Sevgili Ayla Hanım, ben ailemizi birbirine bağlı, güçlü, sevecen bir aile olarak bilirdim ama böyle değilmiş. Biz annemizi ve babamızı üç ay arayla kaybettik. Ben ve kız kardeşim, işimizi gücümüzü, çocuk çoluğumuzu bir tarafa bırakarak, onlara baktık. İyi ki de baktık. Hiçbir gün şikayet etmedik. Çok iyi anne ve babaydılar ve daha fazlasını yapabilmeyi isterdim.
Şimdi biz iki kız kardeş, büyük acılar içindeyiz. Anne babamız gitti. Tamam diyoruz, iyi baktık. Bir dediklerini iki etmedik. Allahın takdiri, yaşıtlarına göre daha uzun daha güzel yaşadılar. Buna rağmen acı çektik. Kolay değil, annedir, babadır. Onlar gidince yarım kalıyorsun. Neyse, üç erkek kardeşimiz daha var. Kimi büyüktür, kimi küçük. Oralara girmeyeyim. Ne oldu bilir misiniz? Ben ve kız kardeşim yas tutarken, onlar koçanları alıp saklamışlar. Şimdi bizi tehdit ederler. Bize biraz mal verebilirlermiş, eğer onları dinlersek. Yok mahkeme dersek zırnık koklatmazlarmış.
Ben çok kötüyüm. Doktora gittim ve ilaç aldım. Çünkü her an ağlarım. Kız kardeşim ise çok öfkelendi ve avukat tuttu. Biz mahkemelik olacak kardeşler miyiz? Ne gerek var, mahkeme kapılarına düşmeye. Ama kız kardeşim, çok öfkeli ve benden destek ister. Ne yapacağımı bilmem. Rüyamda görsem bunları yaşayacağıma hiç inanmazdım. Bu nasıl bir kardeşliktir, Ayla Hanım? Beraber büyüdüğümüz erkek kardeşlerimizde hiç mi vicdan yok? Biz onları hiç yormadık. Annemize, babamıza şunu yapın bunu yapın demedik. Bunları hak etmedik.
Lütfen bana akıl verin. Kız kardeşime hak vermeliyim, dava açmalıyız. Kocam ve çocuklarım da bu fikirde ama kalbim buna izin vermez. Bana yol gösterin.
Rumuz: KARDEŞLİK BU MU
Elbette bu yaşadıklarınızı normal karşılamak mümkün değil. Kardeşleriniz kendilerine göre bir adalet anlayışı belirlemiş. İstedikleri gibi kesip biçiyorlar. Onların tavrı, sizi çok üzmüş. Acınıza yeni acılar eklenmiş. Ailenizin dağılıyor oluşu da sizi etkilemiş.
Ailecek oturup konuşmalısınız. Mal sorununun kardeşler arasındaki ilişkiyi bozduğunun, hatta düşmanlıklar yarattığının pek çok örneği var. Sorun çıkmaması adına kararlara boyun eğmek ne kadar yanlışsa, "hep bana hep bana " anlayışı da o derece yanlıştır. Susmanız gerekmez. Suçlayıcı da konuşmayın. Sade bir dille, beklentilerinizi ve duygularınızı anlatınız. Eşitliğe ve aile bağlarına verdiğiniz önemi de dile getiriniz.
Kız kardeşinizin talebini doğru buluyorum. Mal bölüşümünde hukuki kararın yönlendirici bir rolü vardır. Adaletli olan yolu bulmanızda hukuk da yardımcı olacaktır. Bununla beraber, her ailenin kendi içinde özel koşulları olabilir. Erkek kardeşleriniz açısından eşitliği bozmayı haklı gösteren yanlış yargılar da olabilir. Bütün bunları, kardeşlik ilişkinizi bozmamayı amaç edinerek konuşmalısınız.
Mesele uzlaşmanızdır. 5 kardeşin beklentileri çatışıyorsa, herkes isteklerini bir daha gözden geçirecek ve kardeşliği bozmamak ve adalete uymak adına geri adım atmaktan da çekinmeyecek.
Büyüklerinizi kaybettiniz ve onlardan kalan miras eşit bir biçimde aranızda bölüşülmelidir. Hukuk ve ahlâk birbirini destekleyen iki önemli değerdir. Erkek kardeşlerinizin size uygulamaya çalıştığı bir çeşit zorbalıktır ve aile ilişkilerine de hukuka da uygun değildir. Kardeşlerin cinsiyeti veya özel ihtiyaçları veya beklentileri; onlara mirasta öncelik hakkı vermez ve ahlaki de değildir. Anne babanızdan kalanların eşit olarak aranızda bölüştürülmesi gerekir. Konuşmanız işe yaramazsa, adaletten destek almaktan çekinmeyiniz.