Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis, Paskalya yortusu çerçevesinde Athalassa’daki askeri kampı ziyaret etti
“Teknokratik aşamada gelişmeler var”
Avrupa Birliğinin (AB) Kıbrıs sorununa aktif katılımına ilişkin önerisi konusunda spesifik bir şey olup olmadığına dair soruya karşılık ise Hristodulidis, teknokratik aşamada gelişmeler olduğunu ve çalışma arkadaşlarının ya AB üye devletlerinin yabancı liderlerinin çalışma arkadaşları, ya da AB’nin kurumsal organlarının başındaki kişilerle temasta olduğunu ifade etti.
Yapılması gereken bir ön çalışma olduğunu dile getiren Hristodulidis, Brüksel’den döndüğü zaman “şimdi diplomasinin zamanı olduğunu söylediğini” ve şu an bunun gerçekleşmekte olduğunu ifade etti.
Hristodulidis, Türkiye’deki seçimlerden hemen sonra somut eylemlere ve somut gelişmelere dönüşecek bir sonuç ortaya çıkmasını umduğunu da kaydetti.
“Kamuoyu önünde ne kadar az söylersek o kadar iyi”
Türk tarafının, Çetinkaya Taksim Sahası ve BM’yle birlikte düzenlediği bir etkinlikle ilgili olarak kapalı bölge Maraş’taki hareketlerinin kendisine sorulması üzerine ise Hristodulidis, bunun Rum Dışişleri Bakanlığının BM’yle birlikte ele aldığı konular olduğuna işaret etti.
Bir gazetecinin, Türk tarafının, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ın tutumuyla birlikte uygun bir zemin bulduğuna dair eleştirisi üzerine ise Hristodulidis, gerek Kıbrıs, gerek New York, gerekse de başka bir yerdeki BM yetkililerinin, çalıştıkları örgütün kararlarına bağlı olduklarını ifade etti.
Açıklamasında “kamuoyu önünde ne kadar az söylersek o kadar iyi” ifadesini de kullanan Hristodulidis, kendisini ilgilendiren şeyin, attıkları adımlar ve yaptıkları eylemlerin sonuçları olması olduğuna işaret etti.
BM’yle sürekli temasta olduklarını, bazı zorluklar bulunduğunu, öte yandan KKTC’nin faaliyetlerinden ötürü memnun olmadıkları birçok şey olduğunu ifade eden Hristodulidis, bu yüzden BM’yle sürekli temasta olduklarını sözlerine ekledi.
“Yasadışı ve kabul edilemez durumla uzlaşmamız mümkün değil”
Haravgi gazetesi ise, Hristodulidis’in ELDİK’in Athalassa’daki askeri kampını ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin, Kıbrıs sorununun çıkmazdan kurtulması için harcanan çabalardaki aktif ve önde gelen varlığını katalizör olarak addettiğini yazdı.
Hristodulidis açıklamasında “AB’nin, özellikle hedeflerinin çıkmazın aşılmasının olduğu mevcut aşamada, gösterdikleri çabada daha aktif bir şekilde yer almasıyla, karşılıklı kabul edilebilir bir duruma ulaşacakları olguların meydana gelebileceğini” savundu.
“Bugünkü durumla, yasadışı ve kabul edilemez durumla uzlaşmalarının söz konusu olmadığını” da ifade eden Hristodulidis, buna paralel olarak, çabalarının Yunan hükümetiyle her daim koordinasyon içinde ve Güney Kıbrıs’taki yeni hükümet olarak, Kıbrıs sorunundaki çıkmazın aşılması, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması, aynı zamanda vatanın kurtuluşu ve yeniden birleşmesini sağlayacak olguların meydana getirilmesi olduğunu ifade etti.
“Bölgede caydırıcı bir etkiye sahip olmalıyız”
Alithia gazetesinde yer alan habere göre, Paskalya dolayısıyla Ledra Caddesindeki RMMO nöbet kulübesini de ziyaret eden ve burada konuşma yapan Hristodulidis, Rum Yönetiminin, AB üye devleti olarak, aynı zamanda jeostratejik öneme sahip bir bölgede, caydırıcı bir etkiye sahip olması gerektiğine işaret etti.
Bölgede görev yapan RMMO mensuplarına hitaben yaptığı konuşmada, Güney Kıbrıs’ın mecburi askerlik görevi kurumunun var olduğu az sayıda ülkeden biri olduğunu dile getiren Hristodulidis, bu 14 ayın verimli olmasının önemli olması yanı sıra, bunun yükümlülükleri olduğuna işaret etti.
Hristodulidis, RMMO mensuplarına hitaben yaptığı konuşmada ayrıca “RMMO’ya katıldıkları zaman aldıkları eğitimin ötesinde, bu noktada görev yapmanın ve karşılarında işgal altındaki Lefkoşa’yı görmenin özel bir simgeye sahip olduğu bir bölgede bulunduklarını” da ifade etti.
Hristodulidis’e bu ziyaretinde Savunma Bakanı Mihalis Yorgallas ile RMMO Komutanı Korgeneral Dimikritos Zervakis’in eşlik ettiğini de yazan gazete, Savunma Bakanı Yorgallas’ın konuşmasında, Ledra Caddesinde bulunan söz konusu nöbet kulübesinin, 1964 yılından bu yana bölgenin ve Lefkoşa’nın tarihi hakkında konuştuğunu söylediğini ekledi.
Bunlar da ilginizi çekebilir