Kıbrıs

Rum Yönetimi Başkanı Hristoduldis, Almanya ve Hollanda liderleriyle ilk görüşmeleri yaptı

Abone Ol
Almanya ve Hollanda liderleri ile ilk görüşmelerini yaptı Habere göre Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis bu hedefini gerçekleştirmek için Almanya ve Hollanda gibi, Türkiye ile ilişkileri iyi olan “kilit ortaklardan” gelecek hareketlere yatırım yapıyor. Almanya ve Hollanda liderleriyle bu yöndeki ilk görüşmelerini yapan ve AB’yi nasıl müdahil etmeyi planladığını Brüksel’deki Avrupa Zirvesi’nde izah eden Hristodulidis muhataplarının olumlu yaklaşması nedeniyle Güney Kıbrıs’a memnun döndü. Hristodulidis, Zirve’nin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada temas ettiği Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu başkanları ve üye devlet liderleri ile 14 Mayıs’a kadarki süreyi, önerisinin olgunlaşması ve seçimin hemen ardından hayata geçirilmesi için değerlendirme konusunda anlaştıklarını söyledi. Türkiye seçimlerine kadarki dönemde Almanya ve Hollanda liderleri tarafından temas ve hareketlerde bulunulması bekleniyor. Açıklamasında, “olumlu ajanda yaratmak suretiyle tıkalı prosedürü açabilecek faaliyetlerin yol haritası” olduğunu söylediği gayriresmî belgesine de değinen Hristodulidis Avrupalı yetkililerle temaslarını bu belge temelinde gerçekleştirdiğini ancak belgeyi muhataplarına vermediğini kaydetti. “AB’nin müdahiliyetinin siyasi ve teknokratik yönleri” AB’nin BM’nin rolünün yerine geçmesini değil, BM’ye yardımcı rol oynamasını istediğini anlatan Hristodulidis BM çerçevesinin “istenilen hedef açısından bir güvenlik supabı sağladığını", AB’nin de çıkmazı kırabilecek alet çantası aracılığıyla destek işlevi göreceğini söyledi. Bunun, AB’den talep ettiği müdahiliyetin siyasi boyutu olduğunu, hemen ardından da müzakereler başlarsa, Crans Montana’da olduğu gibi teknokratik bölümünün yer alacağını anlattı. Nikos Hristodulidis AB’nin Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması çabalarına müdahil olmasına yardımcı olarak kullanılabilecek emsaller bulunduğunu söyledi, İngiltere’nin AB’den ayrılışının (Brexit ) müzakere aşamasında AB tarafından atama yapıldığı örneğini verdi, Komisyon tarafından uygulanan diğer emsaller de olduğunu belirtti. Önerisinin Türkiye-AB ilişkileri ile bağlantısı olup olmadığı sorulan Hristodulidis “Kıbrıs müzakerelerinin başlamasıyla da müzakerelerin ilerlemesiyle de bağlantılı aşamalı bir prosedürdür” dedi, şu izahı yaptı: “Müzakerelerdeki ilerleme kalkınmayla ve AB’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de oluru ile katkı koyabileceği başka konulardaki olumlu gelişmelerle bağlantılı. Kesinlikle, Maraş konusu bu çerçevededir.”  “Crans Montana’da kalınan yerden yeniden başlanması için somut inisiyatif alınacak” Hristodulidis Perşembe günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmeye de değindiği açıklamasında “önerimizden tamamen haberdardı ve kendisi müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasına katkıda bulunmak istiyor. Müzakerelerin Crans Montana’da kaldığımız yerden yeniden başlaması için somut inisiyatif alınacak ve zaman sınırı da O’nun (Guterres) bana söylediği ve bütün görüşmelerden ortaya çıktığı için söylemekten imtina etmeyeceğim; Türkiye’deki seçimden hemen sonrasıdır” dedi. BM Genel Sekreteri’nin, çıkmazın kırılması ve çözüm hedefini başarmamız için AB’nin daha aktif müdahil olmasına olumlu baktığını söyleyen Hristodulidis sözlerini “BM’nin Türkiye’deki seçimden önce Kıbrıs’a bir yetkili atamasını bekliyorum” diyerek tamamladı. Haravgi AKEL ve DİSİ’den yetkililerin Hristodulidis’e uyarı dolu açıklamalar yaptığına dikkat çekti. “B planı yoksa Hristodulidis’in çabası ölü doğmuştur” Gazeteye göre Astra radyosuna konuşan AKEL Siyasi Büro üyesi Aristos Diamanu Kıbrıs sorununun çözüm çabasının BM çerçevesi içerisinde kalmasının şart olduğunu, AB’nin katkısının ise “yardımcı” nitelikte olması gerektiğini belirterek Hristodulidis’in çabasının “eğer bir B planı yoksa ölü doğmuş olduğunu” vurguladı. Diamanu “Hristodulidis, siyasi güçlerin gıyabında ve baştaki açıklamalarına rağmen, Kıbrıs sorununda bazı emrivakiler yaratacak bir dizi inisiyatif aldı. Meselelerin paket haline getirilmesi politikasıyla hareket ediyorsak bu Kıbrıs sorununun aleyhine olacak” dedi. Rum Yönetimi Başkanı’nı, Rum siyasi liderliğini bilgilendirmeden (Rum Ulusal Konseyi’ni 30 Mart’ta toplayacak) inisiyatif almakla suçlayan Diamanu, “BM merciini ve Guterres Çerçevesini terk ettiğimiz mesajını vermemeliyiz. Bu olursa, o zaman BM de bizi terk eder” uyarısında bulundu. “Müzakereler en baştan başlarsa felaket olur” DİSİ İcra Bürosu üyesi Ksenia Konstantinu da Astra’ya yaptığı açıklamada “Kıbrıs sorunu ve müzakerelerin Yunanistan ve Türkiye’deki seçimlerden hemen sonra başlaması gereği, Hristodulidis’in AB’yi daha çok müdahil etme çabasının tamamlanmasını bekleyemez” dedi. Hristodulidis’in önerisinin bu dönemde, BM himayesi altında yapılması gereken çabalara tamamlayıcı olması gerektiği görüşünü de ortaya koyan Konstantinu Türkiye ve Yunanistan’daki seçimlere kadar kalan iki aylık sürenin, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması için kullanılması gerektiğini söyledi. Ksenia Konstantinu Hristodulidis’i “tam olarak ne istediğini Guterres Çerçevesinin hangi maddelerine katıldığını hangilerini reddettiğini açıkça ortaya koymaya” çağırdı, “Kıbrıs müzakeresi en baştan (sıfırdan) başlarsa felaket olur” uyarısında bulundu.
{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }