Sahte Diplomalı Profesörü YÖDAK’a Kim Atadı?

Abone Ol

Bilindiği gibi; sahte diploma ile ilgili soruşturmalar halen daha gündemi meşgul etmektedir. Bu soruşturmalar beraberinde birçok soru işaretleri ve hukuki tartışmaları gündeme taşımıştır. Şöyle ki:

· Diplomalar sahte mi? yoksa geçersiz mi?

· İlgili üniversite ve yetkilileri tarafından imzalanmış ve hatta Millî Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmış diplomalar sahte değil ancak gerekli müfredata göre eğitim alınmadığı için geçersiz sayılmaz mı?

· Sahte olarak değerlendiriliyorsa cezai müeyyidesi olması için o belgeyi tedavüle koyup kazanç sağlaması gerekmiyor mu? Tutuklanan kişilerin hepsi de bu belgeden kazanç mı sağladılar?

· Basında tevatüre edilen rakam 100 ve hatta 1000’lerle ifade edildiğine göre; sahte diploma alanlar sadece tutuklananlarla mı sınırlıdır? Yoksa diğerleri sahte diploma aldığı halde menfaat sağlamadıkları kanaatine mi varıldı? Yoksa………mı?

· Barem ve terfi için bahse konu üniversiteden alındığı iddia edilen diplomalarla başvuruda bulunanların hiç gündeme gelmemesi düşündürücü değil midir?

· Sahte değil de geçersiz olması halinde konu Ceza Yasası kapsamında Polis tarafından değil de 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasasına göre yetkili olan YÖDAK tarafından ele alınması gerekmez miydi?

· Ceza Yasası kapsamında ele alınan Sahte Diploma hadiseleri hiç kuşkusuz YÖDAK’ın yetkisinde eğitim ile ilgili kuralların ve müfredatın gereğinin yerine getirilmesinden mütevellit YÖDAK’ın da ilgili yasa ve tüzüğe göre gerekli yaptırımda bulunması gerekmez miydi? Bu çerçevede, YÖDAK’ın yaklaşık bir yıldır karar üretmemesi ve ölü taklidi yapması fevkalade manidar değil midir?

Eminim yukarıdaki soruların birçoğunun yanıtı bağımsız yargımız tarafından verilecek kararlarla anlaşılacaktır.

Sahte diplomalarla ilgili soruşturmaların halen daha gündemde canlı tutulmasına en büyük katkı hiç kuşkusuz Halkın Partisi Lideri Kudret Özersay tarafından yapılmıştır. Akil adam kimliği ile siyasete yeni bir soluk getiren Özersay, sahte diploma konusunda en fazla itibar edilen kişiler arasında yer almaktadır.  Kamuyu aydınlatan ve sürecin seyri hakkında devamlı istihbarat veren Özersay, Meclisteki iktidar ve muhaliften daha etkin bir şekilde basında yer almaktadır.

Temiz toplum ve temiz siyaset mottosuyla hareket edip özellikle sahte diploma ile adı geçen milletvekili dokunulmazlığının kalkması için dosyanın Cumhuriyet Meclisine gelmesinde ısrarcı olan Sayın Özersay hakkında bugünlerde bazı haberler gündemi meşgul etmektedir.  Bu haberler hakkında Özersay’ın kamuoyunu aydınlatıcı açıklama yapması öncellikle kendisi açısından faydalı olacaktır.

Ülkemizde sahte diploma hadiseleriyle ilgili gelin bir yakın geçmişe bakalım.

Sahte diploma vakalarının ilki, emekli büyükelçinin onursal doktora ile aldığı doçentliktir! YÖDAK 2018’de doktoranın geçersizliğini ve sahteliğini tespit ve doçentlik iptalinden sonra polise başvuruyor ve polis de görevini yapıyor.

Sahte diploma ile ilgili ikinci vakanın ise Kudret Özersay’la yakından ilgili olduğu iddia edilmektedir. Halkın Partisinin 2021’de Girne vekil adayı olan ve Özersay’ın Dörtlü hükümete önerdiği ve grup kararıyla YÖDAK’a atadığı sahte diplomalı profesör de ikinci diploma skandalı olarak KKTC tarihine geçmiştir.  YÖDAK kararlarına göre yasal prosedürle sahte yüksek lisans ile olmayan lisans diploması kesinleştikten sonra YÖDAK Temmuz 2022’de polise şikâyet ediyor. Lisans diploması olmadan doktora yapan üyenin durumu kesinleştikten sonra YÖDAK’tan istifa etmek durumunda kalmıştır.  Ancak, ilgili üyeye doktora unvanını veren Doğu Akdeniz Üniversitesi bu unvanı her nedense gereği için iki kez senato gündemine koymasına rağmen halen daha iptal etmemiştir.

Durum böyleyken, hiç kuşkusuz siyasi kariyerine sahte diploma ile artı değer katan Sayın Özersay’a behemehal yanıtlaması gereken aşağıdaki sorular yöneltilmektedir:

· Sayın Özersay, siz Meclis’ten 4’lü hükümete grup kararı aldırarak sahte diplomalı bir profesörü YÖDAK’a neden atadınız? Bu konuda Meclisten, dörtlü koalisyondan ve kamuoyundan özür dilediniz mi?

· Sayın Özersay, başkaları hakkında bu kadar hassas iken size yakın bahse konu kişinin doktora unvanının iptali için DAÜ’ye başvurdunuz mu ve/veya bilgi aldınız mı?

· Cumhuriyet Meclisi tarafından haksız bir şekilde sahte diplomalı birinin YÖDAK  üyesi atanmasının sorumluluğu elbette sadece Kudret Özersay’a aittir. Aynı şekilde, o dönemin koalisyon ortakları Tufan Erhürman, Serdar Denktaş ve Cemal Özyiğit’in de topluma ve seçimde hakkı yenen  (meşru menfaati olan) diğer adaylara özür borcu bulunmaktadır.

Sonuç olarak; gerek sahte diploma gerekse sahte reçete konusunda hepimizin kafası bayağı karışık….

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }