Kıbrıs

Serdaroğlu: İstihdam yapıldığı zaman bana da kontenjan versinler dediler

Abone Ol

   Kamu İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, BRT’de yayımlanan “14. Saat” programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu.  
   İşte Ahmet Serdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar…

“Hükümette olanlar kusura bakmasınlar bilinçli toplumu fakirleştiriyorlar” 

“Bilinçli bir şekilde vatandaşı yoksullaştırıyorlar. Ellerindeki arazileri çıkarsınlar diye.Ben bunu böyle söylüyorum kusura bakmasınlar. Şuanda hükümette olanlar milliyetçi kesimdir ama bilinçli bir şekilde eğer senin halkın, toplumun fakirleşirse ne yapacak? Elindeki araziyi çıkarmak zorunda kalacak. Çocuğunu okutması için, geçine bilmesi için başka şansı kalmayacak”….

“Son 1 yıl içerisinde 140 bin Ukrayna ve Rus 
kimliğine sahip kişiler bu Ada’ya giriş yaptı”

“Hükümet bir araştırsın. Şirketler Mukayyitliğini görüyoruz. Şirketler Mukayyitliği yabancı şirketler kurmada rekor safasındadır. Aldığımız bilgilere göre net olmamakla birlikte şunu biliyoruz. Son 1 yılın içerisinde 140 bin Ukrayna ve Rus kimliğine sahip insanlar bu Ada’ya giriş yaptı. Bu ciddi bir rakam. Acaba nüfus sayımı ondan dolayı mı yapılmıyor?”…

“Siyasilere gebe kalmamak için elimden geleni yapıyorum”   

“Ciddi anlamda bize destek var. Halk bozulma diyor bana. Ben de diyorum Allah bozmasın beni. Bunlara gebe kalmamak için elimden geleni yapıyorum. Yaptıkları düzgün olmayan teklifleri böyle nazikçe kibarca reddediyorum…Teklif alıyoruz tabi. İstihdam yapıldığı zaman bana da kontenjan versinler dediler. Buradan bize yardımcı ol dediler. Geçmişte giden Başbakan teklif etti…. Bizim sendikanın İskele’deki arazisine yapmayı planlandığımız 6 katlı dinlenme tesisini durdurdular. Sırf ben hayat pahalılığında geri adım atmadım diye”… 

“Vatandaşa sürekli ümit pompalanıyor ”

“Sürekli Türkiye’ye gidip de fotoğraf kareleri alıp vatandaşa işte anlaştık elektrik geliyor. Ekonomik katkı vs bunları hep söylüyorsunuz. Sürekli vatandaşa hep ümit pompalama yapılıyor. O yüzden ümitleri pompalamaktan vazgeçelim gerçeği görelim ve gerçekler doğrultusunda artık şimdi hareket edelim”.

“Gancellinin dışarısına çıktığında keyif alabilecek misin?”

“Biz artış istemiyoruz. Biz bu ülkede pahalılık olmamasını istiyoruz. Serbest piyasaya müdahale edilebilinir….Sen gancelliciğin içinde villada oturabilin. Yüzme havuzunda oturabilin. Ama unutmasın kimse o gancelliden dışarı çıkmak zorundasınız. O gancelliden çıktıkları zaman ki dünyadır önemli olan. O hayattır önemli olan. Senin gancellinin içerisindeki yüzme havuzunun karşısında yada başında güneşlenirken yaptığın keyif değil. Gancellinin dışarısına çıktığında keyif alabilecek misin? Alamayacan. Çünkü dışarda sokaklarda dilenci ordusu ile karşı karşıya kalacan. Hırsızlık artacak. Bunlar bu memlekette yaşanacak. Biz söylüyoruz ve uyarıyoruz. Hükümet  bunu başaramadı. Daha fazla ümit pompalamasınlar”.

“1-2 hafta sonra kabine değişikliği konuşulacak” 

“İki defa kabine değişikliği oldu. Şimdi gene kabine değişikliği olacak. Yazın buraya. Bir hafta iki hafta sonra kabine değişikliği konuşulacak. Zihniyetlerin değişmesi gerek. Kabine değişiklikleri herkesi bakan yapar”…

“Sadece hükümette değil, muhalefette de ayıklanması gerekenler var” 

“Şuanda bence Meclis’teki 50 milletvekilinin yüzde 60’ından fazlasının aday olmaması lazım. Halkın karşısına dahi çıkma yüzleri olmaması lazım. Çıktıkları anda da halk buınların hiçbirine tercih vermemesi lazım. Bu benim düşüncem. Halk olarak konuşuyorum. Sendikacı olarak değil. Meclis’teki tüm partilerden bahsediyorum. Sadece hükümette olan değil. Muhalefette olanlardan da ayıklanması gerekenler var”…

“Bir bit yeniği var. İddia ediyorum yargılanacaklar”  

“Hükümet şuanda ciddi bir istişare içerisinde gidiyor. İsimlerini üç silahşörler koydum. Birbirlerine sürekli sıkıyorlar ama yola da devam diyorlar. Neden yola devam? Menfaatler. İddia ediyorum yargılanacaklar. Var çünkü bunda bir bit yeniği. Olamaz böyle bir ilişki. Bir vatandaş olarak bunları üzülerek söylüyorum…Kim isterse de güçensin, küssün. Zerre kadar umurumda değil. Çünkü ben çoçuğumu alıp bu ülkeden göç etmek istemiyorum. Ve bunun için bunları söylemek zorundayım. Bütün vatandaşlara da tavsiyem bırakın bunlardan medet ummayı veya medet beklemeyi. Toplumsal bütünlülüğü sağlayın artık”….

“Çocuklarımıza gelecek vaat eden bir devlet inşa etmiyoruz” 

“Yıllardır halk bunları taşıdı bu şekilde sırtlarında. Sanki böyle onlar şeyhmiş gibi onlar da müritmiş gibi bu işi götürdüler. Artık farkındadırlar bunların siyaseti de tutmuyor. Verdikleri sözler artık inandırıcı değil. Çünkü fikirsel anlamda birşey üretemiyorlar. Toprakta değil onu geçtim zaten. Bir tanesinin eline çapa ver toprağa dahi vuramaz. Çünkü toprağa, üreticiye değer vermiyorlar. Adam nasıl çapayı alacak toprağa vursun. Beyinen de zihinsel olarak da birşey üretemiyorlar. Sadece kalıplaşmış bir siyaset, politika gidiyor. Bu cebe koyacaklar bu cepten alacaklar. Yıllarca böyle gitti…Sus ede ede biz de sus ola ola çocuklarımıza gelecek vaat eden bir devlet inşa etmiyoruz”…. 

“Göstermelik kavgayla kendi kendilerini tatmin ediyorlar” 

“Meclis’te siyasiler kendi kendilerini tatmin ediyorlar. Budur. Yani sadece göstermelik kavga ediyorlar. Halk da bunu izliyor. Yorumları görüyorum izleyen halk bunların tiyatro oynadığını söylüyor zaten. Kendi inandırıcılıklarını yitiriyorlar. Sendikalarda da bir nebze inandırıcılık gidiyordu ama son 1-2 yıldır toparlandığını görüyorum”…
 

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }