Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda (Kıb-Tek) yapılan terfilerin yasa dışı olduğu” gerekçesiyle Başbakanlık önünde basın açıklaması yaptı.
“Toplu İş Sözleşmesine aykırı uygulamanın geri çekilip, yasal zemine getirilmesi için hükümete 72 saat süre veren” El-Sen, aksi durumda yargıya başvuracağını açıkladı.
El-Sen’in bağlı olduğu Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Başkanı Arslan Bıçaklı yaptığı konuşmada, “Bizim ülkemizdeki devlet, hukuk devletidir” diyerek, ülkenin Anayasası, yasaları, tüzükleri ve toplu iş sözleşmeleri olduğunu kaydetti.
Toplu iş sözleşmelerinde çalışma hayatıyla ilgili ne yapılacağının açıkça yazıldığını ifade eden Bıçaklı, “Son dönemlerde ülkede müdür, müsteşar ve bakan olan herkesin istediğini yapmaya çalıştığını” savunarak, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Kıb-Tek çalışanlarının terfilerinin uzun yıllardan beridir yapılmadığını dile getiren Bıçaklı, toplu iş sözleşmesine göre, terfi almayı hak edenlerin, sendika ve işverenle birlikte oluşan komisyonda görüşülüp, bu çerçevede onaylanarak, yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi.
Terfi Komisyonu toplantıya çağrılmadan karar alındığını belirten Bıçaklı, işveren temsilcilerine, “Yaptığınız yanlıştır. Bugünden tezi yok aldığınız kararı iptal edin, geri çekin. Sendika temsilcileriyle birlikte Toplu İş Sözleşmesinin ilgili maddesine uygun olarak işlem yapın” çağrısında bulundu.
Terfilerin iptal edilmemesi durumunda sendikanın yasal haklarını kullanacağını kaydeden Bıçaklı, eylem veya hukuksal boyutta mücadelenin verileceğini ve iş yerinde çalışma barışının bozulacağını ifade etti. Bıçaklı, “Hak eden insanlara terfileri verilecek ama ‘partinin kurultay delegesidir’ diye terfi verilmez” dedi.
“Ülkede büyük işveren temsilcilerinin birçoğunun kendini devletin yerine koymaya başladığını” da savunan Bıçaklı, “AKSA Müdürünün, sendika başkanını tehdit ettiğini” ileri sürdü. Türk-Sen Başkanı Bıçaklı, “Ne El-Sen, ne de El-Sen Başkanı bu ülkede yalnız değildir. Arkasında Türk-Sen ve diğer sendikalar vardır” şeklinde konuştu.
El-Sen Başkanı Ahmet Tuğcu da, ülkenin, hukukun, yasaların, toplu iş sözleşmelerinin çiğnendiği bir yer hale getirildiğini ileri sürerek, kurultay ve sermaye kesimlerinin menfaat hesaplarıyla hareket edildiğini iddia etti.
“Asla sessiz kalmayacağız” diyen Tuğcu, El-Sen ve Kıb-Tek çalışanlarının, toplum menfaatleri için direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.
Kalecik III Sözleşmesi'nde AKSA’ya sağlanan imtiyazla, kapasite artırımı adı altında iki adet 35 megavatlık makinenin ülkeye getirildiğini anlatan Ahmet Tuğcu, enerji arz güvenliğini sağlayacak olan makinelerin 24 yaşında olduğunu ve yapılan testleri geçmediğini kaydetti.
“2023 yılında Güney Kıbrıs’tan 19 Milyon 300 bin Dolar’lık enerji satın alındığını” söyleyen Tuğcu, bunun sebeplerinin topluma açıklanması gerektiğini belirtti.
Tuğcu, toplu iş sözleşmesi ilkeleri hiçe sayılarak, Terfi Komisyonu ile görüşülmeden, mesai saatleri dışında Personel Şube Amirliği’ni göreve çağırıp, telefonlarına el koyularak, terfi açıklandığını iddia etti.
El-Sen Başkanı Tuğcu, “ülke sermayesine yatırım yapmak" adıyla Sanayi Odası ve Otelciler Birliği’ne imtiyaz sağlandığını ileri sürerek, “Kıb-Tek toplumun malıdır. Toplumun malını sermayeye peşkeş çekemezsiniz” dedi.
Tuğcu ayrıca, hakkındaki yargı süreci devam eden Kıb-Tek Genel Müdürünün süreç tamamlanana kadar Genel Müdürün görevinden alınmasını talep etti.
Hazırlanan basın açıklamasını okuyan El-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, yasalar ve tüzüklerle, hukuk kurallarına uygun yönetilmeyen Kıb-Tek'in zarar etmeye ve verimsizliğe; toplumun da enerji krizine mahkûm edildiğini savundu.
Peksever, Kıb-Tek’in gerçek sahiplerinin de bunun ağır faturasını her ay taksit taksit ödediğini ileri sürdü.
“Kalecik III Sözleşmesi'yle, ekonomik ömrü dolmuş, eski ve düşük kapasiteli jeneratörlerin sisteme dahil edilmeye çalışıldığını savunan Peksever, Teknecik Santrali'ne yatırımların yapılmamasının da, kurgulanan enerji krizine hizmet eden bir dayatma olduğunu iddia etti.
Hükümetin kendi yaptığı ve onayladığı Devlet İhale Tüzüğü’nü rafa kaldırdığını, Merkezi İhale Komisyonu’nu yok sayarak, ihalesiz akaryakıt alımıyla KıbTek’i 20 Milyon Dolar zarara uğrattığını savunan Peksever, bunun mahkeme kararıyla kayıtlara geçtiğini ileri sürdü.
“Terfi mekanizmasının Kıb-Tek Yönetim Kurulu eliyle devre dışı bırakıldığını” ifade eden Peksever, “Toplu İş Sözleşmesi’ne aykırı son uygulamalarını, T izinlerini iptal ettikleri şekilde geri çekip, yasal zemine gelmeleri için hükümete 72 saat süre verdiklerini” söyledi.
Peksever, bu sürenin sonunda konunun, mahkeme huzurunda yeni bir dava konusu olacağına işaret etti.
Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner de, El-Sen’in basın açıklamasına katılarak, sendikaya destek belirtti. El-Sen’in eyleminin, toplumun hak ve menfaatlerinin korunmasıyla ilgili olduğunu kaydeden Yarkıner, makine mühendisi disiplini açısından süreci değerlendirdi.
Kalecik III Sözleşmesi'nin 1 Ağustos 2023’te imzalanmasına rağmen hala kapasitenin artırılmadığını ancak AKSA'ya kira bedeli olarak 1 Milyon Dolar ödendiğini söyledi. Yarkıner, “El-Sen’in tespit ettiği ve kabul muayenesinde uygun bulmadığı 24 yaşındaki makinelerden dolayı artacak kira bedeli 35 Milyon Dolar’dır. Bu makinelerin değeri ne?” diye sordu.
“Kalecik III Sözleşmesi'nin zamanından önce, ihtiyaç olmamasına rağmen şeffaf olmayan usullerle neden imzalandığının toplum tarafından değerlendirilmesi gerektiğini” belirten Yarkıner, “Enerjinin gittikçe Aksa’nın ve birkaç sermaye kuruluşunun tekeline gittiğini” kaydetti.
Kalecik III Sözleşmesi'yle kiralanan kapasitenin sadece yüzde 50’sinin kullanıldığını dile getiren Yarkıner, “Bedelini ödediğimiz kapasiteyi kullanmak için ilave para ödüyoruz” diyerek, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kâr olmadığını söyledi.
Yarkıner, topluma, "birlik olup, mücadele etme" çağrısı yaptı.