Sizce gerek sağ gerekse sol hükümetler ercan konusunda samimi davrandı mı?

Abone Ol

   Ercan Havalimanı’nın yıllardır gündem haline getirilmediği çok az gün vardır diye düşünüyorum. Bu kez de Ercan Havalimanı’nın gündem gelme sebebi devletten 186 milyon TL alacağı olan Emrullah Turanlı’nın alacağı tutarın Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde bulunan Planlama ve İnşaat Dairesi tarafından yanlış hesaplandığını ileri sürerek, alacağının 350 milyon TL olduğunu iddia etmesidir.
   Vatandaşa cazip göstermek için kamu-özel ortaklılığı diye yutturulan Ercan Havalimanı’nın özelleştirilmesi zamanın hükümet ve devlet yetkilileri tarafından nerede ise çağın mucizesi olarak lanse edilmişti.
   Hatırlanacağı gibi; 27 Aralık 2012 günü Emrullah Turanlı, Ercan Havaalanı ihalesiyle ilgili ödemenin bir bölümü olan 100 Milyon Euro’luk çeki, Başbakan İrsen Küçük, Maliye Bakanı Ersin Tatar ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner’e takdim etmişti. Emrullah Turanlı, ihale bedelinden 100 Milyon Euro’luk bir kısmını ödediklerini, ayrıca 225 Milyon Euro’nun da ödenmeye başlanacağını, ihalenin sadece 300 küsur Euro’dan ibaret olmadığını, önümüzdeki 25 yıl boyunca KKTC’ye 400 Milyon Euro paranın daha Taşyapı tarafından ödeneceğini açıklamıştı.
   Ercan’ın özelleştirilmesi sırasında o günün Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner,  Ercan ihalesinin KKTC’nin en önemli ihalelerinden biri olduğunu, önümüzdeki 25 yılda bir benzerinin gelebileceğine inanmadığını söylerken, Maliye Bakanı Ersin Tatar da ihaleyi alan Taşyapı’nın ismini ve yönetimini internetten araştırdığını ve daha önceki referanslarından etkilendiğini belirtmiş ve “KKTC’nin artık bu pencereyi açıp uçuşa geçtiğini” ifade etmişti. O günün Başbakanı merhum İrsen Küçük ise yüksek kapasiteli bir terminal ve dünya standartlarında bir havaalanının dünyanın gözünde KKTC’yi yücelteceğini söylemişti.
   KKTC tarihinin mucizesi olacağı iddia edilen Ercan Havalimanının özelleştirmesi maalesef yüzkarası haline gelmiştir.
   İlk sözleşmeye göre yeni Ercan Havaalanı 4 yıl içinde tamamlanacak ve 2016’da hizmete girecekti. 25 yıllığına devredilen Ercan Havaalanı’nın sözleşmesi 2017 yılında 4 yıl daha uzatılmıştı. Ancak yıl 2023 halen daha tamamlanamadı.
   Ercan Havalimanı’nın tamamlanmadığı ve incir ipi gibi uzayıp giden bu süreçte rüşvet iddiaları da dahil karşılıklı suçlamalar yapıldı.  Özellikle siyasiler için en kolayı, Taş-Yapı sahibi, T&T'nin büyük ortağı Emrullah Turanlı’yı yeni Ercan Havalimanı’nı vaktinde açamadığı ve havalimanı ile ilgili verdiği sözleri yerine getiremediği için suçlamak olmuştur.
   Bugün itibariyle değerlendirildiğinde; suçlamaların danışıklı dövüş olarak yürütüldüğü, arka planda ise vergi muafiyetleri ve benzeri duygusal paslaşmaların gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
   Ercan Havalimanı’nın özelleştirilmesi ile ilgili dörtlü koalisyon da dahil tüm hükümetler maalesef topluma karşı yeterince şeffaf ve hesap verebilir olmamışlardır.
   İki kez uzatmaya rağmen Emrullah Turanlı havalimanını haksız olarak bitirmemiş ise ihale sözleşmesine göre milyonlarca Euro tazminat ödemesi gerekirdi. Halbuki, süre aşımı için verilen sözler karşısında her dönemin siyasi iktidarı duygusal davranarak üç maymunu oynamaya devam etmiş ve Turanlı’ya vergi muafiyetleri ile belirli imtiyazlar verile gelmiştir.
   Ercan Havalimanı ile ilgili işin aslı 2002 Eylül’ünde imzalandığı doğrulanan “Mutabakat Zaptı” ile anlaşılmıştır. T&T Havalimanı İşletmeciliği avukatı Hasan Esendağlı, Mutabık kalınan hususlar ile ilgili açıklama yapmıştı. Özellikle Turanlı’nın süre kısıtlamasını kaldıran ve tazminat ödemesinden kurtaran olgu mutabık kalınan aşağıdaki iki maddede gizlidir:
   Havalimanı güneyinde yer alan ve görevli şirkete teslim edilemeyen Barış Kuvvetleri Komutanlığı’nın kullanımındaki toplam arazinin KKTC yetkililerinin göstereceği başka bir noktadan tamamlanması.
   Yani başka bir ifadeyle KKTC Devleti’nin Ana Sözleşme tahtında yapmakla yükümlü olduğu yer teslimini bugüne değin yapamaması sebebiyle ortaya çıkan sözleşmeye aykırılık durumunun görevli şirketin mutabakatıyla ortadan kaldırılması ve ana sözleşmede yer alan inşaat ve işletme süresinin işlemeye başlaması.
   Ercan’ın özelleştirilmesi konusunda özellikle UBP hükümetlerinin tutar tarafı olmadığı açıktır. Ancak, Sayın Erhürman’ın Başbakanlığındaki dörtlü koalisyonun da Ercan konusunda başarılı performans ortaya koymadığı ve hatta duygusal davrandığı yönünde endişelerimiz giderilmiş değildir.
   Ercan’nın özelleştirilmesi sırasında bahse konu arazi için Barış Kuvvetleri Komutanlığı ile temasa geçilip mutabakata varıldı mı? Yoksa Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan onay almadan mı ihale ana sözleşmesi imzalandı?
   Dörtlü koalisyon döneminde bu sorunun çözülmesi için Barış Kuvvetleri Komutanlığı ile görüşüldü mü?   Mutabakat zaptında yazıldığı gibi dörtlü koalisyon dönemindeki yetkililer (özellikle Başbakan ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı) Barış Kuvvetleri Komutanlığı’nın kullanımındaki toplam arazinin tamamlanması için başka bir nokta gösterdi mi?
   Bugün itibariyle devlete düşen ve eksikliği ortaya çıkan Yeni Ercan Havalimanı’ndaki polis ve gümrük binaları ile ilgili dörtlü koalisyonun Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada; yetki ve yaptırım gücü olan Bakan değil de sanki de sıradan bir teknik uzman gibi eksikliği fark edip uyardığını söylemekle gerek Bakanlığın gerekse dörtlü koalisyonun bu konudaki şeffaflığını, samimiyetini ve duruşunu net olarak ortaya koymuştur.
   Sonuç olarak; Başta Ercan Havalimanı’nın özelleştirilmesi ve benzeri olgular Kıbrıs Türk seçmeninin iktidardan ve dünün iktidarı bugünün ise muhalefetinden umudunu kesmesine, bunun neticesinde son ara seçimde sandıkların veto edilmesine ve siyaset kurumuna topyekûn kırmızı kart vermesine neden olmuştur.

 

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }