Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ilaca ulaşımdaki sıkıntıların aşılması amacıyla hazırladığı ve hekimlerle imzalamayı planladığı “yeni sözleşme”ye tepki gösterdi.
Birlik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın KTTB’nin “görüşünü almadan” hazırladığı, hekimlerle yapmayı planladığı “yeni sözleşme”yi “tam bir fiyasko” olarak nitelendirdi.
Sözleşmenin hem hekimler hem de Sosyal Sigortalar Dairesi için “güvenli” olmadığını savunarak, hekimlere “bu sözleşmeyi imzalamama” çağrısında bulunan Birlik, “Hekimlerin yasal tek meslek örgütü olan KTTB’nin imzası olmayan protokol ve sözleşmelerini tanımıyoruz ve bizim için yok hükmündedir” dedi.
KTTB Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Eylül ayından beri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun talimatı ile Sosyal Sigortalar Dairesi‘nde yürütülen reçete soruşturması nedeni ile sigortalıların, hastalarımızın, emekçinin ilaca erişiminde ciddi sorunlar yaşanmıştır” denilerek şu ifadelere yer verildi:
-“İlgili sözleşmenin maddeleri açık ve net değil, tamamen yoruma açıktır”
“İlgili bakanlık, sorumlu daire ve meslek örgütlerinin ortak çalışması ile yeni, şeffaf, sürdürülebilir ve hem daire, hem hekim hem de eczacılar için güvenli ve hastaların ilaca erişimini kolaylaştıran yeni bir reçete sistemi kurulmasının gerekli olduğunu hep vurguladık. Özellikle bu süreçte sadece hekimler ve eczacıların değil, ayrıca ilgili daire, bakan ve bakanlık yetkililerinin de olası ihmal ve görevlerinin yerine getirmemekle ilgili soruşturulmasının elzem olduğunu açıkladık, birçok girişimde bulunduk. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın geçen 5 aylık süre zarfında KTTB’nin görüşünü almadan hazırladığı, hekimlerle yapmayı planladığı ‘yeni sözleşme’ tam bir fiyaskodur.”
İlgili sözleşmenin maddelerinin “açık” ve “net” olmadığını, “tamamen yoruma açık” olduğunu ileri süren Birlik, “Sözleşme, tek taraflı hekimlerin sorumlulukları ve olası kötüye kullanımda uygulanacak yaptırımlardan bahsetmektedir. Sigortalar Dairesi’nin üzerine düşen sorumluluklar ve defalarca belirttiğimiz sistemdeki açıklarla ilgili herhangi bir adım veya öneri bulunmamaktadır. Oluşturulmaya çalışılan denetleme ve etik kurulun yasal zemini yoktur” ifadelerine yer verdi.