Sanki insanımız bu ülkeden kaçsın diye uğraşıyorlar…

Abone Ol

  Artık bu partizanca istihdamlarla ilgili söyleyecek söz de bulamıyorum, çünkü defalarca yazdım, söyledim.

    Kimler söylemedi, kimler haber yapmadı, kimler yazmadı ki?

    Bunun için eylemler yapıldı, davalar açıldı ama olmuyor, siyasiler partizanca istihdamdan vazgeçmiyor.

    70’lerde, 80’lerde, 90’larda, 2000’li yıllarda partizanca istihdam hep revaçta.

     Siyasiler geldi, siyasiler gitti, kadrolar değişti, hatta başka bir yüzyıla geçtik ama partizanca istihdam hevesi hiç bitmedi.

    Partizanca istihdamlardan dolayı, darmadağın bir kamu düzeni var, devlet daireleri ve kurumları felaket durumda.   

    Yıllardır bitmeyen, bitmek bilmeyen bir geçiciler sorunu var.

    Parti rozetine bakılarak, fırsat eşitliği gözetmeksizin, adaletsizce istihdam edilen insanlar, sonra da mağdurmuşlar gibi, onlar için mücadele veriliyor, yasal düzenlemeler yapılıyor, kitabına uyduruluyor. Yıllardır aynı şeyler tekrarlanıp duruyor…

     Kamuya keyfi istihdam yapılmasın diye yasal düzenlemeye de gidildi ama maalesef yine de bir delik bulup oradan faydalanıp, partizanca geçici işçi statüsünde istihdamlar yapılıyor.

     Hele de kurumlara… Kurumlar iktidardaki partilerin tam arpalığı olmuş durumda.

     Kurumlar personel istihdam ederken Kamu Hizmeti Komisyonu aracılığıyla yapmıyor bu işi.

     Sözde sınavı kendileri yapıyor. Hiç güven vermeyen, şaibeli kurum sınavları yetmezmiş gibi, üstüne üstlük bir de sınavsız geçici işçi statüsünde personel istihdamları yapıyorlar.

     Üstelik bunları artık gizli saklı da değil, halkın gözünün içine baka baka yapıyorlar, alenen…

     Son günlerde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda (KIB- TEK) yapılan da budur…

     Yanlış kararlarıyla, beceriksizlikleriyle, ihmalleriyle, istismarlarıyla mahvettikleri, batırdıkları, hareket edemez hale getirdikleri KIB-TEK’e partizanca istihdam yapma cüreti de gösterebiliyorlar.

     Halen böyle bir şey yapmaya yüzlerinin olması ne ilginç değil mi?

     Batırmak için elinden geleni yaptığın, sonunda da başardığın, düzeltmek için beceri gösteremediğin bir kuruma halen partizanca istihdam yapabiliyorsun.

     Gerçekten akıl alır gibi değil… Yatırım yapamıyorsun, bozulanı onaramıyorsun, kırılan kırıldığı, bozulan bozulduğu yerde kalıyor, aylarca elektrik sayacı temin etmekten bile acizsin ama buraya partizanca istihdam yapacaksın.

     Zaten tartışmalı bir münhal açmışsınız, onunla ilgili birçok dedikodu dolaşıyor ortada.

     O da yetmiyor ve iktidardaki üç parti, kendi aralarında sayı belirleyip geçici işçi statüsünde personel istihdam ediyorsunuz.

    70 küsur tartışmalı münhalle, 60 küsur insan da partizanca geçici işçi olarak 150’ye yakın partililerini, yakınlarını kuruma sokuyorlar.

     Gazeteler istihdam edilenlerin listesine ulaştı, kurumun yönetim kurulundaki bazı kişilerin yakınları mı istersin, örgüt başkanlarının yakınları mı? Ne isterseniz var.

     Üç parti tarafından seçilmiş kişiler istihdam ediliyor, yarıştırılmadan, sınava sokulmadan, fırsat eşitliği sağlanmadan, adaletsizce.

     Peki bu partilileriniz arasından seçtiğiniz kişiler vatandaşınızdır da diğerleri nedir?

     Vatandaşlarınız arasında ayrım yapmak, torpillileri ayırıp onlara imkân sağlamak, belli kesimlere kıyak çekmek doğru mudur? Çok yanlış ve çok ayıp…

    Bu yapılan ne devlet adamlığına sığar ne de insanlığa…      

    Sanki insanımız bu ülkeden kaçsın diye uğraşıyorlar…

    Bu ülke gençliğinin büyük bir bölümünün eğitim aldığı ülkelerden geri vatanına dönmemesi, ülkedekilerin başka ülkelere göçmesi, bu memleketi yönetenlere hiçbir şey ifade etmiyor.

    Umurlarında bile değil, tam tersine herkesi kaçırmaya çalışıyorlar.

    Kötü olan nedir biliyor musunuz? Buna yeterli tepki gösterilmiyor oluşu…

    Sanki halk da bunu kanıksamış, normal karşılıyor gibi. Yönetenler o nedenle suskun, “Nasıl olsa azınlık bir kesim tepki gösterecek, sonra onlar da unutacak”, bunu biliyorlar.

     Toplumun büyük kesimi sessizken, üstelik bunları yapanlar cezalandırılmıyorken, davalar açılıyor ama bir türlü sonuçlanmıyorken, partizanca istihdamlar biter mi? Bitmez tabii ki…

      Yapanın yanına kalıyor… Hep adaletsiz, hukuksuz, vicdansız işleri yapanlar kazanıyor.   

     Umutsuzluk aşılayıcı bir durum, “yapacak bir şey yok” deyip yerine oturuyor birçok kişi.

     Aslında yapabilecek çok şey var ama halk kendi gücünü bilmiyor, fark edemiyor, o nedenle daha başına gelecek çok iş var…

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }