Size daha önce de yazdım, sizden öncekilere de yazdım, Kıbrıs sorununun çözümsüzlük kilidini BMGK’de açınız sonra adaya geliniz. Bunu çok defa tekrarladım, kilit açılmadan gelindiği için ne yazık ki 61 yıldır çözüme ulaşılamadı. Cumhurbaşkanımız rahmetli Denktaş Babamıza geçmişteki hep ayni şeyleri söylersiniz deyip sitem ederdiniz, çözümün karşısında görür onun için Mr NO derdiniz. Sayın bayan, Cumhurbaşkanımızın söyledikleri gerçeklerdi nasıl başka şeyler söylesindi, yalan mı söylesin istenirdi. İşte ben de hep ayni şeyleri söylerim.
Çözümsüzlüğün anahtarı da kili da BMGK raflarında tozlanmış dosyalardadır. 4 Mart 1964’te hani Barış Gücü adaya gelmesi için 186 sayılı karar alınmıştı. Buraya kadar tamam da devamı fazla hem hukuk dışı, işte bu fazlalık hem haksızlık Kıbrıs Cumhuriyetinin idaresi hem egemenliği geçici olarak 3 aylığına Kıbrıs sorununun sorumluları olan darbeci işgalci Rum ortağa verilmesidir. Güya BM sorunu 3 ay içinde çözüme kavuşturacaktı. Hiç da öyle bir şey olmadı, maalesef Rumların saldırıları daha da arttı, Türkler devletten kovulup 103 köyden göç ettirildi, katliama tabi tutulup insanlık dışı muamelelere maruz kaldı, ambargolar ablukalarla zulümlerle yok edilmeye çalışıldı.
Sayın bayan, Rumların 21 Aralık 1963’te ortaklık Cumhuriyetine ENOSİS amaçlı Türk halkını yok etmeye kalkışmasıyla ilk darbe gerçekleşmiştir. Adaya yasa dışı 20.000 Yunan Cunta askeri ve gemiler dolusu gazete kağıdı diye büyük miktarda silah sokulmuştur. 15 Temmuz 1974’te Yunan Cunta askerleriyle birlikte Cumhuriyete ikinci büyük darbe yapılmıştır. Bundan sonrasını aktarmama gerek yoktur. Canını zor kurtaran Cumhurbaşkanı Makarios’un BMGK’deki tarihi itiraflarına kolayca ulaşabilirsiniz.
BM Çöüzm planlarını Referandum dahil ret edenler saldırgan darbeci Rumlar olduğunu yazmama gerek yoktur, görüşme masalarını sürekli devirip kaçanlar da yine Rumlar. Bunun nedeni sayın Bayan işte o ucube Hukuk dışı taraflı oldubitti 186 sayılı karardır. Çünkü çözümden kaçması, yıktıkları Cumhuriyetin başına tekrar geçmelerine engel olmamasıdır. BMGK’nin en büyük hatası, darbecilere Cumhuriyeti hediye etmek ve ilgili kararı sürekli uzatarak 731 aya ( 60 yıl 11 ay ) gibi çok uzun bir süreye vardırmasıdır. Sözünün eri olmadığı, meseleye tarafsız davranmadığı, sorunun bunca yıl çözümsüz kalmasına sebep olduğu hiç şüphe kaldırmayacak bir durumdadır.
Kıbrıs sorununda zerre kadar sorumluluğu olmayan Kıbrıs Cumhuriyetinin kurucu ortağı Türk halkına durup dururken yargısız infazla ambargolarla dünyadan izoleli bir halde bir kenara atılması ve ortaklık haklarının hala yok sayılması BMGK’nin yüz karasıdır sayın Bayan Di Carlo. Bize uygulanan haksız cezalarla insanlık dışı muamelelerin sebebini hala bilmiyoruz sayın Bayan, lütfen adaya geldiğinizde suçumuz nedir açıklayınız, bilmek istiyoruz hakkımızdır, hem eski Rum ortağın neden haklı olduğunu da. O yüzden Lütfen çözümün kilidini açınız öyle geliniz. Zira teslim olmaya hiç niyetimiz yoktur. Adalet Bayan Di Carlo, Adalet.