Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ürün Solyalı, sahte reçete soruşturması kapsamında tutuklanan kişilerin kelepçelenmesi hakkında açıklamada bulunarak, “Temel kuralın ‘kelepçe takılmaması’ olduğunu hiç hatırlayamadık” dedi.
Solyalı, polisin insan haklarına ve temel ilkelerine saygı duymayı, sahip çıkmayı ret ettiğini taktirde gereğinin Başsavcılık tarafından yapılmak zorunda olduğunu söyledi.
Solyalı, ayrıca, “Kamu aynı zamanda KIB-TEK akaryakıt yolsuzluklarının, ihale yolsuzluklarının, rüşvetin, jet raporunun, gayrıadil İstihdamların soruşturmalarının da derhal başlamasını bekliyor” ifadelerine yer verdi.
Açıklama şu şekilde:
“Kamu Vicdanı!
Yolsuzlukla mücadelede çok geride olduğumuz gerçeğine ek; doğru başlatılan bir soruşturmanın nasıl yanlışa evrildiğini, hangi gaye ve/veya gayret ile bu şekle bürüdüğünü “anlayamadığımı” belirtmekle başlamalıyım.
-Örneğin meselenin şikayet konusu yapılması iddiasından çok uzun zaman sonra tutuklamalar başlıyor.
-Reçete sayısı sırasına göre baskınların veya incelemelerin yapılacağını herkes öğrenebiliyor.
-Bugüne kadar herhangi bir siyasi atama ve personel ihmalden ötürü mahkeme huzuruna getirilmiş değil hatta bu konuda soruşturma başlatılmayacağı Meclis Kürsüsünde dile getiriliyor.
Bu konuda yorum yapmak çok ince bir çizgi çoğu zaman.
Soruşturmalara müdahale sayılır mı sayılmaz mı?
Kanaatimce insan hak ve özgürlükleri kapsamında yapılan ihlallere karşı olan söylemler müdahale olarak kabul edilemeyeceği gibi sorumluluğumuz da.
Bu konuda meslek hayatımızda pratikte yaşadıklarımız, polis ve savcılıkla kavgalarımız sayısız…
Yaptığımız konuşmalar, yazdığımız yazılar arşivlerde. Polis mensuplarının çok zor çalışma koşullarını iyileştirmek için ne kadar mücadele veriyorsak, polisin insan haklarına ve tarafsızlığa saygı göstermesi sorumluluğunu o kadar hatırlatacağız.
Birçok avukat ve kurum; gönüllü olarak – Polis Kurumuna ve sorumlu şahıslara özellikle insan hakları ihlalleri konusunda birçok dava açıp, mahkumiyetleri için de ciddi çaba gösterdik, sonuç aldık. Örneğin Gösteri yürüyüşleri ile ilgili ihlaller bu davalar ve kararları neticesinde azaldı.
Gözaltı işleminin amacı “suç şüphesi” altındaki bir kişinin ifadesinin alınması için kısa süreliğine özgürlüğünden yoksun bırakılmasıdır. Bu süreç ne polisin işkence veya kötü muamele yapması, ne kişilerin masumiyet karinesini ortadan kaldıracak şekilde görüntülerinin basına veya basın tarafından servis edilmesi, ne başlarının eğilmesi, ne de kelepçe takılarak eziyet edilmesi amacıyla düzenlenmiştir.
Polis “nezaretlerini” bileniniz var mı? İnsanlık ayıbı orada başlıyor!
Kamu, geçen gün özellikle ve ısrarla servis edilmek için kelepçe ile Mahkemeye getirilen Sibel hanımın, Ergin İlktaç’ın görüntülerini simgeleşmeleri nedeni ile de vicdanında reddetmiştir, diğer tüm kelepçeli zanlıların – doktorların, eczacıların, öğrencilerin, çocukların görüntülerini reddettiği gibi.
Hatırlamakta yarar var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkemesi kararları iç hukukumuzun parçası.
Üzgünüm ama konu “siyasileştirilmeye çalışılıyor” gibi geliyor ve bu ülkeye çok ciddi emekleri geçmiş, görevde oldukları zamanlarda haklarında en küçük olumsuz bişey söylenemeyen kişiler kabul edilemez resimler ile itibarsızlaştırılıyor! Bu insanların yargıya güvenlerini sorgulatacak hiçbir iddia da öne sürülemez.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nin dediği gibi “Sapla – saman karışıyor.” ve sanki isteyerek karıştırılıyor!
Bu kabul edilemez uygulama buna rağmen tekrarlanmaya devam ediyor!!! Bugünün gazeteleri bu resimleri veriyor!
Temel Kuralın “Kelepçe takılmaması” olduğu ve istisnanın “Kelepçe takılması” olduğunu hiç hatırlayamadık. Kelepçenin itibarsızlaştırma olduğunu, çoğu medyanın da buna hiç dikkat etmediğini konuşmadık! Konuştuk da duyulmadık!
Polis, İnsan haklarına ve temel ilkelerine saygı duymayı, sahip çıkmayı reddediyorsa gereğini Başsavcılık yapmak zorundadır. Başsavcılık izleyici veya polisin emir kulu değildir.
“Başsavcı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde işlenen herhangi bir suç hakkında, uygun gördüğü takdirde Polis Genel Müdürlüğünün yürüttüğü soruşturmalara nezaret eder veya yönlendirir veya bu yönde Polis Genel Müdürlüğüne gerekli gördüğü talimatı verebilir.”
Kamu elbette bu “reçete yolsuzluğunda” çeteleşen, dolandırma ve sahtekarlıkla hem para temini yapan, hem kamuyu zarara uğratan kişiler hakkında titizlikle soruşturma ve yargılama sürecini bekliyor.
Kamu aynı zamanda Kıb-Tek akaryakıt yolsuzluklarının, İhale yolsuzluklarının, Rüşvetin, Jet Raporunun, Gayrıadil İstihdamların soruşturmalarının da derhalbaşlamasını bekliyor”.
Solyalı: Polis, İnsan haklarına ve temel ilkelerine saygı duymayı, sahip çıkmayı reddediyorsa gereğini Başsavcılık yapmak zorundadır
Bunlar da ilginizi çekebilir