Kürşat: Girdi maliyetleri önemli bir sorun
CTP Milletvekili Fide Kürşat, tarımdaki sorunlara ve artan maliyete ilişkin yaptığı konuşmada, bu sorunların yıllardır devam ettiğini ve sarmal gibi katlanarak arttığını kaydetti.
Kürşat, tarıma ilişkin şura ve çalıştaylar yapıldığını, uzmanların yaptığı öneriler çerçevesinde bir yol haritası ortaya çıktığını ancak tüm bu çıktıların sektöre yansımadığını, sektörün sürdürebilir bir strateji yerine, günlük çözümlerle yönetilmeye çalışıldığını savundu.
En önemli sorunun girdi maliyetleri olduğuna dikkat çeken Kürşat, maliyetlerin artması nedeniyle geçen haftalarda Binboğa’nın yaptığı zammı hatırlattı ve Binboğa yönetimini, kaynakları “har vurup harman savurmakla” suçladı. Kürşat hükümete söz konusu zammı bir ay ertelediği duyumlarıyla ilgili soru yöneltilerek, bu ertelemeyle ne yapılmaya çalışıldığını sordu.
Kürşat, yağmur azlığı nedeniyle verim kayıplarına da değinerek, geçen yıl 300 TL olarak sanonun bugün 1500 TL’lere çıktığını söyledi ve gelir desteklerinin bu tarafa yönlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Tarımsal üretimde bir çok girdi olduğunu söyleyen Kürşat, özellikle alet-ekipman giderlerinde geçen yıla nazaran büyük artışlar olduğunu, tarımsal enflasyonun 300-400’lere çıktığı bir dönemde üreticinin üretim yapıp kar elde etmeye çalıştığını söyledi. Kürşat, bu durumdan üreticinin yanında tüketicinin de mağdur olduğuna dikkat çekerek, mutfakların “yangın yeri” olduğunu söyledi, özellikle “fiyat denetimi” konusunda tedbir alınması çağrısında bulundu.
Kürşat, suyun da tarımsal üretimde büyük bir girdi maliyeti olduğunu kaydederek, son yapılan tüzükle birlikte yüzde 200 oranında artış olacağını ve bunun üretimi etkileyeceğini söyledi; bu konuda bir çalışmanın olup olmadığını sordu.
Maliyetlerin artmasının en önemli etkenlerden birinin bilinmeyen kur farkı olduğunu belirten Kürşat, ülkeye birçok girdinin ithal olarak girdiğini, ithalatçının getirdiği her ürüne eklediği kar farkının yanında, bir bilinmeyen kur farkı eklediğini ifade etti.
Kürşat, elektrik maliyetlerine dikkat çekti. “AKSA’nın varlığı bu memlekette elektrik maliyetini ciddi anlamda artırıyor” diye konuştu ve ihalesiz olarak devamı durumunda bu artışın devam edeceğini savundu.
Kürşat, alternatif yem maddesi üretimi olasılıklarına da değinerek, AB tarafından yürütülen konuya ilişkin proje sonuçlarına yer vererek, pilot çalışmada memnuniyet verici sonuçlar elde edildiğini söyledi ve Tarım Bakanlığının yem madde üretimine yönelik çalışmalarını sordu.
Üreticilerin üretim yapılabilmesi için ekipmana ihtiyacı olduğunu ve bunu bireysel olarak almalarının mümkün olmadığını belirten Kürşat, üreticilere, kooperatifler aracılığıyla bu makinelere erişiminin sağlanmasıyla daha iyi fiyatta ürün elde edilebilmesi için Tarım Bakanlığının kooperatifleri teşvik etmesi gerektiğini kaydetti. Kürşat, bu şekilde ithalatın da azaltılabileceğini söyledi.
Akaryakıt ve enerji maliyetleri hakkında da konuşan Kürşat, geçen hafta akaryakıta yapılan zammı hatırlattı. Kürşat, Tarım Bakanlığının bu konuda hayvancılara “sembolik bir desteği” olduğunu ancak TL’nin değer kaybıyla birlikte bu desteğin artık bir önemi kalmadığını söyledi.
Kürşat, Brusella Eradikasyon Projesi kapsamında Genel Tarım Sigortası tarafından zarar gören hayvanlara yönelik tazminat verildiğini hatırlatarak, bu yıl henüz üreticinin ne alacağının açıklanmadığını ifade etti. Kürşat, Genel Tarım Sigortası Fonu’nun Maliye’den alacakları hakkında da bilgi talep etti.
SÜTEK’in bütçesinin 2019 yılından beri Meclis’e gelmediğini öne süren Kürşat, “Bu bütçe nerededir? Neden gelmiyor?” diye sordu.
Oğuz: Ülkedeki eksiklikleri, bütçedeki imkanlar dahilinde tamamlamak için çalışıyoruz
Milletvekilleri Erkut Şahali ve Fide Kürşat’ın konuşmalarına cevap vermek üzere söz alan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, bu ülkedeki eksiklikleri, bütçedeki imkanlar dahilinde tamamlamak için çalıştıklarını kaydetti.
Oğuz, Çam Kese Böceği’ne ilişkin, 2023’ün son çeyreğinde Orman Dairesi’nin gerekli gözlemleri yapacağını ve ona göre bir planlamanın geliştirileceğini belirtti.
Türkiye’den son getirilen böceklerin doğal yapıları gereği toprağa gireceği ve geri dönüşünün ne olacağının ilerleyen zamanlarda tespit edileceğini söyleyen Oğuz, ülkede yapılan ilaçlamanın ardından yapılan tespitte; ilaçlanan ve ilaçlanmayan popülasyon arasında bir fark tespit edemediklerini ifade etti. Oğuz, bu yıl popülasyonun ülkede, Türkiye’de ve Rum kesiminde “peak” noktasında olduğunu belirterek, entegre mücadele de dahil olmak üzere çeşitli işbirlikleri içerisinde olduklarını vurguladı.
Oğuz, Orman Dairesi mühendislerinin raporu çerçevesinde çalışmalarına devam edeceklerini açıkladı.
Kamuoyuna yansıyan hayvan kaçakçılığı ve kaçak ete ilişkin haberlere değinen Oğuz, son yıllarda bu kadar yekûn canlı hayvanın tutulduğu başka bir örnek olmadığına dikkat çekti.
Su fiyatları
Su fiyatlarına ilişkin, Türkiye’den 7 TL’ye alındığını ve 7.50’te satıldığını ve bu 50 kuruşun da arızalar gibi diğer giderlere harcandığını söyleyen Oğuz, belediyelerin aldığı su fiyatlarında da 60 kuruştan 3 buçuğa çıktığını, onları mağdur etmeden bir çalışma yürüteceklerini söyledi.
Binboğa zammına ilişkin de yanıt veren Oğuz, bunun gereksiz olduğuna ilişkin görüş bildirdiklerini ve yapılmaması kararı aldıklarını bildirdi. Binboğa’nın yaptığı zammın diğer ürünleri de etkilediğini kaydeden Oğuz, bu konunun hassas olduğunu ancak Koop-Süt ve Binboğa’da bu problemin yaşandığını söyledi.
Oğuz, yem maddesi alternatif üretim hakkında da, TİKA’nın desteğiyle cihazın alındığını, hasat edilecek malzemenin bu yıl tatlı ve tuzlu suda denemesinin yapılacağını bildirdi.
Oğuz, Brusella tazmin fiyatları hakkında yöneltilen soruya da yanıt vererek, Genel Tarım Sigortası’nın ilgili kararı aldığını, 4 bin liranın 6 bin liraya, bin liranın ise bin 500 liraya çıkarıldığını, söz konusu kararın ileriki haftalarda Bakanlar Kurulu’ndan yayımlanacağını kaydetti.