulunabilir.” dedi.
Kıbrıs Türkü’nün Güney’de 500 bin dönüm mal bıraktığına dikkat çeken Tatar, bu malların değerinin en az 100 milyar sterlin olduğunu, bir uzmana sorduğunu ifade etti.
Bir anlaşma esnasında mal konusunun takas ile çözüleceğini belirten Tatar, Kuzeyde kalkınma ve yatırım olabilmesi için eşdeğer verildiğini ve yatırımın sağlandığını kaydetti.
Tatar, bugün KKTC’de yatırımların haddi hesabı olmadığını Kıbrıs Türkü’nün bugünleri hayal bile edemeyeceğini ifade ederek, KKTC’nin ekonomisi, sektörleri ve suyuna dikkat çekti.
Kabloyla elektriğin de geleceğini anlatan Tatar, bütün bunların geleceğe umutla bakılmasını sağladığını kaydetti.
“Karamsarlığa kapılmadan bütün engeller aşılacak”
Cumhurbaşkanı Tatar, karamsarlığa kapılmadan bütün engellerin aşılacağını, KKTC’de ciddi bir ekonomi ve yapı bulunduğunu Türkiye’nin de bunun yanında olduğunu söyledi.
Temeli atılan yonca kavşağın bile tek başına ekonomiye büyük katkı yapacağını vurgulayan Tatar, KKTC’deki yapıyı ayakta tutmak için büyük bir seferberlik içinde olunduğunu kaydetti.
Türkiye’nin sadece yollar için bile 14 milyar TL para akıttığını ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının geleceği için ciddi bir mücadele olduğunu belirterek, Türk Devletler Teşkilatı ve Azerbaycan’a kolay kolay gidilmediğini, bunların ciddi anlamda yeni siyasetin gerekleri olduğunu vurguladı. “Yeni siyasetin uygulanmasında elbette irade, cesaret ve dış saldırılara karşı birlik beraberlik gerekmektedir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bunun zaman da istediğini 50 yıl federasyon görüşüldüğü halde hiçbir şey olmadığını ifade etti.
“Bin dolar asgari ücret olmaz”
Ülkenin daha önce 1 milyar dolar olan ithalatın şimdi 3 milyar dolar olduğunu da vurgulayan Tatar, bunu gerçekleştirenleri tebrik etti. Tatar, “Bu refah demektir” dedi.
Oy kaybı demek olsa bile doğruları söylemek gerektiğini de söyleyen Tatar, “Böyle asgari ücret olmaz. Bin dolar asgari ücret olmaz” dedi.
Bir iktisatçı ekonomist olarak “asgari ücreti artıralım” dersem Cambridge günlerinde tüm okuduklarına ihanet olacağını, ayıp olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Pahalılık varsa ekonomistlerle oturalım bir konuşalım. Bu kadar maaş artışı yaparsak pahalılık olacak tabi. En büyük girdi maaşlardır” dedi.
Bunun böyle gidemeyeceğini, doğrular konuşulmazsa doğrunun bulunamayacağına dikkat çeken Tatar, “Döviz stabil gitti. Hayat Pahalılığı yüzde 30’dur 40’dır, verirsin yüz olur yüz otuz, olur yüz atmış, yüz atmışın yüzde 30’u 210. Döviz yerinde dururken reel olarak bu kadar artışı bu ekonomi nasıl kaldıracak...Bunlar için herkes elini taşına altına koyacak” şeklinde konuştu.
Tatar, “Cumhurbaşkanıysam doğruları söylemem lazım. Bunları da cumhurbaşkanı olarak söylüyorum” dedi.